Biz Türkler mütevazi, düşünceli, sakin, ağırbaşlı insanları severiz. Bu konuda en çok bize benzeşen en çok sevebileceğimiz yabancı insan heralde Japonlardır.
3 ayrı Japon firması ile çalıştım, hepsi birbirinden harika ekiplerdi. İtinalı, hassas, dakik çalışıyorlar. Ama bizim asla dakik olamayacağımız kanaatine nedense ulaşmışlar 🙂 Her “saat 10:00 da seni alırım“ dediğimde “Japon 10:00 ‘ı mı Türk 10:00’ı mı” diye soruyorlar, çünkü mutlaka en az 5 dk gecikiyor bizim Akdeniz toplumları. Dakikliklerine bu kadar özen gösterirlerken yaptıkları işe o kadar bağlı ve saygılılar ki bu ufak tefek detaylara gecikmelere hep tolerans gösteriyorlar.
Türk toplumu ve Japon toplumu o kadar çok benzeşiyor ki, birkaç Japonla bir araya gelseniz iş yapsanız beraber çalışsanız çok çabuk benimsersiniz, bağrınıza basasınız gelir. Büyüklere ve yabancıya saygıları, edeplerini ve oturmalarını bozmadan konuşmaları küçükken tembih edilen kulağınızda çınlayan davranış adabını hatırlatıveriyor.
Yazılı evraklardan ziyade sözünüze itimat etmeleri yüzünden insan bu gösterilen saygıya karşılık vermek istiyor. Japon firmaları ile çalışan iş dünyası insanlarına birkaç ipucu vermek istiyorumki iletişimlerini daha etkin bir hale getirsinler.
Dikkat etmeniz gereken bazı hususlar;
- Kartvizit mutlaka yanınızda olsun, bir Japon için kartvizit alışverişi çok önemlidir.
- Kartviziti iki elleriyle tutup biraz eğilerek verirler, sizde öyle yapın çok sevinirler J Bir de kartvizit masa üzerinden değil de biraz açık alanda verin, eğilecek yeriniz olsun.
- El sıkışmaktan ziyade eğilerek selamlarlar, ama avrupaya gelmiş Japonlar el sıkışmaya alışmışlardır. Sıkın gitsin 🙂
- Sizle karşı karşıya gelmekten çekindiği için genelde dolaylı olarak sözlerini söylerler, ani çıkışlardan hoşlanmazlar, yavaş konuşurlar, emin adım atarlar.
- Havada kalan bir konu bir Japon için bitmemiştir. Ara ara o konuya geri döner. “Sen hala ordamısın” deyip şaşırmayın, şaşırtmayın!
- Yüksek sesle gülmek tepki göstermek çocukça gelir, sakin aklı başında konuşun, hararetlenmeyin.
- Kendilerinin yüzde yüz haklı olduklarına inansalar bile karşısındaki kişiyi sakinleştirmek için özür dilerler. O yüzden özür dilemeleri kabül ettikleri anlamına gelmez, “ortam sakinleşsin istiyorum” anlamındadır.
- Bir kişinin sinirlenip kendini kaybetmesi çocukça kabul edilir, bu sebeple Japonların çoğunu sinirlendirmek zordur, daha çok konuşarak anlaşırlar. Konuşun, mutlaka anlaşırsınız.
- Bir Japon’un toplumda yetişkin olarak kabul görmesi için acı ve üzüntüsünü hafif bir gülümsemenin arkasına gizlemesi gerekir. Buna “kao de warau kokoro de naku” (Yüzü gülüyor fakat kalbi ağlıyor). Ayrıca espri olsun diye bunu istemediği bir fiyata evet demek durumunda kalan yöneticiyi tarif etmek için de kullanabilirsiniz 🙂
- Utangaç, sessiz olmak Japonya’da bir fazilet olarak görülür
- Bazen konuşma esnasında Japonlar bir anda kafalarını evet şeklinde sallayan dinleyici durumuna geçebilirler, bu konuşan kimsenin karşısındaki Japon’un her şeyi tasdiklediğini zannedilir; fakat aslında tam tersi de olabilir ! Japonlar ile anlaşabilmek için sürekli olarak uyumlu ilişkiler kurmaya, tartışmalardan kaçınmaya ve onların duygularını anlatma biçimini anlamaya çalışmanız gereklidir. O yüzden konuştuğunuz şartları hemen kabul ediyor gibi görmeyin.
- Geleneksel yiyeceklere bayılırlar, acaba enginar yedirsek mi, kebap ağır gelir mi diye düşünmeyin, yerler. Japonya’da yediklerini bir görseniz…
- Hamama bayılıyorlar, her fırsata götürün.
- Yemeğe başlarken “itadakimasu” bitirdiğinizde ” gochisousama” deyin
- Özür dilerken gülerler ve eğilirler . Bu gülümseme aslında sıkıntılarını gizlemek içindir, fakat karşısındaki yabancı onu ciddiye almıyormuş zanneder.
- İş yaparken hızlıca işi halletmek yerine “bana zaman ver daha iyisini yapayım” anafikriyle çalışırlar, o yüzden her işin çabuk çözülmesini beklemeyin. Bazen bir ürünün çıkmasını 2 yl beklemek zorunda kalabilirsiniz.
- Tepkileri hep olumlu olduğundan bir teklifinizi kabul ettiler sanırsınız ama onlar düşünmeye almışlardır. Mutlaka yazılı mail isteyin, anladıklarının kabul ettiklerinin kanıtı olsun.
- Çok fazla bilgi ve belge talep ederler, kendileri de verirler, hazırlıklı olun.
- Bir teklifi kendi içlerinde konuşup uzlaşmaya varmaları çok uzun zaman alabilir, çok erkenden davranmanız gerekebilir ya da acele bir şey beklemeyin.
- Toplantı öncesi gündem belirlenmeli, Japon tarafının teyidi alınmali, gündem maddeleri atlanmadan takip edilmeli, görüşmelere katılacak şirket temsilcilerinin; karşısındakini dinlemeyi bilen ve ilgisini çekebilen, esnek, şirket merkezi yönetimiyle iyi ilişkileri olan kişilerden seçilmeli, aşırı iddialı, sabırsız, hızlı sonuç almayı benimseyen yapıda olmamalıdır. Onlarla iyi anlaşan bir ekip arkadaşınız mutlaka olsun.
- Oteline bırakırsanız siz gözden kaybolana kadar el sallar veya kapıda beklerler, saygıdandır, ne yapıyor bu böyle demeyin 🙂
- Kişi isimleri kırmızıyla yazılmaz, kötü şans olduğuna inanılır. Bunu da herkes söylemez, şanslısınız.
- Doğrudan “hayır” ya da “ olmaz” demezler, “düşünelim”, “bakarız” “bi hesaplıyayım” derler, insan olumlu cevap aldım sanıyor ama sadece ucunu açık bırakıyor.
- Japonlar sosyal faaliyetlerle ilgili davetlerine katılmayan kişilerle iş ilişikisine sıcak bakmamakta olup, insanlar arasındaki sosyal ilişkilerin derinliğine önem verilmekte, iş ilişkisinde referans olacak bir japonun etkisi çok büyük ve olumlu olabilir. Gündüz iş yaptıysanız mutlaka arkadaşlık ilişkilerinizi de geliştirin. Dışarı çıkarın yedirin kebabı götürün hamama 🙂
- Batılıların aksine Japonlarda konuşurken göz temasında çok bulunmazlar, o yüzden adamın gözünün içine içine bakmaktan vazgeçin 🙂
- Birkaç Japonca konuşsanız çok keyif alırlar. Bazı günlük sesler için üzerine tıklayarak telafuzunu duyabileceğiniz kısa bir sözlük linki vereyim.
http://www.minikjaponya.com/flash/japonca_loader.swf
- Yazılı olsun isterseniz daha büyüğü şu linkte
http://www.webcanavari.net/diger-diller/japonca-turkce-gunluk-konusmalar-t214126.0.html
Bir de güzel detaylı bir kaynak buldum. Hazırlayan Mehmet Boz/2009/Tokyo.
Şu japon_dusunce_tarzi linkinden pdf olarak indirip inceleyebilirsiniz.
Japonlarla iş yapıyorsanız başka bilgilere de ihtiyacınız olacaktır. Şu yazılarımı da inceleyebilirsiniz;
İş dünyasında başarılı olmak için işini iyi yapmaya, iyi görünmeye, kültürlü olmaya, anlatacak hikayelerin ve hobilerinin olmasına ihtiyacın olabilir. Yukarıdaki linklerdeki diğer yazılarımı inceleyip bendeki bilgileri alabilirsiniz. Umarım faydalı olmuşumdur. Herşey gönlünüzce olsun…
Söylemek istedikleriniz varsa lütfen yorum yapın.
Bilgiyi paylaşmak için lütfen sosyal medya butonlarını kullanın.
Bu yazılar da ilgini çekebilir;
Ebru Sanatı: Yeni Başlayanlar için 18 Temel Bilgi (Resimli örnek içerir)
Plaza Dili = İngilizce İşletme Fakülte Dili (120+ örnek)
KÜBA’DA GEZİLECEK YERLER? BİR HAFTALIK KÜBA TURU
ARAÇ KULLANANLAR İÇİN 43 PRATİK FİKİR
2008’den beri pazarlama dalında çalışıyorum. 2014’ten beri markamuduru.com’da yazıyorum. İnanıyorum ki markalaşma adına ülkemizde inanılmaz bir potansiyel var ve markalaşmak ülkemizi fersah fersah ileri götürecek. Kendini yetiştirmiş marka müdürlerine de bu yüzden çokça ihtiyaç var. Ben de öğrendiklerimi, araştırdıklarımı, bildiklerimi burada paylaşıyorum. Daha fazla bilgi için Hakkımda sayfasını inceleyebilirsiniz.