Sizin de ailenizdeki en küçük çocuk fazla isyankar mı?
Ara ara öfke patlaması yaşıyor mu?
Kötü arkadaşlar?
Hiçbir şey yapmak istemiyor ve zorla mı harekete geçiriyorsunuz?
Ya da her şeye çok mu fazla yardımcı?
Finansal başarısızlık mı yaşıyorlar?
Peki bağımlılıklar?
Bunların hepsinin tek sebebi yok ama bunları ailenin en küçük çocukta görüyorsanız, bunların sebebinin en küçük çocuk sendromu olabileceğinin bu yazıda farkına varacaksınız.
Genelde kötü duyguların yaşadığımız belli olaylar veya travmalar sonrası ortaya çıkacağını düşünürüz. Fakat “doğum sırasının” hayat stratejisine ve haliyle davranışlara etkisi olduğunu ben de yeni öğrendim. Fıtrat zannedilen huylar aslında doğum sırası ile küçük yaşta belirlediğiniz hayat stratejileriniz olabilir.
Bu benim de yaşadığım ilginç bir farkındalıktı, o yüzden sizinle paylaşmak istiyorum
“Bireyin tutumlarının ve davranış stillerinin belirlenmesinde de psikolojik
doğum sırası etkilidir (Manaster, 1977).”
Aşağıda okuyacaklarınız, ailedeki en küçük çocukların maruz kaldığı tavırlardan dolayı sizi de şaşırtacak ve “en küçük çocuk sendromu”nu anlamanıza yardımcı olacak. Biraz çocukluğunuza dönün ve hatırlayın. Belki bazılarını siz de yaşadınız.
*Not: Aşağıdakilerden hepsini birebir sizin ailenizde yaşamamış olabilirsiniz. Geniş bir araştırma sonucu oluştuğu için olabildiğince kapsamlı hazırladım. Sadece yaşadıklarınızı alın.
En küçük çocuk sendromunun 84 gerçeği
Küçümsenmeye alışmışlardır
1. Ailede lafınız hiç geçmez, hep küçüksünüzdür.
Ne kadar büyürseniz büyüyün, aileniz en küçük çocuklarını hiyerarşide hep en altta görürler. En küçük çocuk olarak siz onların hep bebeğisinizdir. (Parents.com)
Siz 45 yaşında profesör olsanız bile söylediklerinizde hep bir eksik ararlar. Size “hep eksik düşünüyorsun, hiç büyük gibi etraflıca düşünmüyorsun” fikrini küçük yaşta aşılarlar ve siz de ömrünüz boyunca o şekilde davranırsınız.
Bu küçüklükten beri her gün size işlenen mini travmacıklardır. Siz de kendinizi daha fazlasına maruz kalmamak için duygularınızı sıklıkla kapatırsınız. Sessizleşirsiniz.
2. En küçük çocuklar sıklıkla küçümsenip şaka yapılır. Benim de irrite olduğum bir şeydir. Büyük kardeşle ciddi bir iş konuşulabilirken en küçük çocuklar küçümseyici şakalara maruz kalırlar. İçten içe dalga geçilir. Ve siz deküçük çocuk olarak bir şey diyemezsiniz. Şakalara malzeme olursunuz. (huffingtonpost)
“ Ciddiye alınmamak, ilerleyen yıllarda küçük kardeşlerde okul ve iş yaşamında fark edilmek için aşırı çaba harcamaya zorluyor. (hthayat)”
3. Küçük çocuklara bir şeyi organize etme izni vermezler. Mesela şu masayı kur dediklerinde bile küçük çocuk iş yaparken “bu çocuk küçük, aklı yetmez, kesin bir şeyi eksik bırakır, yardımcı olalım” ya da sizin sevimliliğinizisevip “çocuğa yardım edeyim de hoşuna gitsin” gibi çeşitli fikirlerle büyükler hemen sormadan yardıma gelirler. Küçük çocuğun yerine işin neredeyse yarısını yaparlar.
Küçük çocuk burada işi yapan değil yardımcı veya asistan rolüne düşer. Bir sonraki görevde ise nasılsa büyükler yapacak diye işe girişmek istemez.
“Küçük çocuklar çok az aile işi yapmak isteyip daha çok kaytarmaya meyillidir. Veya diğer aile üyeleri bir işi becerebilmek için çok küçük olduğunu düşünürler. (Leman)”
Küçük çocuklar işi yaparken bile tedirgindirler ve her an bırakacakmış gibi elinin ucuyla tutarlar. Hiçbir işi sımsıkı tutmazlar. Çünkü hiçbir iş onlara bırakılmamıştır. Kendini geri çekmekten vücudunu ve kaslarını etkin kullanamaz hale de gelebilir. İrade yerine dürtüler devreye girer. Dürtüsel çocuklarda da elini ayağını kontrol edemeyip oraya buraya çarpma gibi sakarlıklar da görülebilir. Sakarlık el ayak koordinasyonunda anlık bozulmalardır.
Sakar eylemler bastırılmış içeriğin bastırmadan kurtulup yüzeye yaklaştığı durumlardır. (bursapsikiyatri.com)
Bonus*
Dürtüsel çocuklarda el ve bacak titremesi gibi belirtiler de görülürmüş.
Küçük çocuk bir işi tek başına yapabileceğine hiçbir zaman inandırılmadığı gibi liderlik ve sorumluluk alma becerisi de törpülenir. Her şeyde özgüveni kırılan, hep asistanlığa itilen, her olayda küçük olduğu için bir şey yaptırılmak istenmeyen, her şeyi yanlış veya eksik yapma ihtimali var olduğu hissettirilen öfkeli ve isyankar bir çocuk büyür.
“Küçük çocuklar aile içinde ona hep yardım edildiği için, önemli bir işi kendi başına yapması, bir kararı kendi başına alması gerektiğinde kendine güvenemeyip bocalayabiliyor. (theguardian)”
4. Küçük çocuklar sürekli bir şeyleri yanlış yapıyorum hissi yaşar. En küçük çocuklar pek ciddiye alınmadıkları, söyledikleri fikirler hep burun kıvrıldığı ve küçümsendiği için her fikrini sorgularlar ve nerede yanlış yaptıklarını bile bilmeden içine kapanırlar. Fikirlerini pek söylemezler. Daha sessizdirler.
Küçümsenmek hiç kimsenin hoşuna gitmez. Ciddiye alınmadıkları için sinirlenirler. “Beni de ciddiye alın, ben de önemliyim” mesajını bir türlü büyüklere geçirememiştir. İçlerinde kaynayan konuşma ihtiyacını arada öfke patlamalarıyla gösterirler ama o da durumu daha kötü yapar. İyice gözden düşerler. Daha çok içlerine kapanırlar.
“Küçük kardeşlerin genel tavrı “Ben size göstereceğim”dir. (Kevin Leman, PhD)”
5. Kimsenin sahiplenmediği enerji küçük çocukta kalır. Bu biraz şakalara kurban edilmekle aynıdır. Ailenin günah keçisi gibidir. Herkesin ifade etmek istemediği bir duygu yaşandığında, mesela TV’de bir filmin korkunç bir sahnesinde küçük çocuk muhtemelen ilk tepkiyi verir ve korkar. Fakat diğer bireyler yaşla birlikte daha kontrollü olduklarından tepkileri daha yavaştır. Daha geç tepki verirler.
Küçük çocuk korktuktan sonra artık onlar tepkilerini göstermez. Korkusunu belli eden küçük kardeşle de –bazen- dalga geçerler, sanki sadece o korkmuş ve diğerleri korkmamış ve kendilerini duygularına hakim olgun insanlarmış gibi hissettirirler. Bunun küçük çocukta üç etkisi vardır;
1) Yine duygusal ve doğal verdiğim tepkiler yeterince olgun karşılanmadı ve bana gülündü.
2) doğal tepki vermem yüzleri güldürüyor ama bunun altında 2 şey var, “sevimliyim” ve “olgun değilim”
Küçük çocuk duygularını yetişkinler gibi kontrol edemediğini bu şekilde olaylarla tekrar tekrar hisseder. Küçük çocuktan beklenenin kontrollü olmak yerine yüzleri güldürmek için natürel olmak olduğunu düşünerek büyür. “Olgun ve bir yetişkin gibi değilim” zarar verici bir fikirken “sevimliyim” fikri daha olumludur o yüzden sevimli olabildiği zamanları çoğaltırlar.
“Küçük çocuklar ailenin en eğlencelisidirler. Ailenin ilgisini çekmek için daha fazla eğlenceli olmak isterler. (insider.com)”
6. Küçük çocuklar saf olarak görülür. En küçük çocuklar ara ara “sen safsın seni kandırırlar” veya benzeri cümleler duymuşlardır. Bunun bir sebebi ilgi çekmek için her türlü palyaçoluğu sonunu düşünmeden yapmaya hazır olduklarından ve sonunda sosyal olumsuz tepkilerden “nerede ne yapacağını bilmeyen” birisi olduğu tepkisi aldığından olabilir.
Bunun diğer bir sebebi de, aşağılk kompleksine çabuk kapılan küçük çocuk kendi değerinden sürekli emin olamaz. Dürtüselleşebilir. Bu da kendinden güç almak yerine başkasından güç almaya ve başkasının dediklerine daha çok kulak asmalarına neden olur. Kişisel sınırları daha zayıftır ve başkalarının dediklerine daha kolay ikna olurlar. Bu ilerde ilişkilerde bağımlı davranışlara sebep olacaktır.
7. Küçük çocuklar saf konumuna düşmekten çok korkar. Bazen tanımadığı insanlara bile çabucak inanırlar. Biri gel dediğinde çabuk kanıp gidebilirler. Bir arkadaşı onun eşyasını alsa ve getirmese geri istemeyebilir, sorgulamayabilir. Her kesin kendileri gibi natürel ve iyi niyetli olduğunu düşünebilirler.
Birinin dediğini kabul ettiğinde sonradan dalga geçilme, kandırılma ve saf yerine konulma durumunu en az birkaç defa yaşamıştır ve kendini savunmamıştır. İnsanlara güveni kırıktır. Ondan daha iyi düşünebilecek daha olgun insanların yanına gitmek istememesi ve düşük profillerin yanında daha rahat etmesi bu yüzden olabilir.
Küçük çocuklar pek görülmezler
8. Küçük çocukların fikri ve itirazları pek dinlenmez. Tartışmalara 1-0 yenik başlarsınız. Zaten küçüksünüz ve fikrinizin dinlenmeyeceğini düşünürsünüz. Siz bir fikrinizi söylerken size hemen “şunun lafı bitsin de muhabbete dönelim” diye bakarlar. Gerektiğinde sustururlar. Konuşmaya hakkın yokmuş gibi gelir. Arada öylesine konuşmuşsun gibi hissedersin. Ne dese tutmaz inancı büyüyünce de devam eder. Halbuki ailenin küçük çocuğu olarak değil de tecrübe ve donanımına göre değerlendirilmelisinizdir.
“Küçük çocuklarda “Ne yapsam önemli değil” inancı baskıdır. (Kevin Leman, PhD)”
9. Büyüklerle kavga edemezsiniz. Tüm vücutlar sizden büyüktür. Her türlü ezilirsiniz. O yüzden sözcükleri kullanmayı öğrenirsiniz. Zihninizi geliştirmek ve olgun fikirler üretmeye zorlarlar. Bu bir bakıma iyidir çünkü çok okuma ve çok çalışmaya yönlendirilirsiniz. İyi bir konuşmacı veya yazar olmaya itilirsiniz.
Sullowayın dediğine göre;
İlk doğanlar daha büyük olduğu için, fiziksel agresyon veya gözdağı vermeye daha yatkın olurlar. Daha az uzlaşmacı olurlar. Bu yüzden küçük kardeşlerine daha patroncu ve baskın olurlar. Küçük çocuklar da kendilerini ifade etmenin farklı yollarını ararlar. Daha düşük güç stratejilerini kullanırlar. Sızlanma veya ağlama, rica, mizah, tatlı dil, sosyal becerilerini kullanırlar ve zorlandıklarında ise anne-babasından yardım isterler. (Frank J. Sulloway)
“Büyük kardeşinize yumruk atamadığınız zaman, sevimli olarak onu etkisiz hale getirebilirsiniz, veya sezgilerinizi geliştirirsiniz.(Jeffrey Kluger)”
10. Cool şeyler yapmanıza izin verilmez. (Bazı ailelerde geçerlidir.) Örneğin ergenlikte herkesin yaptığı gibi küpe takmak veya saks mavisi tişört giymek istediğinizde size buna hakkınız yokmuş gibi veya bunun için yeterince büyümediğinizi düşündürtebilirler. Halbuki içinizden gelmiştir. Ama size layık görmezler. Eleştiriler ilk başta büyük kardeşlerden bile gelebilir.
11. Küçük çocuklara yeni alınmaz, büyüklerin eskilerini kullanırlar. Küçük çocuklar eskileri giymeye alıştırırlar. Bunun iki yönü vardır. İyi yönü; ne alacağına karar vermek için büyük kardeşlerinkileri deneyip kafasında netleştirme fırsatı yakalar. (onedio)
Kötü yanı ise hep içlerinde yeniye karşı özlem vardır. Bazı küçük çocuklar aileye destek oluyorum övgüsünü almak için eskileri talep eder ve artık yeni bir şey isteyemez duruma bile gelebilirler. (Bu sadece bazı aileler için geçerlidir.) İlginçtir ama bazı kişiler en küçük çocukların ikinci el araba alma eğilimi daha fazladır diyorlar. (eksisozluk).
Başka bir gözlem de; ailenin tasarrufuna katkıda bulunma davranışı çok sık olduğunda, aileye ait olmak ve ailesinin sevgisini kazanmak için sıkıntısını üstlenmek isterler, bu durumda çocukta kıtlık bilinci bile oluşabilir.
Aşağılık kompleksini yoğun yaşarlar
12. Çocukluğunuzun çoğunluğunda ailedeki en zayıf sizsinizdir. Herkesin sizden daha büyük olduğu ve daha iyi düşündüğünü iddia ettiği bir ortamda küçük çocuk olarak daha ne hissedebilirsiniz ki.
Büyük kardeşleriniz tarafından alay edilerek sataşılırsınız. Onlara cevap verdiğinizde veya ışıkları söndürmediğinizde bile korku yaşarsınız. (insider.com)
Herkes size tavsiye verebilecek durumda ve siz hayır diyemiyorsunuz.
13. Küçük çocuklar aşağılık kompleksine yatkındırlar. Adler’in dediğine göre küçük çocuklar sürekli aşağılık hissiyatı yaşamaya yatkındırlar veya yaşarlar. Yan görselde gördüğünüz gibi aşağılık kompleksinin ana belirtileri şunlar;
- İlgi arama
- Sosyal ortamlardan geri çekilme
- Aşırı hassasiyet
- Evreni suçlamak
- Hata yapma korkusu
Ailede herkes onu ikinci plana attığından kendini bir türlü kanıtlayamamanın öfkesini derinlerde tutar. Aşağılık kompleksine çabuk kapılan küçük çocuk ya kendine kapanır ya da sürekli kendilerini kanıtlamaya çalışırlar. Bir türlü büyüyemediğini düşünür.
Bu kendini kanıtlayamamışlık hissi tüm hayatını sarar ve tüm hayatını kendini kanıtlamak için çabalar. Hemen hemen her durumda aşağılık kompleksine çabuk girerler.
Aşağılık kompleksindeki küçük çocuk hep üstün olmaya çalışır yoksa öfkelenebilir. Eleştiriyi asla kabul etmez ve olumlu bir eleştiriyi bile kişisel saldırı olarak algılarlar. Üstüne üstlük karşısındakini eleştirir, onun zayıf yanlarını bulur, karşısındakini suçlama, kontrol etme ve zarar verme eğilimindedirler. Karşı tarafı güvensiz yapmaya çalışırlar. Davranışları kaba gözükebilir. Çevreleriyle ilişkileri bozulur ve toplumdan uzaklaşırlar.
14. Küçük çocuklar çevresinden daha etik yaşadığını göstermek ister. O kadar iyi olmak ister ki, sadece kendisini güçlü tutmak ister ve diğerlerini daha aşağı pozisyonda tutmaya çalışır. (Aile diziminde pozisyonların önemi)
15. Bir şeyin ondan önce bilinmesini istemez. Bir şey ondan önce söylendiğinde sanki daha öncesinden onu biliyormuş gibi gözükmeyi sever. “Ben zaten biliyordum” deyip kendinden emin bir tavır oluşturmaya çalışır. Küçük çocukların aşağılık kompleksine çabuk kapıldığını biliyoruz. Kendinden daha çok bilen veya büyük insanların olduğu ortamlarda bunu daha çok yaşarlar. O yüzden böyle ortamlara da girmek istemezler.
Onların planlarına dahil olamama korkusu yaşıyor olabilirsiniz. Bu durum küçükken ki aile ortamı ile aynıdır. En küçük çocuk olup önemsenmediği bir duruma düşmekten ömrü boyunca çekinecektir. “Niye sen söylemedin”, “yapamicaksın galiba sen” gibi sözler duymak sinirlerini zıplatır çünkü bu sözler onu aşağılık kompleksine sokar ve dışarıda kalmışlık hissi verir.
İlgi çekme manyaklarıdır
16. Sevilmek küçük çocukların en temel istekleridir. İnsanları memnun etmeye çalışırlar. Eleştiriye hassastırlar. Sürekli beğenilmek ana dürtüleridir. Nasıl kabul edileceklerini hep düşünürler ve aksiyon alırlar. Bu fikirler kişilik değerlerinin tek ölçüsüdür. (Aile diziminde pozisyonların önemi)
17. Küçük çocuklar bir şey istediklerinde hemen olsun isterler. Bunun birkaç sebebi olabilir. 1) Dürtüsellik küçük çocuklarda sadece sonucu düşünmeye ve süreci pas geçmeye yönlendiriyor. 2) İstedikleri şeyi hemen ele geçirip onu göstererek övgü toplamak için kullanmak ister. Hemen her şeyin sonunu çabucak görmek isterler. Süreci kaldıracak sabrı gösteremezler.
Birçoğu zaman süreci ilerletecek bilgiyi toplamak ve kendilerini yetiştirmekten de kendilerini uzak tutarlar. Bir çeşit sorumluluk almak ve büyümeyi reddetmektir. Bu da birçoğu işte küçük çocukların başarısız olmalarına sebep olur.
En kötüsü de birazcık ilgi alsalar bu onlara uzun süre yeter. Mesela bir ebeynden ufacık bil ilgi görse bir hafta bu ilgi onlara yeter. Bu da o haftayı keyifle geçirmelerine yeter. Bu bir hafta küçük çocuğun gevşemesine, birşey yapmamasına sebp olabilir.
Sabır küçük çocukların imtihanı gibidir.
Eğer hemen ona kendi çabalarıyla üretemiyor veya erişemiyorsa onu birinden almak isterler. O kadar bencil ve gözü kör davranabilirler ki insanların ona istediklerini vermeleri gerektiğine bile inanabilirler. Bazen arkadaşlarını bile harcayabilirler.
“Büyümeyi reddedenler çevresindekilerin onların ihtiyaçlarını sürekli karşılamak zorundaymış gibi hareken eden ve bu olmadığında da sinirlenen kişilerdir. Çevresindekileri “benim yanımda olun, bana zaman ayırın” diye uzandırırlar. (Bilinçaltı oyununu boz-Abdullah Canıtez)”
18. Bir şey sorulduğunda hemen cevap vermek isterler. Bu onların saçma sapan, yalan yanlış cevap vermesine sebep olabilir. Dışarıda kalma ve aileye dahil olamama korkusu küçük çocukların ana korkusudur. Bir şeyi cevapsız bırakmaları, onların fikir sahibi olmadıklarını gösterir diye korkarlar. Her şeye hemen cevap vermek ve konuşulan konuya dâhil olmak isterler.
Bu anlık tepkiler dürtüsel olmanın da sonucudur. Dürtüsel çocuklar;
- Yanıt vermeye engel olamazlar
- Akıllarına ilk geleni yaparlar
- Ortamın uygunluğunu anlamadan söz almadan konuşabilir, bağırabilir ve gülebilir.
- Söz kesebilirler, olaylara aşırı tepki verebilirler.
19. Çok soru sorarlar. Sorarken amaç büyüklerin düşündüğü gibi onun da konulara ilgili olduğunu göstermek, düşünce sürecine katkı sağladığını hissettirmek, “beni de sayın ben de sizin gibi büyüğümü kanıtlamak istiyorum, bak ben de doğru sorular soruyorum”dur. Fakat mutlaka büyüklerin düşündüğü kadar etraflıca düşünemediği için reddedileceğini düşünüp fikir beyan etmez sadece soru sorar.
Bu sadece ergenlik döneminde olup yetişkinlikte bilgi edinip yorum yapabildikçe geçen bir huy olabilir. Aileye ve kararlara katılmak ister. Sürekli “sen küçüksün karışma” bakışlarını kırmak isterler.
20. Küçük çocuklar her şeye yardım ederek dikkat çekmeye çalışır. “Ben her şeye koşturuyorum, her kese yardım ediyorum, bana herkesin ihtiyacı var” izlenimi verirler. Hatta “bunu başkası yapmıyor bir tek ben yapıyorum” imajı verirler.
Kimsenin dokunmadığı alanlar, birçok kişinin yapmak istemediği terk ettiği işleri bile küçük çocuklar üstlenirler. Bunlar onun çalışma ve kendini gösterme alanlarıdır. Bu alanlar küçük çocuğa onay ve övgü garantisi veya fırsatı verebilir. Temel güdülerinden biri olan sevilmek, onay almak ve “Aferin”i kapmak için çalışırlar.
21. Planlarını paylaşmaz, birden ortaya çıkarlar. İnsanların onu öveceği bir şeyi gizlice yaparlar ve sonradan ben yaptım diye ortaya çıkıverirler. Hatta anlatırken mütevazi duruş sergilerler. “Benim için bunlar normal, daha fazlası da var” imajı verirler. Alacağı övgüyü arttırırlar. Hatta kendisi de anlatmaz, önce fark edilmesini bekler. Fark edilmeme ve ilgi çekmeme ihtimaline karşılık hep mütevazi ve kendinden emin tavrını sürdürür.
22. Kurnazlığının övülmesini severler. Kurnazlık biraz içinde sessizce bekleyip gözlemleyip beklenmedik bir zeka beklentisi göstererek istediğini elde etmektir. Bu zeka insanları şaşırtır ve yüzlerini gülümsetir. Övgü almış sayarlar. Küçükken kurnazlığın övüldüğü ailelerde bu daha çok görülür.
23. Küçük çocuklar ilgi manyaklarıdır. Herkesin onu sevdiğini düşünürler. Herkesin onu kıskandığını, bayıldığını, başkasıyla arkadaşlık etse onu diğerlerinin kıskanacaklarını, kaçırdıklarını düşüneceklerini düşünür. (Ergenlikte fazlayken yaşla birlikte azalır) Halbuki yalnızlığa boğulup bir an önce arkadaş bulmak için çıtayı düşüren küçük kardeşlerin her kesin onu kıskandığını düşünmeleri sadece buna ihtiyaç duymasındandır, gerçekte öyle olduğundan değildir.
Çünkü aslında ilginçtir ki küçük çocuklar övülmeyi çok sevseler de iltifatları alamazlar.
“Kişilik ve bağlanma stillerinin incelendiği bir araştırmada küçük çocukların büyük çocuklara göre daha kıskanç olduğu tespit edilmiş. (Buunk, 1997)”
24. Sürekli onlara nazar değdiğini düşünürler. Çok ilgi çektiğinin kanıtı olarak “nazar değdi” cümlesini bazen kullanırlar. Bunu kanıtlamak için kızlar kısa elbise giymeyi marifet sanarlar. Çünkü herkes onu izliyordur. Herkes kıskanır ve nazar değdirir. İçinde “ufak” bir narsizma barındırır.
25. Kendilerini asil görmek isterler, göremediklerinde çabuk kurban rolüne düşerler. İnsanların acımasını veya sempatisini kazanmak için asillik ve kendine acıma duygusu içinde masumca veya aktif bir şekilde zarar yapma eğiliminde çok olurlar. Ölümleri bile haklı ve asil olmalı. Acı duyduklarında ise bu diğerlerinin haksız davranışlarından dolayıdır. (Aile diziminde pozisyonların önemi)
Manipulasyon yapmaya alışmışlardır
26. Küçük çocukların birçoğu maniplatordür ve insanları kontrol etmeyi severler. İnsanları manipüle ederek hedeflerine ulaşmayı severler. İnsanların onlar için bir şey yapmasını sevgi göstergesi olarak da algılayabilirler ama onlar için bir şey yapıldığını da düşünmek isterler. Bunu da diğer arkadaşlarına anlatmak onlar için büyük bir zevktir.
“Bir araştırmaya göre; en küçük çocuklar amaçlarına ulaşmak için pasif, manipülatif yolları, cazibe, ikna, şikayet ve hatta suçluluk duygusunu kullanabilirler. (Stewart et al., 2001)”
“Başka bir araştırmaya göre küçük çocuklar cazibe ve diğerlerini memnun etme becerilerini aile içinde önem kazanmak için kullanabilirler. Gfroerer et al. (2003)”
Bonus*
“Bazen manipülasyonu defans mekanizması olarak kullanırlar. Kendi düşük özgüveni, yetersizlikleri, yargılanma korkusu, suçlanma korkusundan kaçmak için başkalarını suçlayarak kontrol etmek isteyebilirler. (goodtheraphy.org)”
“Eğer kibar bir insansanız ve insanlara yardım etmek istiyorsanız manipülatörler sizi kullanabilirler, fakat ihtiyacınız olduğunda size yardım etmezler. (Psych2go)”
“Kontrolcü insanlar size insanların önünde adi şakalar yapabilir veya eleştirebilir. (healthline.com)”
27. Küçük çocuklar başkasına iş yaptırmayı severler. Başkasını kontrol etmenin birkaç çıkarımı olabilir.
- Kendi küçük çocuk olduğu için hep bir aşağılık kompleksi barındırırlar ve bunu tetiklemeyecek bir ortam yaratmak isterler.
- Karşı taraf üzerinde etkisi olduğunu düşünmelerini sağlar
- Başkasına söz geçirebildiğini kanıtlar
- İnsanların onlara yardım ederek sevdiklerini veya ilgi gösterdiklerini hissettirir
- Asil olduklarını düşündürür
- Kendileri yaparlarsa hata ihtimali vardır, başkasına yaptırıp asilliklerini bozmazlar
- Tavsiyelere tepkili olduğu için eleştiri riskine girmezler
- Biri benim için şunu yaptı diyerek çevresine göstermek için malzeme toplarlar
- Kendini gösterebileceği bir şey değilse zaman harcamak istemezler.
28. Küçük çocuk bir şey istediğinde savunmak zorunda kalmak istemez. Hemen kabul görsün de beni uğraştırmasın derler. Aslında kabul görmeyeceğinden korkuyor olabilirler. Yeterince etraflıca düşünmemiş olmalarından korkup, “sen bilemezsin çekil kenara” denmesinden korktuğu için hemen bu korkuların üstünü örtmeye çalışır. Önerisi hızlıca onaydan geçsin isterler.
29. İyi ya da kötü bir şeye sebep olduklarında kendilerini başarılı hissederler. Küçük çocuğun en büyük motivasyonu bir işe yaramak, bir şeyleri tetiklemek, bir şeylerin onun yüzünden olmasıdır. O artık bir şeydir. İnsanları kavgaya bile sürüklese içten içe bir şeyin sebebi insan olarak bilinmek ister. Olumlu ya da olumsuz olması önemli değildir. Bir şekilde sonradan haklı çıkarmaya çalışır. Ama çoğu zaman tepki çeker. Bence bu nokta birçok küçük çocuğun düştüğü hatadır.
“Amaç dikkat çekmek olduğunda ilginin pozitif veya negatif olması önemli değildir. (aconsciousrethink.com)”
30. Bazen küçük çocuklar yapabileceklerinden daha fazla sorumluluk alırlar. Manipülasyon özelliğidir. Çok iş alıp diğerlerinden daha fazla iş yaptığını gösterip sonra yapmayanları suçlamak isterler. Kendilerini kurban gibi göstermeyi severler. Bu şekilde küçük çocuk bazen puan toplayacağını düşünebilir.
31. Küçük çocuklar her şeye karşı çıkarlar. Hataları çabuk yakalama becerisi gelişmiştir. Tüm programlara ve başkalarının ihtiyaçlarına kendini karşı hissederler. (Aile diziminde pozisyonların önemi)
32. Küçük çocuklar kontrolcüdürler. Hayatı kontrol etmeye çalışırlar veya hayatın onu kontrol etmesinden korkarlar. Sürprizleri sevmezler, kendiliğindenlik kontrol edilir. Duygular çoğunlukla maskelenir ve diğerlerinden saklanır. Entellektüellik, haklı olma ve zerafet en önemli değerleridir. Doğru zamanda doğru şeyi söylemek en önem verdiği şeydir. (Aile diziminde pozisyonların önemi)
33. Küçük çocuklar için haklı olmak çok önemlidir. Hata yapmaktan çok kaçınırlar. Eğer hata yaparlarsa diğerlerinin ondan daha yanlış olduğunu düşünerek rasyonalize ederler. Küçük çocuk için haklı olmak bir takıntı haline gelir. (Aile diziminde pozisyonların önemi)
34. Küçük çocuklar duygularını gizlerler. Mantıklı düşünmenin hayatın her problemini çözeceğini düşünürler. Duygularını genelde rasyonalize, zihinleştirme yaparlar. (Aile diziminde pozisyonların önemi)
Büyük kardeşlerlerle arasında bir rekabet oluşur.
Büyük kardeşler daha çok sayılır
35. Küçük çocuklar büyük kardeşlerin daha çok sayıldığını düşünürler. En küçük çocuklardan beklentinin az olması, sevimli çocuk muamelesi yapılması, büyük çocuklara gösterilen ciddiyeti en küçük çocuğa ailenin göstermemesi, içten içe ciddiye alınmama öfkesini doğurur.
36. Büyük kardeşleri daha zeki, hızlı düşünen ve tecrübeli görürler. Bir bakıma bu asla aşamayacakları bir duvar olarak düşündüklerinden tecrübe, alfalık, donanım, zeka gibi konularda yarışmayı görünürde bırakırlar. Ama içten içe hırslıdırlar. Bunun için büyük kardeşin bir şey yapmasına bile gerek yoktur, küçük kardeşin penceresinden görünen odur.
“Küçük çocuklar büyük kardeşlerini daha büyük, hızlı ve daha zeki görürler. (Sulloway)”
37. Standartları büyük kardeşin başarıları belirler. Büyük kardeşin başarısı ailenin ilk belirlediği standart gibidir. Küçük kardeşten aynı başarı beklenir. Küçük kardeşe o başarıyı isteyip istemediği bile sorulmaz. Büyük kardeşi size kriter gösterirler. Büyük kardeşle yarışmaya zorlarlar. Sizin içinizde hiçe sayılmanın verdiği enerjisel direnç oluşur. Büyük kardeşle yarışmayı reddedip kendinizi gösterecek başka yollar ararsınız. Kardeşler arasındaki bu rekabeti aile her gün bilmeden tetikler.
38. Büyük kardeşlere yeni bir şey öğretirken ki heyecanı aile en küçük çocukta yaşamaz. Büyük kardeşe gösterdikleri öğretme sabrını küçük kardeşe göstermezler. Sizden büyük kardeşiniz gibi hemen yapmanız beklenir ve onunla karşılaştırılırsınız. Kendinizi daha hızlı öğrenmeye zorlarsınız. Hemen öğrenemediğiniz için yapamıyor ve beceriksiz hissedebilirsiniz.
“Küçük çocukların yaptıkları hiçbir şey orijinal değildir. Büyük kardeşler zaten okumaya, yürümeye, bisiklet kullanmaya başladı bile. Bu yüzden anne baba küçük çocukların başarılarından heyecan duymaz ve hatta “niye bu çocuk daha hızlı öğrenmiyor” diye merak ederler (Dr. Leman)”
“Yapılan bir araştırmada ebeveynler ilk doğan çocuklarla küçük kardeşlere göre daha fazla yüz yüze iletişim kuruyorlar. Keller and Zach (2002)”
“Yapılan başka bir araştırmada ebeveynler ilk doğan çocukla daha fazla beraber zaman geçirdikleri, daha fazla yardımcı oldukları, daha fazla korudukları, besledikleri, onay verdikleri, özdeşleştikleri ve daha fazla duygusal yakınlık kurdukları tespit edilmiştir. Mendelson and Gottlieb (1994)”
Bu araştırmadan küçük çocukların anne-babayla daha az zaman geçirdikleri, daha az yardım aldıkları, daha az korunduklarını hissettikleri, daha az onaylandıkları, daha az özdeşleştikleri ve en önemlisi daha az yakınlık kurdukları sonucunu çıkarıyoruz.
39. Ailesinin ilgisini küçük çocuk yalnız başına çekemez.
“Bir araştırmaya göre kardeşlerin arasında anne-babanın sevgisini, iyiliğini ve ilgisini çekmek için doğal biyolojik bir dürtüye sahiptirler. (Frank J. Sulloway)”
Her ne kadar anne babanın ilgisini küçük çocuklar çekmeye çalışsa da anne babayla doğrudan muhatap olmazlar. Her konuda önce büyük kardeşler vardır. Her defasında hiyerarşide en altta olmak can sıkıcıdır. Anne babayla doğrudan iletişim kuramayan küçük çocukların bağ kurma becerisi de bu yüzden biraz kırıktır. Bu biraz devreciliktir ve bunu kabul etmeyen bir tarafları hep vardır.
40. Kötü olaylar küçük çocuktan önce büyük kardeşlere söylenir. En küçük çocuklar ciddi konuları konuşmaya layık görülmezler. Bu durum varsa büyük kardeşe söylenir. Çünkü büyük kardeş ciddi olayları kaldırabilecek kadar büyümüştür. Bu da küçük çocukların yufka yürekli ve yeterli olgunlaşmaya gelmediği hissiyatını yaşatır. Küçük çocuklar hep büyük kardeşin gölgesinde büyür. Bir türlü büyüdüğünü kanıtlayamamışlık hissi yaşar.
41. Büyük kardeşin ebeveynden daha fazla etkisi vardır. Büyük kardeşler ebeveynlerle arasındaki engel gibidir. Büyük kardeş bir şeyi ilk bilen olduğu için küçük çocuğu eleştirebilir ve yol gösterebilir. Büyük kardeşin sırf akıl verme pozisyonunu korumak için akıl vermeye çalıştığını küçük çocuk içten içe bilir. Bunu büyük kardeşin de bildiğini bilir ama pozisyonunu korumak için yaptığını itiraf etmeyeceğini bildiğinden sinirlenir.
Büyük kardeşler küçük çocuklara vekil ebeveynlik yaparak anne babanın ilgisini kazanmaya çabasındadır. Büyük çocuklar bu yüzden anne-baba destekli, işine bağlı ve otoriteye saygılıdır. (Frank J. Sulloway)
Küçük çocuklar da büyük kardeşin ebeveynliği yerine ailenin boş zamanlarını kollarlar.
42. Küçük çocuklar kendilerini isyankar yaparak ayrıştırırlar. Aile beklentileri büyük kardeş üzerinden şekillendiği için zaten yol almış birini örnek göstermek en küçük çocuk için kabul edilemez. Ailenin ilgisini kazanmak için çabalamada geç kalmışlık hissi yaşar. En küçük çocuk bu kıyası reddeder ve rekabete girmez. Rekabetin olmadığı başka alanlarda kendini geliştirmeye yönelir.
“Büyük çocukların başarısına ulaşamazsa küçük çocuk başarısızlıklarına bahaneler bularak kendini savunmaya çalışabilir.” (Alfred Adler)
43. Küçük çocuklar izin almak için uğraşmaz. İhtiyaçları olmasa bile alınmış izinleri kullanırlar. Büyük kardeş dışarı çıktığında küçük çocuk de çıkmak ister. “Sen neden dışarı gidiyorsun” diye sorulduğunda büyük kardeşe izin verilmesi normalken ben niye sorgulanıyorum diye öfkelenirler. Bunun onun da hakkı olduğunu kanıtlamak için büyük kardeşin aldığı hakkı kullanıp daha da genişletmeye çalışır. Bu şekilde sorgulanmaması gerektiğini anlatmaya çalışır.
Ailesine beni de sayacaksınız öfkesiyle olabildiğince sınırları genişletmeye çalışır. Bu her sınırı genişletmeye çalışma tüm yaşamlarına yayılabilir ve sürekli sınır genişletmeye çalışan isyankar bir insan ortaya çıkar. Çünkü küçük olduğu için bazı şeylere hakkı olmadığı inancıyla boğuşur. Bu da hırslı, rekabetçi olmalarına sebep olabilir.
Rekabet ederler
44. Sürekli hareket halindedirler. (Kabuğunu kıranlar için geçerlidir) Küçük çocuklar hırslı ve sürekli bir şey başarma çabasındalardır. Olabildiğince az mola verirler. Her gün ne kadar yol aldığını düşünürler. Hayat küçük çocuklar için müthiş bir yarıştır. Hedeflere kolay ulaşamazlar ve kendilerine öfke seviyeleri artar.
Günlük hayatta da öfke patlamaları şeklinde kendilerini gösterirler. Bir kişi şunu demiş; “Nereye gittiğimi bilmiyorum ama sürekli ayağım gaz pedalında.” (Aile diziminde pozisyonların önemi)
“Adler’in gözlemlerine göre en küçük çocuklar büyük kardeşleriyle sürekli bir yarış halindedirler. Sonuç olarak kendileri ve çevresindekileri için çok yüksek standartlar ve beklentiler koyarlar. (Adler, 1929)”
“Başka bir araştırmaya göre; en küçük çocuk ve tek çocuklar makul olmayan hedefler koyduklarından daha çok psikiyatrik problemler yaşarlar. (Carballo et al., 2013; Gnilka et al., 2012; Rice & Van Arsdale, 2010)”
“Başka bir araştırmaya göre; makul olmayan yüksek hedefler koyduklarında da bir şekilde başarısızlığa uğradıklarını düşünürler. Bu da küçük çocukları hayal kırıklığı, düşük özgüven, depresyon, başarısızlıkları için kendilerine öfke ve yüksek stres seviyesine maruz bırakır. (Gnilka et al., 2012; Rice & Van Arsdale, 2010).”
“Başka bir araştırmaya göre; makul olmayan hedefler koyan küçük çocuklar daha fazla mental sağlık sorunları ve duygusal durum bozuklukları yaşarlar. (Carballo et al., 2013)”
“Başka bir araştırmaya göre; makul olmayan hedef koyma diğer çocuklara göre daha çok alkol kullanımı ve psikiyatrik sorunlara yol açıyor. (Eckstein, 2000)”
45. Hayatını büyük kardeşini geçmeye veya kanıtlamaya odaklanmış hissederler. En küçük çocuklar büyük kardeşleri müzmin rakip olarak görürler. Onlarla içten içe bir yarış halindedirler. Hatta İstanbullu gelin dizisinde bu konu bir sahnede işlenmiştir. 49. Bölümde Anneleri küçük kardeşe “sen yarışmaktan önünü görmedin” diyerek eski anıları depreştirmişti.
46. Bazen de sizi büyük kardeşe örnek gösterirler. Büyük kardeş yanlış bir şey yaptığında sizden örnek olmak adına o davranışın doğrusunu beklerler. Siz de hemen cevap vermek istersiniz. Birçoğu zaman büyük kardeşin yaptığı yanlışın doğrusunu bilemeyebilirsiniz. Ama söz sahibi olma fırsatını da kaçırmak istemezsiniz. Bir şey söylersiniz ve bunu haklı çıkartmaya çalışırsınız. Yoksa büyük kardeşin “o da bilemedi” demesinden korkarsınız. Alttan alta büyük kardeşi düzelten biri olmak ona karşı suçlu ve mahcup hissettirir ve korkutur.
47. İkinci adam olma eğilimi gösterirler. Büyük kardeşin yol göstermesine mecburmuş gibi sürüklenirler ve içten içe bunu kabul etmezler. Büyüdüklerinde de yol gösterenlere hep biraz tepkilidirler. Hep kendi fikirlerini kafada bir gün uygulamak üzere oluştururlar.
Büyük kardeşle zaman geçirirken büyük kardeşin açtığı güvenli alan sayesinde küçük çocuklar kendi fikirlerini oluştururlar. Fikirlerini gizleyip sonradan gizlice yerine getirirler. Küçük kardeşlerin her zaman gizlediği bir parçası vardır.
En küçük çocuklardan “kirli çıkı” çok çıkar.
Birden başarıyı ortaya çıkarıp şaşırtmayı severler. Güvenli ortamda fikir oluşturma kolaylığını yalnız başına kaldıklarında bulamadıklarından kendi güvenli alanlarını oluşturmak zorunda kalırlar ki bu da onları sonradan en çok zorlayan şeylerden biridir. Güvenli alanın bitmemesini ve birinin onu korumasını isterler.
Büyük kardeşler haksızlığa uğrarlar
48. Büyük çocuklar ilk suçlanır, küçük çocuklar korunur. Bir tartışma olduğunda en küçük çocuklar genelde sorun çıkaran olarak ilk akla gelenler değildir. Kesin büyük çocuk çıkarmıştır. İlk fırçayı büyük çocuk yer. Her kardeş kavgasında küçük çocuk hep masum görülmüş hatta sevilmiştir, korunmaya çalışılır.
Haliyle küçük çocuk masumiyetini hep korumaya veya öyle gözükmeye çabalar. Suçlu olduğunda bile masum gibi gözükmeye ve rol yapmaya kendini alıştırır.
49. Küçük çocukların hayat stratejilerinden biri masum maskesini hep aktif tutmaktır. Masumiyeti sevimlilikte bulur. Sevimli gözükünce kavgacı gözükmeyeceğini ve korunacağını anlamıştır. Doğada da hayvanlar arasında sevimlilikle tehlike savuşturmak yaygındır.
Tehlike altındaki bazı hayvanlar da saldırıya uğrama ihtimaline karşı yere yatıp çocuksu ve sevimli davranarak “ ben tehlikesizim” imajı verdiği ve tehlikeyi savuşturduğu bilinir. Küçük çocuk suçlanmaktan hep bu şekilde kurtulur.
50. Tüm suçu büyük kardeşe atabilir. Kendisi hiç kabahatli değilmiş gibi kendi kabahatli olduğunda bile suçu büyük kardeşlere yıkmayı öğrenir. İçten içe vicdan yapsa da kendi pozisyonunu korumak için büyük kardeşini ateşe atabilir. Kendini haklı çıkarmak için zaten küçük çocuk olduklarını ve önemsenmediğini öne sürer.
Manüpüle etmede küçüklükten itibaren her gün ustalaşır. Yaptığı yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak için yetişkinlik hayatında duygularını saklayan ve gerektiğinde yalan söylemekten çekinmeyen manüpülatöre dönüşebilirler.
“Küçük kardeşler her türlü hikayeyi kendi avantajlarına çevirebilirler.” (huffpost.com)
Küçük çocuk aslında içten içe vicdan yapar
51. Büyük kardeşlere karşı ince bir mahcubiyet hissederler. Büyük kardeşler ilk izin yollarını açan, ilk yanlışı yapan, ilk tokadı yiyenlerdir. Küçük çocuk da yanlışlara bakıp büyük kardeş sayesinde doğruları veya kabul gören şeyleri yaparlar. Fakat bunları büyük kardeşlerin acılarıyla öğrenir. Onlara borçludurlar. Belki de küçük kardeşlerin ikinci adam olmaya yatkın olmaları büyük kardeşlerine vicdan borcu ödemektir. Bunu asla söylemezler.
“Küçük çocuklar büyük çocukların başarı veya başarısızlıklarını gözlemleyerek öğrenirler. (huffpost.com)”
52. Büyük kardeşle aynı şeyi istemekten çekinirler. Büyük kardeşin bir şey istediğinde yediği azardan sonra küçük çocuk artık aynı şeyi isteyemez hale gelirler ve isteklerini bastırırlar. Büyük kardeşin “sen de aynı şeyi istiyordun ama azarı ben yedim” demesinden çekinirler. Kendi isteklerini bastırmalarına sebep olur.
Belki de küçük çocuğun gerçek duygularını ve isteklerini ilk bastırmaları bu zamanlarda başlar. Küçük çocuk vicdan borcunu ödemek için ikinci adam olmaya razı hale gelir.
53. İçten içe en küçük çocuklar büyük kardeşlerine karşı borçludurlar. Bu borçluluk başarılarını gizleme, büyük kardeşin önüne geçmeme eğilimi göstermelerine sebep bile olabilir. Onları başarı konusunda geçerlerse hem onlardan faydalanmış hem de onları kullanmış hissederler. Küçük çocuklar büyük kardeşlerle hem rekabet etmek hem onları geçmemek arasında kalırlar.
Vicdan borcunu çok başarılı olmayarak veya onları geçmeyerek ödemeye çalışırlar. Veya başarının kendisinin isteyerek değil de çevresel şartların iyi olması, şans veya fırsatlar sayesinde olduğunu kendini ve çevresini ikna etmeye çalışırlar ki gerçek sebebi onların çabası olmasın, şans olsun.
Aileye bağımlı gibidirler
54. Küçük çocuklar ailelerine daha fazla bağımlıdırlar. Dışarıdan bağlılık gibi gözükse de bağımlılık olduğunu da gözlemleyebilirsiniz. Diğer çocuklar ailenin işlerinden ve yaşlılıklarında bakımından uzaklaşsalar da küçük çocuklar uzaklaşmaz. Bunun birkaç sebebi olabilir.
- Büyümeyi reddettiği için hayatın gerçeklerine, sorumluluk almaya ve ciddiyetine henüz hazır değildir ve aileden bir türlü çıkmak istemezler.
- Dış dünyadaki başarısızlığını aile yanında durarak gizlemek ve koruma bulmak isterler.
- Büyük kardeşlerin kendi yönlerini bulmakta daha iyi yetişip kendi hayatlarını kurmaları ve gitmelerine karşın en küçük çocukların kendi yönlerini çizememiş olmaları bir sebep olabilir. Büyük kardeşlerine göre başarıda geri kalmaktansa ailenin yanında durmak bir çeşit kendini avutma çabası olabilir. (yön çizme duyguları zayıftır)
- Büyükler gidince ailede kimse kalmadığı için son kalan olarak küçük çocuk da terk ederse aileyi yalnız bırakacağını düşünüp vicdan yapıp gitmek istemeyebilirler.
- Aileden ve büyük kardeşlerden büyürken iyilik gördükleri için bunları ailenin yanında kalarak geri ödeme çabası olabilir. (Aile dizimi kurucusu Bert Hellinger)
- Anne babadan daha az söz geçen anneyi koruma çabası.(küçük çocuklar anneye daha bağlıdırlar)
- Küçükken büyük kardeşlerin önceliğinden dolayı bulamadıkları önceliği yaşama fırsatı bulmaları
- Manipülatör özelliklerinden dolayı kardeşlerinin ilgisiz ama onların aileye ilgili olduklarını gösterip kardeşlerini suçlu hissettirmek istemeleri (aslında büyük kardeşlerinin ilgisizliğinden memnundur.)
- Ailenin, küçük çocuklarını küçümseyip aşağılık kompleksine sokması küçük çocukların aileyi gözünde büyütmelerine yol açar, bu da onları aileye bağımlı yapar.
55. Küçükler ve büyükler gruplaşırlar. Ebeveynlerden [anne ve küçük çocuk] gruplaşırken, [baba ile büyük kardeşler] ayrıca gruplaşırlar. Bu gruplaşma baba ve büyük kardeşlerin dış dünyaya, anne ve en küçük çocuğun ev içine daha fazla yönelmesine yol açar. Küçük çocukların anne yakınlığı buradan geliyor olabilir.
56. En küçük çocuklar anneyle daha yakındır. Bazı durumlarda küçük çocuk anneye daha bağlıdır ve ailede anneyi en çok korumak isteyen kişidir. En küçük çocuklar ev işlerine daha yatkın ve anneye yardımcıdır. Anne küçük kardeşin kalesi gibidir. Kendi yalnızlaştırılmışlığını annenin masumiyeti yanında daha risksiz yaşar.
Annenin elinden alındığı zamanlar küçük çocuk için bir yıkım gibidir. Annesini koruyamadığı zamanlar onun için işkence gibidir. En küçük çocuklarda “birçoğu şeyi annem için yaptım” lafını duyabilirsiniz.
“Küçük çocuk aileden çok fazla koruma alır. Özellikle bu anneden çok gelir. Son çocuk olduğundan finalin bir sembolü gibidir. (Sulloway, 2007)”
57. Aileye daha uyumlu olmaya çalışabilirler. Eğer büyük kardeşler anne-babayı uğraştırmışlarsa küçük çocuklar daha uyumlu olarak ailenin ilgisini kazanmaya çalışır. Anne-babalar söz dinleyen, uyumlu çocuklara daha fazla tolerans gösterirler. Bu çocuk anneye karşı daha hassas ve korumacıdır. Hatta bazen anneye kızan kişilere siper olur.
Anne de bu çocuğun kendinden uzaklaşmasına ve bireyselleşmesine duygusal olarak izin vermez. Bu tip çocuklar büyüdüklerinde kendi hayatlarını kurmakta ve bağımsızlaşmakta zorlanır. (zaferdergisi)
“Ortanca ve küçük çocuklar büyük kardeşlerinden sürekli gördüğü emirler ve rekabet yüzünden sıkı liderliğe düşük toleransı vardır. Büyük çocukların rekabetçiliğine karşı küçük çocuklar ailede barış yapıcı rolüne girerler. (Adler, 1929)”
Bencillik yaparlar
58. Küçük çocuklar daha bencildirler, sorumluluk becerileri çok gelişmemiştir. Büyük çocuklar en küçük çocuklara bakmak, göz kulak olmak gibi görevler aldıklarından sorumluluk bilinci geliştirirler. En küçük çocukların küçüklerine bakmak veya göz kulak olma gibi bir görevleri olmadığından sorumluluk alma becerileri gelişmez.
Küçük çocuklar sürekli kendilerine hizmet edilecek, işleri kolaylaştırılacak gözüyle bakarlar. Hatta bunun insanların görevi olduğunu düşünecek kadar ileri giden bencilleşmeler yaşayabilirler. Bağımlı ana kuzusu tipleri oluşmaya başlar.
59. Küçük çocuklar hep kendine bir şey yapılsın isterler. Ailedeki tüm büyükler küçük kardeşe hizmet etmeye alışmışlardır. Bu onu tembelleştirir. Ama bu hizmetin kesilmesini de hiç istemez. Büyümeyi reddederler. Kendilerinin yapamadıklarını başkası yardım etsin isterler. Daha dürtüsel olan küçük çocuklarda bu hal iş ve ilişki hayatına da yansır.
“Dürtüsel tipler, kariyerleriyle ilgili adım atmazlar veya çabuk vazgeçerler. Sevdikleri kişiler onlar sorumluluk almadıkları için ilişkiyi kesebilirler. Organize olamaz ve plan yapamazlar. Parasal denetimleri yoktur. Öfke patlamalarıyla çevresindekileri uzaklaştırırlar. Dürtüsel kişilik planlı, programlı, titiz birine aşık olup çekilir. (Abdullah canıtez-Haz Bağımlılığı)”
60. Hoşgörü geliştirmekte zorlanırlar. Bu da yine şımarıklık ve bencilliğin bir sonucu.
“Ne yaparsa, ne söylerse hoş karşılanmasını beklerler, ancak çevresindekilerin en ufak hatalarına tahammül edemezler. (hthayat)”
61. En iyisi olmaya çalışırlar. En iyisi olmak da bir takıntıdır. Eğer en iyisi olmayacaksam en kötüsü olurum diye düşünme eğilimindedirler. (Aile diziminde pozisyonların önemi)
62. Başkalarının ona fikir vermeleri sinir bozucu gelir. Fikir almaya veya dayatmalara karşı alerji geliştirirler. Kendilerini esaret içine girmiş gibi hissederler. Başkalarının hızlı düşündüğü ya da ondan önce karar verildiği ve ona dayatıldığı durumlarda ya anlık bir direnç geliştirip itiraz edebilir, ya da pasif agresif bir davranışla kaçabilir.
Bu tavır dürtüselliğin getirdiği engellenme korkusunun bir sonucu da olabilir.
Örneğin aile içinde “hadi şuraya gidiyoruz” deseler orada istediğini yapamayacağını düşünür ve kendi kendini engeller, sabote eder. Gitmemek için uyur, erteler, unutur, başka işlere bakar.
Kendi kontrolünde olmayan dayatmaları sevmezler. Engellenmiş hissederler. Herkesten önce ve önde olmak isteyebilir.
Engellendiklerinde canları çok yandıklarından “ileride çok iyi bir pozisyonda olayım ki engellenmek zorunda kalmayayım inancı” bu yaşlarda gelişir. (iyihissetmek)
Ya da bazı durumlarda B planı olarak destekçi ve yardımcı pozisyonuna geçerler ve kendilerini unutturmaya çalışırlar. Beklenti içine girilmemesini sağlamak isterler.
Eğer bunu olumluya çevirebilen olursa, daha fazla övgü için daha fazla çalışmak ve başarıların altını doldurmaya çalışanlar da olabilir. Bu gerçek anlamda bireyi güçlendirebilir.
İradeleri zayıftır
63. En küçük çocuklar yönsüz ve çoğunlukla amaçsızdır. Birçoğu küçük çocuk kendine amaç edinmeyi bırakmıştır. Bunun birkaç sebebi olabilir;
- Küçükken büyük kardeşlere tepki göstererek yollarını bulmuşlardır
- Büyükken etki-tepki yapacağı birini bulamamıştır, kendi sesini bastırmıştır
- Ne söylese saçmalayacağını pot kıracağını eleştirileceğini düşündüğü için yön çizme cesareti göstermezler, söylenen şeyleri yapmak daha kolay gelir
- Ne yöne gitse orası onun yönü değil gibi gelir
- Yanlış yaparlarsa asilliklerine zarar gelir. (asillik küçük kardeşler için temel egolardan biridir)
64. Birinden güç almaya ihtiyaç duyar. Hayata, yetişkin olabileceğine, dürtüselliğine, insanların tepkisine güvenemediği için yetişkin gibi davranamayacağını düşündüğünden birinin gölgesinde olma güdüsü taşır. Biri olmadan harekete geçemeyen küçük çocuklar çoktur. Hayat korkusu baskındır. Bunun yanında aşağılık kompleksindeki küçük çocuklar kendi kendine öğrenmekte zorluk yaşarlar ve çabuk vazgeçerler. Başkasının desteğine ihtiyaç duyarlar.
“Bir araştırmaya göre erkek küçük çocukların ablaları kendilerini daha güçlü bulurken, abilerin küçük kız kardeşleri kendilerini daha zayıf bulmuşlar. (Todd, Friedman and Steele 1993)”
65. Çabuk vazgeçmeye meyillidir. Küçük çocuklar daha çok alkış için yaşarlar. Birinin görmediği bir şeyi yapmak istemezler. Kendi isteklerinden ziyade övgü ve göstermek için yaşadıklarından kimsenin bakmadığı bir şeyle ilgilenseler boşuna zaman geçirmiş gibi hissederler. Eğer kendi kendilerine bir amaç yaratamazlarsa bırakırlar ve hiç bir şey yapmazlar. Her şeyde kolayca amaç bulamazlar. Ya kendini gösterebileceği, ya hırs yapıp kendini kanıtlayacağı bir alan olmalıdır.
Sorumluluk almak istemezler
66. Sorumluluk almak istemezler. Bunun birkaç sebebi olabilir.
- Küçükken daha küçük kardeşleri olmadığından herhangi bir sorumluluk almamıştır. Bencil yetişir. Birine iş yapmayı kolay hazmedemez. Yaptığı işten ona da bir şey kalmalıdır.
- Küçüklüğün rahatlığını büyüdüklerinde büyümeyi reddederek devam ettirebileceklerini düşünürler
- Aile beklentisi azdır. Ne yapsam kabul edilir fikri oluşur.
- Kendilerini küçük ve beceriksiz görürler.
- Sorumluluk başarısızlık riski getirir.
- Kendi hallerine itilip kendi yalnızlığıyla meşgul olurken birden verilen sorumlulukları artık kolayca kabul etmezler.
- Bazı durumlarda “küçükken büyüklerin sohbetlerinin arasına sokmadınız şimdi ben girmiyorum” tribi yaşayabilirler.
- İlginçtir ama başarı korkusu da oldukça yaygın, küçük çocuklar başarı korkusu da yaşarlar.
67. Bir şeyi kolayca sahiplenmek istemez. Daha çok sahiplenilmek ve tembellik yapmak ister. Tembellik yapmak varken niye sahipleneyim ki? Sahiplenmek sorumluluk almak demektir. Biri onu sahiplenmek isterse o da karşılığında sahiplenmek zorunda kalacaktır. Küçük kardeşler sorumluluk sevmezler. Daha kendini harekete geçiremiyorken başkasını nasıl yönlendirsin.
İlişkileri güçlü değildir
68. Duygusal zekaları biraz daha zayıftır, kolay empati geliştiremezler. Duygusal zeka, kendi duygularına ve dürtülerine hakimiyet, duygu durum kontrolü, empati yeteneği, içsel motivasyon, hayat amaçlarını temsil eder. Küçük çocuklar daha dürtüsel, duygularını çok kontrol edemeyen, hayat amacı bulma konusunda yönsüz kişiler olduğundan duygusal zekalarını geliştirmek için ayrıca çalışmalıdırlar.
“Araştırmalara göre küçük çocuklar daha fazla duygusal problem yaşıyorlar. (Abdel-Khalek, 2002; Carballo et al., 2013)”
Bonus*
Bazı araştırmalar küçük çocukların IQ’larının da geç geliştiğini gösteriyor.
“Bir araştırmaya göre büyük çocuklar anne babadan daha fazla entelektüel bilgi ve yetişkin dili öğrendiğini belirtiyor. Küçük çocuklar daha karmaşık veriler alıyorlar. Bu da büyük çocukların IQ’sunun daha fazla gelişmesine neden oluyor. (Damian &Roberts 2015; Rohrer et al., 2015)”
“Norveç’te çeşitli sosyo-ekonomik ailelerde yapılan araştırmaya göre küçük çocukların daha düşük IQ’ya sahip oldukları gözlemlenmiş. (Kristensen & Bjerkedal, 2007)”
“Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre de ebeveynlerinden daha fazla kelime duyan büyük kardeşlerin küçük çocuklara göre IQ’su daha yüksek çıkmış. (Damian & Roberts 2015)”
69. İlişkilerde liderlik becerisi geliştirmesi zordur. İlişkilerde söyleneni yapmaya ve hizmet vermeye daha eğilimli olduğundan harekete geçemez. Erkekler için bu çok daha zordur. Erkekler başı çeken olmak zorunda olduğundan ikinci adam olamazlar. Küçük çocuk olan erkeklerin iç mücadelesi daha fazladır.
Bonus*
Büyük çocuk-büyük çocuk evlilikleri veya küçük çocuk – küçük çocuk evlilikleri çevrenizde görmüşsünüzdür. Fakat bu evlilikler benzer benzeri çeker evlilikleri olabilir. Bu psikolog Leman tarafından çok desteklenmiyor.
“Bir gözleme göre, iki küçük çocuk evliliği iyi sonuç vermeyebilir. Küçük çocuklar işleri doğru delege edemeyebilirler. Bu durumda iki taraf da işleri birbirinden beklerler. Daha iyi evlilik, farklı doğum sırasına sahip kişilerle daha iyi olabilir. (Leman, 2000)”
70. Küçük çocuk sevgilisi varken kendini kanıtlamış hisseder. İnsanların kabul gördüğü sevgili sahibi olmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak gibi dürtüleri takip ederler. Kendilerini kanıtlayamamış, aşağılık kompleksine çabuk düşen, “ben size göstereceğim” zihniyetine sahip küçük kardeşler için bunlar kendini kanıtlama noktalarıdır.
Fakat bunların da bozulmasını istemeyeceği için kontrol edebileceği düşük profil sevgilileri tercih ederler. Küçük çocukların kurdukları ailede daha kontrolcü olduğunu fark edebilirsiniz.
“Küçük çocukların olmak istedikleri kişi ile oldukları kişi arasında çok fark vardır.”
71. Sevgilisiyle veya arkadaşıyla övünmeyi çok sever. Elinde dursun diye de ya kontrol eder ya da istediği her şeyi yapar. Her şeyi yapsa da sonunda sevgilisi partnerinin ilgisinden sıkılabilir ve “sen benim her istediğimi yapıyorsun” deyip bırakıp gidebilir. Bu büyük yıkım getirebilir.
72. Küçük çocuklar ilişkilerde kontrolcüdür. En küçük çocukların kontrol edebileceği partnerler seçtiğine şahit olmuşsunuzdur.
Kontrol ihtiyacı Adler’in dediği gibi aşağılık kompleksine çabuk kapılan küçük çocuklarda sıklıkla görülür. Kontrol etmenin altında biraz ilişki bağımlılığı korkusu da olabilir. Çünkü bilir ki bağımlılığa yatkın küçük çocuklar ileride ilişkide bağımlılık noktasına gelecekler. İleride zarar görmemek için kendini bırakacağı ve bağımlı olacağı ve terkedilmeyeceği ilişkiyi garantilemek isterler. O yüzden kontrol edeceği kişileri hayatlarında tercih ederler.
Bunun birkaç sebebi daha olabilir;
- Duygusal açıdan güvenli ilişkileri tercih eder (singsaver.com)
- Kavga etmek yerine desteklendiğini hissettiği ilişkileri seçer.
- Karşı çıkılmasından hoşlanmazlar.
- Bencil yetiştiğinden alma verme dengesini kurmakta zorlanır. “Benim”” duygusu gelişirken “vermem” duygusu da gelişiyor. (familybusinessmagazine)
- İlişkiler konusunda hiçbir zaman iyi olmadığını bilir. Başkası ilişkisinde mutlu göründüğünde kıskançlık ve melankoli yaşayabilirler.
- Partnerinin ona baskı ve otorite kurmasından korkar.
- Tembelliğini ve hiçbir şey istemeyen tarafını tetikleyecek veya zora sokacak birini istemez.
- Kendisi yapmayıp ona iş yaptırabileceği birini ister.
- Bağımlılıklara kolay düştüğü için partnerine de bağımlı olmaya yatkındır. Biraz severse bağımlı olma ihtimali olduğundan kendini ilişkide duygularına bırakmaktan çekinir. Kendi duygularını kontrol ettiği kadar partnerini de kontrol eder. Çünkü kontrolcüdür.
- Duygusal olgun bir kişiyle sevgili olduğunda kontrol edileceğini bilir o yüzden sevgilisini kontrol edebilecekleri düşük profil birinden seçer. Beraber yükselelim duygusunu yaşamazlar. Çünkü takım ruhu yoktur.
- Manipülatörler ilişkilerde duygusal ve klasik birbirini tanıma süreçlerini çabuk geçerler. Kendisiyle ilgili en kötü huyları bile daha her şey yeniyken paylaşabilirler. Kontrolün bu bilgilerle karşıya geçtiğini düşünüp, sizi özel hissettirmeye çalışırlar ki siz de hassasiyetlerinizi söyleyin. Bunları ileride size karşı kullanabilirler. (healthline.com)
- Manipülatörler karşı tarafı eleştirmeye yatkındırlar. İlişkilerde de eleştirel olup sizi kontrol etme çabasına girebilir. Ya da sizi en başından kontrol edebileceğini düşünmüş olabilir. Sizi değersizleştirip kendi özgüvensizliklerini gizlemeye çalışıyor olabilir. (healthline.com)
Bonus*
İlişkide bağımlı olmaya yatkındırlar. İlişki bağımlısı yine onay ihtiyacından gelir. Christina Lope ilişki bağımlılığını şu şekilde açıklıyor.
Öz değeri düşük kişiler, kendi değerinden uzaklaşmışlardır ve başkalarının onu överek değerli hissettirmesine mecbur kalmışlardır. Başkalarının ona ihtiyaç duymasını, övmesini, değerli hissettirmesini ister. Bu yüzden yardım edeceği ve bu yardıma ihtiyaç duyacağı kişileri çevresinde tutmak ister.
Başkası ona ihtiyaç duymadığında ise çok strese girer ve çok öfkelenirler. Ben onlar için her şeyi yaptım hala beni bırakıyorlar diye kızarlar. Aslında bu kişiler kendilerine öfkelidir. Çünkü yaptıklarını karşı tarafın talep edip etmediğini bile sorgulamazlar.
Bir şekilde çevresindekilere bağımlıdır ve kontrolü onlara vermiştir. Kendi kişisel gücü dışarı bağlanmıştır. Çeresindekiler için her şeyi yaparlar. Haliyle kontrolü verdiği insanlardan terkedilmekten çok korkarlar. Bu da onları güçsüzleştirir ve anksiyete ve strese sürüklerler. Terkedilme korkusu bağımlı kişiliğin temel korkularından biridir. Haliyle kontrolü verdiği insanları da kontrol etmek isterler. (Christina Lope)
73. Küçük çocuk ilişkilerinde bile tepkiseldir. Bir ilişkiye başka bir kişinin ilgisini kazanmak için bile girebilir. Kıskandırmak, herkesin onun arkasından koştuğunu düşünmek için, ondan hoşlanan biri varsa hemen başka bir ilişkiye başlaması diğerinden aldığı gazla orantılıdır.
74. Sevgilisi olduğunda onlardan bir şeyler isterler. Küçük çocuklar alma verme dengesinde alma tarafındalardır. Sevgililerinden hediye alırlar ve başkalarına bunları keyifle gösterirler. Bu hediyeler onların sevgilisi olduğuna dair kanıtlarıdır. Hatta ara ara hediye almak başkasına sevgilim var gösterisini canlı tutar.
Küçük kardeşlerden sevgiliniz varsa onları sürekli övgü ve hediyelerle beslemeniz gerek. Fakat bu da alma verme dengesini bozar. Onların sürekli aldığı sizin sürekli verdiğiniz bir ilişkiye döner. Dikkat edin.
75. Küçük çocuk sevgilisi olduğunda başkasını da baş göz etmeye çalışır. Sevgilisi olduğunda özgüveni artar. Kendini kanıtlama çabası çok olan küçük çocuk için ilişki sahibi olmak kendini kanıtlama noktalarından biridir. Ben ilişki konusunda çok iyiyim imajı vermeye çalışır.
Küçük çocuk çok kolay aşağılık kompleksine girdiği için bu imaja ihtiyaç duyar. Sevgilisi olmadığında kendini kanıtlayamamış hissederse kendisine acındığını düşünebilir. Bu korkuyu dışarı yöneltir. İnsanlara sevgili bulmaya yardımcı olmak ister. Aslında amacı yardımcı olmak değildir. Kendinin ilişkiler konusunda çok iyi olduğunu düşünülmesini istemesidir. Sevgilisinin arkasında artık güvendedir. Ya da artık kontrol edebildiği bir sevgilisi vardır.
Artık ilgi çektiğini, onu beğenenlerin olduğunu başkasına da hissettirmek ister. Ne kadar iyi durumdasın desinler ve ona imrensinler ister. “İlişkiyi elimde tutuyorum bunu herkes görsün, başkasına bile yardım ederim. Bu konuda çok iyiyim.” Halbuki bir çok küçük çocuk ilişkilerde (fantasy bond) yani hayali ilişki kurarlar. Kontrolcüdürler ve hiçbir zaman duygusal ilişkiyi tam anlamıyla yaşayamazlar.
76. Küçük çocuk için evlenmek hem iyidir hem kötüdür. Kötüdür çünkü evlendikten sonra artık kendini yeni ilişkilerle dikkat çekiyor olduğunu gösteremez ve tek kişiye ve onun ilgisine bağlı kalır. İyidir çünkü “ben gençliğimi, çapkınlığımı, cinselliğimi çok yaşadım, artık duruldum” izlenimi verir. Evlenmek gençliğinde çok ilgi çektiğini bunun ona yettiğini, kendini kanıtladığını gösterir. O hep ilgi çekmiştir.
Bunun yanında aşağılık kompleksi ve bağımlılıklara çabuk kapılan küçük çocuk çevresinde yardım edebileceği, övgü alacağı, kontrol edebileceği biri veya sevgilisi olmadığında kendini ciddi boşlukta hissedebilir. Bu da onu sevgilisi olmayınca boşluğa ve depresyona sürüklenen biri haline getirebilir. Kontrol edebileceği biriyle evlilik küçük çocuk için bir kurtuluş bile olabilir.
77. Kimseye yürümediklerini insanların ona hep yürüdüklerini düşündürmeye çalışırlar. İnsanların yanında sevgilisini aramaz, mesaj atar, sevgilisinin onu aramasını sağlar ve arandığını ve ilgi gördüğünü düşündürmek isterler. Bununla da “sevgilin seni hep arıyor” havası vermeye çalışır. Önce onu ararlar, o kimseyi aramaz. Hep o talep görür, merak edilir, o aranır. Bunun altında ilişkide ilgi çeken tarafın kendi olduğunu düşündürmeye çalışmaları yatar.
Küçük çocuk ilgi kesildiğinde ise bunu kabullenemez. Yıllarca terkeden sevgiliyi unutamaz. Hazmedemez. Küçük çocuk kontrolcü olduğundan elinin altında tutmak için kontrol edebileceği sevgili bulur. Profiller düşük olur ama önemli değildir. Kendini kanıtlama çabasıdır. İlgi manyağı birinin terkedilmeye hazmı yoktur. Hemen sevgili bularak bu ilgiyi sabitlemeye çalışır.
78. Küçük çocukların daha fazla kötü arkadaşları olur. Bunu çevrenizde çok görmüşsünüzdür. Küçük çocuklar biraz savrulurlar. Hayatlarını kontrol edememeye başlarlar. Daha dürtüsel davranırlar. Bunun birkaç sebebi olabilir.
- Kendini aileye dahil edilmemiş, saf ve beceriksiz gören küçük çocuklar kendilerine olgun ve kaliteli arkadaşlara layık görmez.
- Adler’e göre aşağılık kompleksi geliştirmiş kişiler başkasının onu sevmediğini, değerli bulmadığını düşünür. Sürekli kendini başkalarıyla karşılaştırır bu da olumsuz önyargılara dönüşür. Sürekli kendilerini ispatlamaya çalışırlar
- Dürtüsel tiplerin bazısı 2. sınıf biri olduğuna inanarak tersine giderek ve ben özel biriyim diyerek diğerlerinden farklılığını hissettirmeye çalışır. (Abdullah Canıtez-Haz bağımlılığı)
- Küçük çocukların bağ kurma becerisi biraz kırılmıştır.
- Kendini kolay kabul edecek, sorgulamayacak ve başına buyruk davranacak birinin yanında daha rahat hissederler.
- Dürtüsellik çok düşünmeden hızlıca davranmayı gerektirir. Başına buyruk davranan arkadaşlarının yanında dürtülerini kontrol etmek ve düşünmek zorunda kalmayacaktır.
- Size yakın birinin size sevdiğini göstermek için kendinizi kötü duruma sokuyor olabilirsiniz. Ki gelsinler ve sizle ilgilensinler. (aconsciousrethink.com)
- Dürtüsel çocuklar engellenmeyi sevmezler. Bir bakıma engellenme fobisi oluştururlar. İstediği zaman istediği şey olsun isterler. Engellenmeye karşı alerjilidirler. İsyankar ve asi davranarak engellenmeyi savuşturmaya çalışırlar. Yeterince özgür değilim deyip dürtüsel olmaya yönelebilirler.
- Kötü olduğunu düşündüğü şeyleri yaparak ya da yapma denilen şeyi daha çok yaparak özgürlük kazandıklarını düşünürler. (iyi hissetmek)
- Dürtüsel çocuklar tehlikeyi küçümser veya yok sayarlar. Kendine veya başkasına zarar verici davranışlarda bulunabilirler.
- Kendini tekrarlayan davranışların içinde yer alabilirler. Finansal açıdan zor durumda olsalar bile sonuçlarını düşünmeden patolojik kumar oynama, yeme bozuklukları gibi davranışlarda bulunabilirler.
“Çocuklukta kötü alışkanlıklara sahip arkadaş çevresinin onayını almaya çalışmak, sapkın davranışlar sergileyen arkadaş çevresi edinmek dürtüsel tiplerin davranışlarındandır. (Abdullah Canıtez-Haz bağımlılığı)”
Kötü arkadaşların onayını almak için oyuncaklarını eşyalarını verebilir ve geri istemeyebilir. Onların onayını aldığını onlar tarafından kabul gördüğünü düşünebilir. Fakat küçük çocukların kötü arkadaşlara sahip oldukları ailesi tarafından fark edildiklerinde durum daha da kötüleşir. Küçük çocuk daha fazla eleştirilir. Sosyal ortamlardan dışlandığını düşünerek hayal dünyasına kaçar, daha da yalnızlaşır. Yani “yalnızlık” küçük çocukların göbek adı olmaya başlamıştır.
İş hayatında güçlü değildirler. Ya da çok hırslıdırlar
79. Lider olmaktan çekinirler, memur olmak daha kolaydır. Memur olmak verilen işi yapmaktır. Birinin ona iş verip sonra övmesidir. Liderlik insan önüne hazırlıksız çıkma riskini de getirir. Liderlik başarısızlık riskidir. Bu riske girmek istemezler. Statü veya güçle ilgilenme cesaretini de göstermezler.
Aşağılık kompleksine sahip küçük çocuklar dürtüsel olarak yanlış bir şey söylemekten korkar, kendi fikrini savunmada çekingendir. Bu yüzden rekabete girmeyip geri planda durarak daha rahat hisseder.
Diğer sebep ise değişimin ve buna adaptasyon gereken iş yerlerinde değişime uyum gösteremedikleri zaman yetersizlik hissi yaşarlar.
“Düşük özgüvenli insanlar risk almazlar. Yeni şeyler denemezler ve birçok fırsat kaçırırlar. (Dr. Flowers)”
Bir yandan da başkasının başarısını kıskanırlar.
Bonus*
Küçük çocuklarda yukarıda da bahsettiğim başarı korkusu oldukça yaygın olabilir. İnsan başarıdan korkar mı demeyin, literatürde de başarı korkusu var ve oldukça yaygın. Bir çoğu insan başarılı olduğunda enerjik olarak başarısını sabote eder ve ya işi bozulur ya da elindeki bereket azalabilir. Elindeki işi sonuna kadar getirip nokta koyamaz, başarının sınırına gelir ama bir türlü başaramaz, işler tersine döner. Yaptığı şeylerden ziyade yapacağı şeyler hakkında konuşur. Başarı korkusu insanı aylık maaşa, para için çabalamaya, inişli çıkışlı hayata bağımlı yapar. İnsan şunlardan dolayı başarıdan korkar;
- Başarı sorumluluk gerektirir
- Daha fazlasının beklentisini doğuruyor
- Başarının getirdiği bilinmezliği kaldırabilecek miyim?
- Başarısız olmak başarılı olmaktan kolaydır, “azıcık aşım kaygısız başım” deyip çekilirim kenara.
- Gelen eleştirileri karşılayabilecek miyim?
- Başarıyı sürdürebilecek miyim? Hızlı gelen para hızlı gider mi?
- Kazandığımı saçma sapan harcar mıyım? Harcayıp eski halime döner miyim?
- Eski halime döneceksem hiç büyümeyeyim
- Başarı elde ettiğimde kontrolümüzü ve kimliğimizi kaybeder miyim?
- Geride birilerini bırakmak zorunda kalır mıyım?
- Ailem, arkadaşlarım, eski dostlarla aram bozulur mu, onlardan uzaklaşır mıyım?
- Bana gıpta edip, nazar edip başarımı bozarlar mı?
- Bunu başardığımda diğer başarısızlıklar aklıma gelir mi?
- Bir sonraki adımda başarısızlık beni bulur mu?
- Başarıyı hak ediyor muyum?
- Beraberinde sosyallik getirecek ve ben buna hazır mıyım?
- Başarırken karşıma çıkan şeyler bana keyif verecek mi?
- Başardığımda tam olarak neyi başaracağım?
- Başarmak istediğim şeyi gerçekten başarmak istiyor muyum?
- Bir şeyi başarırken çözmem gereken daha fazla şeyim var çözmem gereken diğer şeylere haksızlık ediyor muyum?
80. Küçük çocuklar otoriteyle çatışırlar emir almaktan hoşlanmazlar. Dürtüsel kişilerde de sık rastlanır. Otoriteyle çatışırlar. İnsanların iş vermesini sevmezler. Kendilerine bir engel olarak düşünürler. Birçoğu işte dikiş tutturamazlar. Soranlara da kendi işlerini yapacaklarını söylerler. Bu sadece baskıları savuşturmak içindir. Evde ailesinin yanında oturup yıllarca çalışma hayatına girmemiş bir sürü küçük çocuklar görebilirsiniz.
“Dürtüsel tiplerin dayanıksız ve güçsüz bir kişilik oluşturuyorlar, zorluklardan ürken bir yapısı vardır ve sürekli kaygıdan kaçmak için kendini oyalarlar. Sosyal medya ve bilgisayar oyunlarına düşkünlük yaşarlar. Sıkıntıların sebeplerini de dış dünyaya bağlayıp başkalarını suçlarlar. (Abdullah Canıtez-Haz Bağımlılığı)”
Bir türlü büyüyüp sorumluluk alamazlar. Gerekli liderlik becerisini oluşturamazlar, işe bir türlü girişemezler. Kendi işlerini kuracakları da yoktur aslında. Kurdukları bir şekilde son bulur. Yeterli hazırlıkları olmadığında asillikleri zarar görmesin diye harekete geçmezler.
Hâlbuki bir yeteneğiniz varsa hemen işe başlayabilirsiniz. Yeteneğinizi geliştirip büyük başarılara imza atabilirsiniz. Çünkü küçük çocuklar aynı zamanda çok rekabetçidirler. Kabuğunu kıranlardan çok fazla girişimci çıkar. Tembellik ve rekabetçilik arasında gidip gelirler.
81. Küçük çocukların para ile sorunları daha çok olur. En küçük çocukların para ile ilgili sorunları olur. Dürtüsel harcamalara kendilerini kaptırabilirler.
“Dürtüsel tiplerin parasal denetimleri yoktur. (Abdullah Canıtez-Haz bağımlılığı)”
Parasını elinde tutamayan birçok küçük çocuk vardır. Birkaç sebebi olabilir.
- En küçük çocuklar daha sosyal olurlar ve ve kendini göstermek için dikkatsizce harcarlar.
- Aileler küçük çocukları çok disipline etmeyip bebek olarak görme taraftarıdır. Bu şımarıklık geri teper ve biriktirmekten ziyade harcayan bireyler oluşur. (Yahoo health article)
- Küçükken hep kollandığı için finansal beceri çok geliştirmez. Küçük çocuklar uzun vadeli hedefler yerine hızlı sonuçlara çekilirler. (Business insider)
- Para ve ciddi işler büyüklerin işi ve ben haketmiyorum inancına sahip olabilirler.
- Şımarır ve bağımlılıklara sarabilirim (küçük çocuklarda bağımlılık yatkınlığı vardır)
- Ailesi tasarruf yapıyorsa ailesinin kültürünü küçük çocuklar daha fazla sahiplenirler.
Başka bir teori de şu: Bazı bireyler başarılı olduğunda ailesinden uzaklaşacağını, artık ailesinin sevgisini alamayacağını düşünüyor olabilir. Sevgi ve başarı arasında kalıp sevgiyi tercih edip harekete geçemiyor da olabilir. Kendini belli bir sınırda bırakıyor ve büyümüyor olabilir. Ya da harekete geçse bile içinde suçluluk duygusu hissettiği için elini attığını hiç başaramıyor. (Tuna Tüner)
Küçük çocukların aile bağlılığını bildiğimiz için buna yorabilirsiniz.
82. Kabuğunu kırmış küçük çocuklar iş hayatında çok başarılı olurlar. İş hayatında daha fazla risk alırlar ve daha çok girişimciliğe adım atarlar. (stylist.co.uk)
“İki çeşit küçük çocuk vardır; (1) diğer aile bireylerinden çok daha başarılı olan ve (2) Yeterli özgüveni geliştiremediği için ailenin diğer bireylerinden sakınan ve cevap vermekten kaçınan şanssız küçük çocuk. (simplypsychology.org)”
Küçüklerin gizli yetenekleri vardır
83. Spiritüel açıdan şanslılar. Eğer olumluya çevirebilirsek küçük çocukların yalnızlaşması kendilerini keşfetmesi için büyük bir şans ve zaman tanıyor. En küçük çocukların sanatsal becerilerinin daha çok olduğunu bunun da yalnızlık gerektirdiğini söylerler. Doğduğumuz aileyi ve doğum sırasını bizim hayat amacımız doğrultusunda seçtiğimize göre, belki de keşfedeceğimiz çok yeteneklerimiz var diyebiliriz.
Sonuç olarak
Ailenin en küçük çocuğu olmak her gün yara alarak büyümektir. Her gün küçümsenmek, her gün fasulyeden sayılmak, her söylediğine burun kıvrılmak ve sonunda aşağılık kompleksi, öfke, kendini aileye dahil hissetmemek ve kendini kanıtlama çabasıdır.
Küçük çocuk olmak bazen içinden hiç çıkmayacağınız bir lanet gibi gelir insana. Az irade ve sorumluluk, dürtülmeye ihtiyaç, başkasından iş emri alamama, manipülasyon sonucu sosyal becerilerin zarar görmesi ve sonunda kötü arkadaşlıklar ve kötü alışkanlıklara sebebiyet verir.
Birçoğu aile küçük çocukların neden böyle olduğunu bile bilmez. Fıtratı böyle deyip geri çekilirler.
Küçük çocuklar sadece fıtratlarından dolayı öfke patlamaları yaşayan, kontrol edebileceği eşler çeken, isyankar insanlar değillerdir. Küçük kardeşler zamanla “oluşurlar.”
Küçük çocuklar geliştirdikleri aşağılık kompleksi sonunda kendi yeteneklerini görmeyen, farkına varamayan, kendini yetersiz hisseden, yapabileceği işleri bile ön yargılarından dolayı yapamayan, bunun için de evreni ve dışarı suçlayan özgüvensiz bireyler olurlar. Bunu yaşayanlar gerçekte büyük bir yanılgının içindedirler. Küçük çocuklar çok yetenekli ve keşfedilmemiş cevherler bile olabilirler. Fakat doğru ebeveynliklere ihtiyaç duyarlar.
Küçük çocuklarınızın iyi ebeveynliğinize ihtiyaçları var
84. Küçük çocuklara ebeveynlik yaparken şunlara dikkat edin.
- Aile kararlarına katılmalarını sağlayın ve onu ciddiye aldığınızı hissettirin. Dışarı çıktığınızda nereye gitmek istediğini sorun ve istediği yere gidin. Önce sorup sonra beğenmemezlik yapmayın.
- Büyük kardeşlerine gösterdiğiniz sabrı küçük çocuğa da gösterin
- Küçük çocuğa sorumluluk verin. Ve başardığında yüz ifadeniz büyük kardeşlere gösterdiğiniz gibi olsun. Büyük kardeşe arkadaşınız gibi küçük kardeşe bebek gibi davranmayın. Farkına verin ki aralarında birkaç yaş fark var.
- Küçük çocuklara verdiğiniz işi sorgulamayın. Yapabileceğini bilin.
- Küçük çocuklar yaramazlık yaptıklarında büyük çocuğa verdiğiniz tepkiyi verin, üstünü örtmeyin. Küçük çocukların empati yapmasını öğrenmesi gerek.
- Küçük çocukların anne babanın ilgisi için savaşmasına sebep olmayın. Küçük çocuklar bu ilgiyi çekebilmek için zararlı davranışlara yönelebiliyor. Büyük kardeşle okul hakkında konuşurken küçük çocuğa da aynı süreyi verin.
- Küçük çocukların başarılarını büyük çocuklarınkiyle karşılaştırmayın.
- Büyük çocuklara gösterdiğiniz disiplini küçük çocuklara da gösterin.
- Küçük çocuklar ilgi çekebilmek için zararlı yollara gidebilir, eğer yalan söylediğini düşünüyorsanız hemen inanmayın ve sorgulayın. Bu onun doğruları söyleyerek yaşamasına alıştırmak için ideal bir yoldur. İlerideki manipülasyonlarını da kırarsınız.
- Küçük çocuklara ve fikirlerine zaman ayırın. Zamanla olgunlaşacaklar. Birçoğu anne baba küçük çocuğa yeteri inancı veremediklerinden küçük çocuklar da öfke patlamaları yaşıyor. Küçük çocukların tek derdi onlara inanan, fikirlerini dinleyen, küçücük yüreğini anlayan anne babaların olması. (allprodad.com)
- Küçük çocukları her şeye dahil edin.( Meri Wallace)
Yukarıda okuduklarınız, en küçük çocuğun ailede maruz kaldığı pozisyondan kaynaklandığını anlamanız için yardımcı bir kaynaktır. Anlayışınızı geliştirmesi niyetiyle…
Kaynak:
- http://spectrum.troy.edu/kness/Adler Handouts/Characteristics of Positions Within Family Constellation.pdf
- http://www.abdullahcanitez.com/haz-bagimliligi-olusturdugu-kisilikler/
- http://www.sulloway.org/BirthOrder-Sulloway-1999a.pdf
- https://alfredadler.edu/sites/default/files/Gustafson MP 2010.pdf
- https://hthayat.haberturk.com/yazarlar/perihan-ozcan-chocardelle/1075137-en-kucuk-cocuk-psikolojisi
- https://ir.lib.uwo.ca/cgi/viewcontent.cgi?article=1014&context=brescia_psych_uht
- https://onedio.com/haber/en-kucuk-cocugun-en-yaratici-birey-olmasinin-10-mutlak-sebebi-520890
- https://www.allprodad.com/5-common-mistakes-dads-make-raising-youngest-child/
- https://www.businessinsider.com/how-birth-order-affects-the-way-you-spend-money-2015-11
- https://www.businessinsider.com/sibling-effect-jeffrey-kluger-2011-9?op=1#our-siblings-help-us-lay-down-the-base-of-our-interpersonal-skills-3
- https://www.familybusinessmagazine.com/sibling-behavior-decoded
- https://www.huffpost.com/entry/16-signs-youre-the-youngest- child_n_5633b4e2e4b06317991244b1
- https://www.insider.com/things-youngest-siblings-know-2018-4#youre-always-scared-of-getting-attacked-3
- https://www.insider.com/things-youngest-siblings-know-2018-4#youre-the-most-fun-2
- https://www.mckendree.edu/academics/scholars/issue1/schilling.htm
- https://www.parents.com/baby/development/sibling-issues/how-birth-order-shapes-personality/
- https://www.parents.com/baby/development/social/birth-order-and-personality/
- https://www.parents.com/parenting/better-parenting/style/10-tips-for-parenting-lastborn-children/
- https://www.simplypsychology.org/alfred-adler.html#:~:text=Youngest%20Child,the%20rest%20of%20their%20family.
- https://www.singsaver.com.sg/blog/birth-order-affect-income-in-singapore
- https://www.stylist.co.uk/long-reads/eldest-youngest-middle-child-psychology-which-is-best/430192
- https://www.surekligelisim.com.tr/makaledetay.php?id=114
- https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2009/mar/08/birth-order-identity
- https://www.yahoo.com/health/what-being-an-oldest-middle-or-youngest-child-115877654632.html
- https://www.youtube.com/watch?v=at4RZe5ZyWU&t=612s
- https://www.youtube.com/watch?v=xX1HzEG62fo
- https://www.zaferdergisi.com/makale/11903-evin-gunah-kecisi-miyim.html
Bu yazılar da ilgini çekebilir;
NARSİST NEDİR? NARSİSTLERİ TANIMANIZ İÇİN 78 KRİTİK GERÇEK
İkiz Ruh / İkiz Alev Nedir? 8 İkiz Alev Aşaması ve Bilmeniz Gereken 100 Hassas Gerçek /Sahte İkiz Al...
İlahi Fırtına Hakkında 16 Altın Tavsiye [Spirituel Fırtına]
Ayrılık Acısını Atlatmanız İçin 153 Altın Tavsiye
2008’den beri pazarlama dalında çalışıyorum. 2014’ten beri markamuduru.com’da yazıyorum. İnanıyorum ki markalaşma adına ülkemizde inanılmaz bir potansiyel var ve markalaşmak ülkemizi fersah fersah ileri götürecek. Kendini yetiştirmiş marka müdürlerine de bu yüzden çokça ihtiyaç var. Ben de öğrendiklerimi, araştırdıklarımı, bildiklerimi burada paylaşıyorum. Daha fazla bilgi için Hakkımda sayfasını inceleyebilirsiniz.