Depresyon baş ağrısı gibidir. Depresyon bir hastalık değil sonuçtur.
Depresyon altta yatan başka sorunların habercisidir.
Örneğin; huzur bozucu, travmatik düşünceleriniz, korku, utanç, kaygılarınız varsa bunları sürekli bilinç dışına itersiniz, bastırırsınız.
Aklınıza sürekli yaptığınız hatalar gelebilir ve pişmanlık ve nefret dolabilirsiniz.
Düşük frekanslı duygulardan herhangi birini veya birkaçını yaşıyor olabilirsiniz.
Üzüntü veren düşünceler bir süre sonra bastırılamaz hale gelebilir.
Bu bastırma yeterli değilse kendinizi ve zihninizi uyuşturacak şeyler yaparsınız.
Örneğin; aynı filme 10 kez izlemek, 1 saat boyunca oyun oynamak, sürekli sosyal medyada zaman geçirmek olabilir.
Kendinizi izole etmek istersiniz. Enerjinizi ve sosyalliğinizi kesersiniz.
Uzaklaşmak istersiniz ve kendinizi kapatırsınız. Yataktan çıkmak istemez insanlarla görüşmek istemezsiniz. Sadece uyuşmak istersiniz.
Bu uyuşma sizin bastıramadığınız duygularınızı tekrar hissetmemeniz için size yardımcıdır. Bir süre sonra alışır, sever ve çıkmak istemeyebilirsiniz. Uyuşmadan çıktığınızda tekrar o hale dönmek istemezsiniz.
İşte depresyon başladı!
Fakat bu uyuşma depresyona döndüğünde işler tersine dönüyor.
Kafanız birçok parçaya bölünür, bir tanesini düşünürken diğer 10’larcası sizin odağınızı bozar. Bir türlü odaklanamazsınız.
Bir süre sonra umudunu yitirmiş, önünü göremeyen ve aslında bu halini değiştirmeyi çok da istemeyen ve gücü de olmayan sanki kendi kendini çıkmaza soktuğu hissine kapılan bunu hissettikçe daha da batağa saplanan sonunda depresyona sürüklenen belki de çoktan sürüklenmiş birisi haline gelirsiniz.
Psikolog depresyon için ilaç verse bile ilaç mutluluk hormonunu bile çok uzun süre sonra eski haline getirebiliyor.
Depresyondan tamamen temizlenmeyi öğrenmelisiniz. Depresyon kendini arada tekrarlar. Üzüntü anında veya boşluk anında depresyon insanı tekrar tekrar vurur. Tekrar vurmaması için kendinizi sürekli uyuşturmaya eğilimlisinizdir. O yüzden depresyonu tamamen temizlemeniz gerekir.
Buna benzer bir süreçten geçtiğinize inanıyorsanız aşağıdaki depresyon belirtilerini okuyun. Eğer sizde de yarısına yakını veya fazlası varsa bir psikoloğa görünün. Sizin suçunuz olmayan şeylerden gereksiz yere canınız yanıyor olabilir.
Depresyon belirtileri;
Depresyondakiler kişisel bakım pek yapmazlar.
- Günlerce banyo yapmayabilir, evini temizlemeyebilir.
- İştahları çok artabilir veya çok düşebilir. Bir iki gün yemek yemeyebilir.
- Kokana kadar aynı kıyafeti giymek isterler.
Depresyondakiler yorgundurlar ve enerjileri çok azdır.
- Omuzları düşüktür.
- Bakışlar donuk ve ruhsuzdur.
- Bitkinlik, çökkün aşırı yorgun bir hal, tükenmişlik görürsünüz.
- Bakışlar kederli ve üzgündür.
- En önemli işleri bile önemsizleştirir, ertelerler, erteleme hastalığı oluştururlar.
- Alçak sesle ve yavaş konuşurlar.
Depresyondakilerin cinsel istekleri azdır.
- Cinsel istek kaybı ve ilgi kaybı yaşarlar.
- İçine kapanıktırlar ama sevdiklerinde çok severler.
- Sevilmeye ihtiyaç duyarlar ama etrafında insan istemezler.
- Sevgilisinin olmasını isteyip ve onu aniden sebepsiz yere terk etme isteği içine girerler.
- Duygularını dondururlar, duygularını hissetmezler, duygusal insanlara karşılık veremezler.
Depresyondakilerin uyku ve/veya uykusuzluk sorunları vardır.
- Melankolik depresyonda olanlarda uyanması gereken saatten çok önce uyanır ve tekrar uyumakta güçlük çekerler.
- Başlangıçta uykuya dalamama, gece uyanıp bir daha uyuyamama ve sabah çok erken uyanma ya da bazı hastalarda zamanın çoğunu uyuyarak geçirme isteği
- Kişi uyandığında kendini dinlenmemiş hissedebilir.
Depresyondakilerin özsaygıları azalır
- Kişi başarılı olduğu işleri küçümserken, hatalarını abartır.
- İltifat kabul edemez, kendine edildiğine inanmaz, bünyesi kabul etmez.
- Kendini sürekli suçlar, eleştirir değersizlik duygusu oluşur.
- Değersizlik etkisi dayanılamayacak kadar acı vermeye başladığında, bunu hafifletmek için kendiliğinden bir uyuşma (bir novokain etkisi) oluşabilir.
- Kendini özel hissetmez, kimseye yük olmak istemez, kendisi için bir şey istemez.
Depresyondakilerin zihinleri yavaşlar, yavaş düşünürler.
- Okuma ve anlamada güçlük çekebilirler
- Yeni şeyler öğrenmede zorluk yaşarlar.
- Bir şeyi anlamak yoğun ve yorucu dikkat harcamayı gerektirir.
- Öğrenciyse, derslerde ciddi başarısızlık olur.
- Kararsızlık yaşarlar. Kolay karar veremezler.
- Vücuttaki ve zihindeki hızlı ve etkili tepkiler kaybolur.
- Düşünce, konuşmada yavaşlama başlar, yavaş düşünür ve yavaş karar verirler.
- Dikkati toplamada ve konsantrasyonda güçlük yaşarlar. Bir gazeteyi okuyamayabilir ya da bir filmi izleyemeyebilir.
- Çok çabuk daralma bunalma, bir yere sığamama hali yaşayabilirler.
Depresyondakilerin zevk almaları çok azalır.
- Yaşamdan zevk alamazlar, yaşama olan ilgisi de azalır.
- Zevkli ve eğlenceli etkinliklere karşı isteksizdirler.
- Her günkü faaliyetlerde ilgi ve hoşnutluk kaybı yaşarlar.
- Olunandan sessiz ve oldukça pasif gözükürler.
Depresyondakilerin umutları azalmıştır.
- Umutsuzluk ve çaresizlik duyguları o kadar yoğun olabilir ki düştükleri bu durumdan hiçbir şekilde kurtulamayacaklarını düşünebilirler.
- Büyük hayaller kuramazlar, küçük seçimler yaparlar, seçimlerini küçültürler ki daha yönetilebilir olsun.
- Umut vermeye çalışmak işe yaramaz.
- Yokluk ve kaybetme düşüncelerinde aşırı artma olur.
- Gelecek için planı yapmazlar.
Depresyondakilerin hissetmeleri ciddi oranda azalır.
- Ciddi his kaybı oluşur.
- Mutlu insanlardan uzak dururlar.
- Hiç bir şey hissetmezler, her şeye karşı tepkisiz kalırlar.
Depresyondakilerin sosyallikleri ciddi oranda azalır.
- Diğer insanlara karşı duvar örer, diğer insanlarla iletişimini kısıtlar, içine kapanıklık göstermeye baslar.
- Toplumun bir parçası olmaktan kaçınırlar.
- İnsanların onu sevdiğine inanmaz, onları uzaklaştırmaya çalışır, aslında en çok o zaman ihtiyaç duyarlar.
- İnsanların onlara yardım ettiklerinde kendilerini suçlu hissederler. Kimseden yardım isteyemezler. İşlerini kendileri yapmaya eğilimlidirler.
- Alınganlık artar. Kişi, kendisiyle ilgili olmayan ya da çok az ilgili olan olayları üzerine alınır. Örneğin, yolda karşılaştığı ve muhtemelen onu görmemiş olan bir arkadaşının selam vermemesini, ‘Mutlaka onu kıracak bir şeyler yapmış olmalıyım’ biçiminde yorumlayabilir.
- Sosyal fobisi olan birinde de depresyon görülme olasılığı 80% kadar yüksektir. Sosyal fobikler;
- İnsan önüne çıkamaz.
- Öne çıkarsam zarar görürüm düşüncesi baskındır.
- Dalgın, dağınık, unutkandır. Dikkatlerini toplayamazlar. Zamanı dikkatli kullanamaz.
- Aynı anda birkaç şeyi düşünür. Dikkatleri bozuktur. Birkaç şeyden birini unutabilir. Örneğin 3 şeyi mutfaktan almak için giden biri 1 tanesini unutuyorsa dikkat bozukluğu temelli sosyal fobi olabilir.
- İnsanları uzun süre dinleyemez, dikkat süreleri kısadır, dinlerken sık sık kaçırır. Dersleri dinleyemez, sonradan çalışarak öğrenirler.
- Kalabalık önünde heyecanlanır.
- Karşı cinsin önünde heyecanlanır.
- İlgi odağı olmaktan hoşlanmaz.
- Sosyal aktivitelerden kendilerini geri çekerler.
- Sakardırlar.
- Ertelerler, son dakikaya bırakırlar.
- Zekasının altında iş yaparlar. Rekabetçi ortama giremezler.
Sosyal fobi yaşayanların çoğu depresyona girdiği için, depresyonun altında sosyal fobi de olabilir. Türkiye’de her 6 kişiden 1’i sosyal fobi.
Sosyal fobide alanında uzman Ahmet Koyuncu’nun çok güzel açıklamasını izleyin.
Aynı ismin dikkat eksikliği hakkındaki süper detaylı konuşmasını da izleyin
En kötüsü de…
- Depresyonu severler, çıkmak istemezler
Yukarıdaki özellikler sizde çok yoğun yoksa, gizli depresyon da yaşıyor olabilirsiniz.
Gizli depresyon belirtileri;
- Kalabalık içinde yalnız hissederler.
- Her zaman güçlü durmaya çalışırlar. Başlarına kötü bir şey bile geldiğinde “Bir şey yokmuş gibi dik durmalıyım” derler. Her daim mutlu gibi gözükürler.
- Ne olursa olsun hiçbir şeyi kafasına takmıyormuş gibi gözükürler.
- Güçlü ve dik durma yanılsaması içine girer. Dışardan güçlü duran kişi içerden adım adım 3-5 yıl içinde çürümeye başlar. Dik kafalıdır, inatçıdırlar, katıdırlar, bildiklerinden şaşmazlar, kontrolcüdürler. Boyun ağrıları, fıtığı yaşarlar.
- Kendilerini çevresindeki kişilere adamış gibi görünürler.
- Evde üzgünken dışarda bir maskeyle dolaşırlar. Bu maske zamanla ağır gelmeye başlar. Bir zaman sonra kimseyle görüşmek istemez, çeşitli bahanelerle eve kapanır. Evde kalmak dışarda maskeyle gezmekten daha kolay gelir.
- Birine açılmak konusunda tutukturlar. Açıldıklarında güçlü duruşlarını kaybedeceklerini düşünürler.
- İşlerin sürekli kötüye gideceğini düşünür ve umutsuzdurlar.
Gizli depresyon hakkında çok güzel özetlenmiş şu videoyu mutlaka izleyin.
Depresyon iyileştirmenin yolları;
- Depresyonu oluşturan faktörler amaçsızlık ve belirsizliktir. Yeteneğinizi ve/veya isteklerinizi göz önüne alarak bir hedef belirleyiniz, daha sonra bu hedeflere ulaşmak için neler yapabilirsiniz, kâğıda listeleyin.
- Mola vermesi ve tatil yapması, kendine zaman ayırması depresyon riskini azaltacaktır.
- Depresyon suresinin uzun sürmesinin bir nedeni kendimizle çok meşgul olmamızdır.
- Araştırmalar, başkasına yardım ederek daha hızlı gelişme gösterildiğini göstermiştir.
- Özellikle kahvaltı öncesi yürüyüş size ayrı bir güç verecek, iyileşmenizin süresini kısaltacaktır.
- Yapılan araştırmalar, manevi olarak güçlü kişilerin depresyonla daha hızlı baş edebildiklerini tespit etmişlerdir.
- Aerobik egzersiz, endorfin seviyelerini yükseltir ve hafif depresyona karşı yardımcı olabilir.
- En önemlisi de Gaba’dır. Gaba çok kritiktir. Gaba seviyesi düşükse beyin sürekli gaza basma durumundadır. Sinirler sürekli uyarım Gaba eksikliğini şöyle anlayabilirsiniz;
- Uykularınız sık uyanma halindeyse,
- konsantrasyon zorluğu,
- anksiyete,
- depresyon sahibiyseniz,
- kendinizi sakinleştiremiyorsanız gaba seviyeniz düşük olabilir.
Gaba aktivasyonu anksiyeteyi hızlı ve etkili şekilde düşürür. Gaba seviyesini yükseltin.
Gaba seviyenizi yükseltmeniz depresyondan çıkmak için anahtardır. Magnezyum içeren kabak çekirdeği ve badem yemek, mercimek, balık, domates, ıspanak, brokoli, kakao yemek, kava, kediotu, şerbetçiotu çayı içmek, sabah yürüyüşü yapmak gaba seviyesini arttırır.
Sonuç olarak
Depresyondaki bir insana iyi davranın. Onlar gerçekten zor durumdalar. “Bir hava al geçer, kafan dağılır” fikri yardımcı değildir. Onların yanında pek de yardım edeceğiniz bir şey yoktur. Doktora gitme konusunda ikna edin.
Sonuçta insanın düşük frekanslı duygularını bastırmaya çalışması, uyuşturması, insanı iyice hislerine kapalı, enerjisiz ve diğer insanlarla iletişime tahammülsüz hale getiriyor.
Depresyon ilaçları bir dönem faydalı gibi gözükse de depresyonun altında insanın kendine itiraf edemediği birçok düşük frekanslı duygusu olabilir. Olumsuz duygularla barışmanız kesinlikle gerekir. Çünkü olumsuzdan olumluya çevrilmemiş duygular düşünceleri ve inançlarınızı yönlendirir. O duygularla barıştığında depresyonu da ortadan kaldıracaktır.
Sizin olumsuz duygulara sürükleyen 5 şey olabilir.
- Anne karnında edindikleriniz.
- Çocuklukta edindikleriniz.
- Anne-babadan kopyaladıklarınız.
- Atalarınızdan üstlendikleriniz.
- Önceki hayatlardan kalanlar.
Bu süreçte psikanaliz terapi, aile dizimi, regresyon gibi terapi çeşitleri tedavi edici olabilir.
Kaynak
https://thesleepdoctor.com/2018/06/19/understanding-gaba/
https://www.wikihow.com/Increase-GABA
https://selfhacked.com/blog/natural-ways-to-increase-gaba/
https://www.youtube.com/watch?v=RNFZ4Yhxrbw
https://www.psychiatry.org/patients-families/depression/what-is-depression
https://www.medicalnewstoday.com/kc/depression-causes-symptoms-treatments-8933
https://www.healthline.com/health/depression
https://www.healthline.com/health/depression/recognizing-symptoms
https://www.beyondblue.org.au/the-facts/depression
https://www.psycom.net/depression.central.html
https://www.youtube.com/watch?v=VxTfXmrMYK8
https://www.jacobsladdercenter.com/doc/research/other/How-to-Increase-GABA-and-Balance-Glutamate.pdf
https://thesleepdoctor.com/2018/06/19/understanding-gaba/
Bu yazılar da ilgini çekebilir;
NARSİST NEDİR? NARSİSTLERİ TANIMANIZ İÇİN 78 KRİTİK GERÇEK
En Küçük Çocuk Sendromunun 84 Gerçeği
İkiz Ruh / İkiz Alev Nedir? 8 İkiz Alev Aşaması ve Bilmeniz Gereken 100 Hassas Gerçek /Sahte İkiz Al...
İlahi Fırtına Hakkında 16 Altın Tavsiye [Spirituel Fırtına]
2008’den beri pazarlama dalında çalışıyorum. 2014’ten beri markamuduru.com’da yazıyorum. İnanıyorum ki markalaşma adına ülkemizde inanılmaz bir potansiyel var ve markalaşmak ülkemizi fersah fersah ileri götürecek. Kendini yetiştirmiş marka müdürlerine de bu yüzden çokça ihtiyaç var. Ben de öğrendiklerimi, araştırdıklarımı, bildiklerimi burada paylaşıyorum. Daha fazla bilgi için Hakkımda sayfasını inceleyebilirsiniz.