İş hayatında görgü kurallarına dikkat edeceğiniz tek yer iş yemeği değil tabi ki. Diyaloglarda, davetlerde, sosyal ilişkilerde, çeşitli zamanlarda nezaketinizi gösterdiğiniz fırsatlar olacaktır. Tabii ki bu sizi sürekli gözetliyorlar anlamına gelmemeli. Daha çok nezaket kuralını özümsemediğinizde kendini karşı tarafta rahatsızlık olarak belli edecek olan davranış göze çarpacağını düşünmek gerekir. Bu görgü kurallarını özümsemeniz size puan kazandıracaktır. Çeşitli konularda görgü kurallarını mutlaka özümseyin. Örneğin;
TANIŞMA VE TOKALAŞMA GÖRGÜ KURALLARI
- Topluluğun bulunduğu bir yerdebir erkek bir kadınla tanışmak isterse doğrudan tek başına yanına gitmesi hoş olmayabilir. Ev sahibi aracılığı ile, tanışmak için onun onayını alması ve ev sahibinin tanıştırması daha uygun olabilir.
- Davetlerde her gelen misafir, bir önce gelen misafirlerle ev sahibi tarafından tanıştırılır. Misafirlerin sayısı çoksa, orada bulunan yalnız bir grupla tanıştırması yeterlidir.
- Bir davetli, ev sahibinin tanımadığı birini o davete götürürse, onu önce ev sahibi ile tanıştırır, sonra ev sahibi onu diğer misafirlerle tanıştırır.
- El sıkışılacağı zaman önce sosyal durumu yüksek olanlar, kadınlar ve yaşlılar el uzatır.
- Bir kadın, yüksek mevkî sahibi veya çok yaşlı bir erkekle tokalaşacağı zaman, önce onun elini uzatmasını beklemelidir.
- Genç bir kadının yaşlı bir kadına el uzatması doğru olmaz.
- Kadın el uzatmadığı takdirde erkek el uzatmaz; erkek hafif bir tebessümle ve başını eğerek selâm verir.
- Kadının eldiveni varsa, tokalaşırken eldivenini çıkarmaz.
- Erkek sağ elindeki eldiveni çıkarır.
- Evli bir erkeğin sosyal statüsü genç bir kızdan üstte kabûl edildiği için, evli bir erkeğin genç bir kıza el uzatması mümkündür.
- Genç bir erkeğin genç bir kıza el uzatması görgüsüzlüktür!
- Çok samimî olan kişiler karşılaştığında el sıkışmak zorunda değildir.
- Bir topluluktan ayrılırken herkesle el sıkışmaya gerek yoktur. Sadece ev sahibinin eli sıkılır. Diğer kimseler baş eğilerek tebessümle selâmlanır.
- Tokalaşırken karşıdaki kimsenin yüzüne tebessümle bakmak nezâketin gereğidir.
- Sıkılan eli uzun süre tutmak doğru değildir.
- Tokalaşmanın güzel olması, insanın imajı açısından çok önemlidir. Nâzikçe, fakat biraz sıkıca sıkmalıdır.
- İngiltere ve Amerika gibi ülkelerde tanışmalar dışında pek el sıkılmaz.
- Turistik bölgelerde satıcıların ikide bir turistlere el uzatmaları, üstüne üstlük tuttukları eli bırakmayarak turisti dükkâna çekmeleri büyük görgüsüzlüktür.
KADINLARIN ELİNİ ÖPME GÖRGÜ KURALLARI
- Kadının elinin öpülmesine günümüzde belki sadece bazı sosyete ortamlarında rastlanabilir. Yok olmaya yüz tutmuş bir harekettir. Pek gerekli değildir. Fakat ben Bodrum’da bazı satıcıların, sokak ortasında, tavlamak istedikleri turistlerin elini öptüklerine tanık olmaktayım. Bu kişilerin kendilerini beğendirmeye çalışırken ne kadar trajikomik bir duruma düştüklerini göstermek için bazı bilgiler:
- Dudaklar kapalı hâlde ele değdirilir, hattâ temas etmemek daha iyidir. Öpüş sesi çıkartmak çok ayıptır!
- Bekâr bir kadının veya genç bir kızın eli öpülmez!
- Evli kadınların, yaşlı ve mevkî sahibi kadınların eli öpülür.
- Sokakta, taşıma araçlarında, umûma açık yerlerde kadınların eli öpülmez!
- El öpüldükten sonra ayrıca bir de sıkmak görgüsüzlüktür.
- Kadının öpülmek için uzattığı eli öpmemek saygısızlık olur.
- Yanyana duran iki kadından birinin elini öpüp ötekininkini öpmemek nezâketsizlik olur.
- Tavlamak veya kendini beğendirmek için genç ve bekâr bir bayanın elini öpmek cehalet ve görgüsüzlüktür. Bayan bu hareketten memnun kalırsa kendisi de görgüsüz demektir.
SELAMLAMA VE VEDA GÖRGÜ KURALLARI
- Avrupa ve Amerika’da bir erkeğin asansörlerde ve apartman merdivenlerinde karşılaştığı yabancı bir kadını selâmlaması âdettir.
- Erkek, bir kadını, yaşlı ve mevkî sahibi bir kimseyi otururken değil, ayağa kalkıp başı ile selâmlar.
- Kadın, başka bir kadını veya erkeği otururken selâmlar. Fakat selâmlanacak kimse yaşlı bir kadın veya erkek veya mevkî sahibi biri ise, genç kadınların ayağa kalkarakselâmlamaları nezâketin gereğidir.
- Sokakta karşılaşan kadınlardan genç olanı önce selâm verir.
- Genel olarak, bir selâma karşılık vermemek terbiye eksikliğini gösterir. Maalesef bu duruma birçok işyeri sahibinde bile rastlıyoruz. Bir işyerine giriyorsunuz, “İyi günler, hayırlı işler” gibi sözler söylüyorsunuz, karşıdaki cevap vermiyor. Alışveriş yapsak bile giderken yine “iyi günler, hayırlı işler” gibi bir şeyler söylüyoruz, kendisine para kazandırdığımız hâlde cevap vermiyor. Bir esnafın, müşterinin geldiğinde ve giderken söylediği selâmlama cümlelerine mutlaka karşılık vermesi gerekir! Yoksa, başka seçenek varsa gider oradan alırız.
- Kalabalık yerlerde seslenerek, el sallayarak selâmlamak hoş bir hareket değildir. Özellikle kadınlara karşı yapıldığında nezâketsizliktir.
- Yolda rastlanan tanıdık bir kadın görmezlikten geliyorsa ona selâm verilmez.
- Selâmlanan kimse ne taraftaysa, ters taraftaki elimizle şapkayı başımızdan alırız. Yani kişi sağımızdaysa, sol elimizle şapkayı alırız.
- Bir kadınla kol kola bulunulduğu veya ağırca bir paket taşındığı zaman serbest el kullanılır.
- Şapka yana doğru çıkarılır ve selâmlanan kimse geçinceye kadar elde tutulur.
- Şapkanın çeşidine göre, şapka kenarından veya üst kısmından tutulur.
- Selâmlaştıktan sonra konuşulurken de şapka hemen başa konmasa iyi olur.
- Cenaze geçerken veya cenazenin karşısındayken şapka çıkarılır.
- Sokakta tanıdık bir kadınla karşılaşan bir erkek önce kadının selâm vermesini beklemeli, sonra şapkasıyla selâmlamalıdır.
- Birinden özür dilerken, yolda birine bir şey sorarken şapka çıkarılsa iyi olur.
- Selâm verirken baş ve vücudun üst tarafı hafifçe eğilir, tebessüm edilir ve şapka iç tarafı vücuda çevrili olarak tutulur. Bir kadınla selâmlaştıktan sonra konuşulursa şapka iç tarafı dışa bakacak şekilde tutulur.
- Bir davetten erken ayrılma zorunluluğu varsa, davete ilk gidildiğinde davet edene bunu önceden söylemek iyi olur.
- Davette çok kişi varsa herkesle ayrı ayrı vedalaşmaya gerek yoktur. Sadece davet sahibiyle vedalaşmak yeterlidir.
- İki kişinin sohbeti bittiği zaman önce kadının erkeğe, yaşlı veya mevkî sahibi olanın genç olana veda etmesi daha iyi olur.
DİYALOG GÖRGÜ KURALLARI
- Konuşurken aşırı el-kol hareketleri hoş değildir.
- Bir konu hakkında gereksiz ayrıntılar anlatarak insanları meşgul etmemek gerekir.
- Bir kimseyle konuşmaya başlamadan önce onun vakti olup olmadığı öğrenilmelidir.
- İlginin dağıldığını gören kişi konuşmasını fazla uzatmamalıdır.
- Karşıdaki insanın da konuşmasına fırsat verilmelidir.
- Nezâket icabı yapılan konuşmalarda ayrıntılara girmemeli, sorulara kısa ve öz cevaplar verilmelidir.
- Bir insanın sözünü kesmek ayıptır.
- Bir insan konuşurken onu dinlemeyip başka biriyle konuşmaya başlamak ayıptır.
YÜRÜRKEN GÖRGÜ KURALLARI
- Her yerde sağ taraf şeref mevkîidir. Kadınlar, yaşlılar, rütbe ve mevkî sahibi olanlar ve çocuklar sağımızda yürür. Yolun durumu tehlike arz ediyorsa, erkek koruma maksadıyla soldan yürüyebilir.
- Üç kişi yan yana yürürken ortası daima kadının veya yaşlınındır.
- İki erkek bir kadın yürürken kadın ortada, yaşlı olan erkek kadının sağında yürür.
- İki kadınla giden bir erkek kadınların solundan yürü Kadınlar yan yana yürür.
- Bir kadınla yürüyen bir erkek elinde çanta, mont vs. taşıyorsa kadını rahatsız etmemek maksadıyla kadının olduğu tarafın ters tarafında taşır.
- Dar yollarda birkaç kişi yan yana yürünmesi doğru değildir.
- Dar yollarda kadınlar, yaşlılar, mevkî sahibi olanlar önde yürür. Bazı durumlarda erkek yol açmak maksadıyla önden yürüyebilir.
- Dar bir yerde kadınlara, yaşlılara, mevkî sahiplerine yol verilir. Yol verirken sırt dönülmez.
- Kalabalık bir yolda insanların geçişini zorlaştıracak şekilde yol ortasında durup sohbet etmek ayıptır.
- Yolda rastlanan bir kadın tanıdık olsa bile kadın durup konuşma isteği sergilemediği takdirde durarak onunla konuşulmaz.
- Yolda yürürken tanınan bir kadın veya erkek görmezlikten geliyor ise ona dikkatli biçimde bakılmaz.
- Bir sebepten acele yürümek gerekiyorsa öndekileri öne veya yana iterek yol açmak ayıptır. Ancak dokunmadan müsaade istenebilir.
- Bir kadınla yürüyen erkek mecbur kalmadıkça ahbapları ile durup konuşmamalıdır. Bir erkekle yürüyen kadın da bir ahbabıyla konuşmak zorunda kalırsa sözünü kısa kesmelidir.
- Cekedi omza atarak yürümek iyi değildir.
- Sokakta yürürken öfkeli bir vücut duruşu alınmaz. Eller kollar sallanmaz. Islık çalınmaz. Şarkı söylenmez.
- Sokakta bir şeyler yiyerek yürünmese daha iyidir. Yerlere kabuklar atılmaz. Sakız çiğneyerek yürümek de iyi değildir.
- Sokakta parmakla bir şeyleri göstermek hoş olmaz.
- Sokağa tükürülmez, sümkürülmez.
- Sokakta eşya taşırken başkalarını rahatsız etmemeye özen gösterilir.
- Tehlikeli geçiş yerlerinde yaşlı, sakat, kör ve çocuklara yardım edilir.
- İki kişi kapıdan geçerken karşılaştığında biri diğerine geçmesi teklifinde bulunursa nezâketen, teklifte bulunana yol verilmelidir. Teklif eden ısrar ederse teşekkür edip yürümelidir.
- Erkek iki kadınla yürüyorsa yalnız biriyle ilgilenip diğerini ihmal etmesi ayıptır.
- Erkek bir kadınla konuşurken el-kol hareketleri yapmamalıdır ve kadına gereksiz olarak dokunmamalıdır. Özellikle kadının dizine elle dokunmak çok ayıptır.
KAPALI ORTAMA GİRERKEN GÖRGÜ KURALLARI
- Kapıdan geçileceği zaman kadınlar, ufak çocuklar, yaşlılar ve mevkî sahipleri önden geçerler.
- Pek uzakta bulunmadan arkadan gelenlere kapıyı açık tutmak nezâket gereğidir.
- Kapıyı daima erkek önden açar, kadına,yaşlıya, mevkî sahibine ve küçük çocuğa yol verir.
- Bir yere girmek için kapıyı açan kimse çıkmak üzere olan biriyle karşılaşırsa ona yol vermelidir. Geçiş önceliği girenin değil, çıkanındır.
- Kapalı bir kapıya vurmadan girmek nezâketsizliktir.
- Üzerinde “Girilmez” yazısı bulunan kapıya vurulmaz.
- Kapalı kapıya bir kere vurulup beklenir, cevap gelmezse bir kere daha vurulabilir, üçüncü kez vurulmaz.
- Kapıya vurduktan sonra içeriden cevap gelmedikçe veya kapı açılmadıkça girilmez.
- Taşıma araçlarına veya asansöre önce kadın, sonra erkek biner. Taşıma araçlarında erkek kadına inerken yardımcı olmak için önden iner.
- Merdivenden çıkarken (az sonra kiminle, nasıl bir durumla karşılaşılacağı bilinmediğinden) erkek önden, kadın arkadan çıkar. İnerken ise (kadının düşme riskine karşılık) erkek önden, kadın arkadan iner. Merdiven genişse yan yana inilip çıkılabilir.
- Erkek kapıdan çıkış ve girişte kapıyı açarak kadına yol verir.
- Erkek kadının yüklerini taşımasına yardım eder ve bunları sol eliyle taşır. Kadın erkeğin sağında yürür. Fakat yolun durumu ve kadının güvenliği açısından öyle gerekiyorsa tam tersi de olabilir.
DAVETLERDE GÖRGÜ KURALLARI
- Davete geç gidip erken ayrılmak ayıptır.
- Yemekli akşam davetine boş elle gitmemek iyi olur. Davet sahiplerine takdim edilmek üzere bir kutu çikolata vs..
- Özel bir davete ayrıca bir misafir götürmek isteyen davetli bunu önceden davet sahibine bildirerek izin almalıdır.
- Davetlilerin bulunduğu salona kapı vurulmadan girilir.
- Bir davette gereksiz tartışma konusu açmamalıdır.
- Yeni tanışılan kişilere karşı samimî davranmak ayıptır.
- İçkili davetlerde içkinin ölçüsü kaçırılmamalıdır. Kendi ölçüsünün kaçacağını bilen davetlinin yeni içki tekliflerini nezâketle reddetmesi ayıp değildir.
- İkram edilen yemeklere perhiz vb. sebepler öne sürerek fazla çekingenlik göstermek nezâkete uygun değildir.
- Davet bittiğinde, davet edene, iyi vakit geçirildiğine dair teşekkür etmek nâzikçe bir tavır olur.
- Resmî davetiye alanlar gelip gelemeyeceklerini ve sebebini nâzikçe bildirmek zorundadırlar.
- Bir daveti kabûl edip de gitmemek çok ayıptır.
YEMEK GÖRGÜ KURALLARI
- Bir restoranda, gerekiyorsa, peçete kucak üzerine (dizler üzerine) ikiye katlı olarak serilmelidir. Bir ucundan boyna sıkıştırılması uygun değildir. Bu ancak, sofrada oturabilecek küçük çocuklar için uygundur.
- Masadaki statüsü yüksek olan kişi peçeteyi açmadan açmayız, toplamadan toplamayız.
- İçki ve su bardaklarını yağlamamak için ağzın peçeteyle silinmesi, yudum aldıktan sonra da kurulanması iyi olur.
- Yemek esnasında kullanılan peçeteyi tabağın sağına koyarız.
- Ziyafetlerde masadan kalkarken bez peçeteyi katlamadan tabağın sağına koyarız. Kağıt peçete kullandıysak, silinmiş kısmı kapanacak şekilde bir kere katlamak yeterlidir. Daha fazla katlanmaz.
- Peçete buruşturularak masaya konmaz.
- Kullanılmış peçete tabağın içine konmaz.
- Masadan kısa süreli ayrılmalarda peçete sandalyeye bırakılır.
- Peçeteyle ağzı sıkı bir şekilde silmek uygun değildir.
- Silinen peçeteye bakmak uygun değildir.
- Protokol yemeğinde bez peçete ve masa örtüsü aynı olmalıdır. Beyaz tercih edilmelidir.
- Çatallar solda, bıçak ve kaşık sağda olmalıdır.
- Birden fazla çeşit çatal-bıçak kullanılacaksa, dıştan içe sırasıyla konulmalı ve kullanılmalıdır.
- İki el masa altında olmamalı, en az bir el yukarda olmalı, iki el de bileklerden yukarda olmalıdır.
- Masadan düşen hiçbir şey alınmaz, garsona yardım edilmez.
- Kaşık çorba içildiği müddetçe kasenin içinde olmalıdır, ancak çorba bittikten sonra tabağın yan tarafına bırakılır.
- Limon çatalla sıkılmaz ancak sol el ile siper yapılır, çorba alt tabağının yanına bırakılır.
- Tabakta çatal-bıçakla köprü kurulmaz.
- Çorbaya ekmek doğranmaz.
- Tabağa çok fazla eğilinmez.
- Kaşığın tabağın yanına bırakılması yemeğin bittiği anlamına gelir.
- Garsona yardım etmek kibarlık değildir.
- Çorbanın dibini almak için tabak yatırılmaz.
- Yemek esnasında çatal-bıçak tabakta ters V şeklinde durmalıdır, arası açık olarak paralel de olabilir.
- Çatalın ağzının yukarıda, bıçak ile yanyana, paralel konulması, yemek bitti demektir.
- Kaşık sağ elle kullanılır.
- Masadaki kaşık bıçak ve çatal kullanılacak ele göre konur.
- Et yerken bir parça kesilip ağıza götürülür. Çok sayıda lokma kesilip tabakta bekletilmez.
- Pilav çatalla yenir, çatal bıçak el değiştirebilir. Pilav çatalla yenirken bıçakla destek verilebilir.
- Börek vs. sağ elde bıçak, sol elde çatalla yenir.
- Balık bıçağı sadece balığın kılçığını ayıklamak için kullanılır.
- Balık bıçağı yoksa bunu ekmek parçası ile yaparız.
- Balığın kılçığı önce tamamen çıkarılır, sonra parça parça yenir.
- Balık çatalla yenir, ancak kılçık elle çıkarılır ve tabağın yanına bırakılır.
- Tavuğun derisi yenmek istenmiyorsa deri çatal ve bıçak yardımıyla ayrılır. Tek kesim tek lokma prensibi uygulanır.
- Ağıza istenmiyen bir lokma (taş, kıl vs.) gelirse kağıt peçete ile çıkarılır ve göz önü olmayan bir yere konur. Sıcak çorbadan, acılı yemekten ötürü vs. burun akıntısı olursa, aynı şekilde, kağıt peçeteyle silinip, göz önü olmayan bir yere konur.
- Ağızda lokma varken konuşulmaz.
- Sağdaki içecekler bize aittir. Soldaki yiyecekler bize aittir.
- Protokolde kadeh tokuşturulmaz.
- Ast-Üst kadeh tokuşturamaz.
- Tuzluk ve diğer istenen malzemeler elden ele verilmez, uzanabileceği yere bırakılır
- Yemeği tatmadan tuz atılmaz.
- Çatal ve bıçağın peçete ile silinmesi görgüsüzlüktür.
- Büyük bıçak ana yemek bıçağıdır.
- Büyük çatal ana yemek çatalıdır.
- Yemek çatalıyla tatlı yenmez. Tatlı çatalı ayrı olur.
- Bize has ekmek tabağı varsa bir parça ekmek bölünür, gerisi bırakılır, şayet ortak bir tabaktan alınıyorsa ekmeğin kalanını tabağımıza koyar, masa üstüne koymayız.
- Bütün sebze yemekleri ve köfteler çatalla yenir. Kesmeye ihtiyaç varsa çatalın kenarı kullanılır.
- Yogurt kaşıkla yenir.
- Çatal tek başına kullanılıyorsa sağ elde olmalıdır. Çatal-bıçak aynı anda kullanılırken çatal sol elde, bıçak sağ elde olur.
- Yemeğe ekmek banmak doğru değildir.
- Bütün makarnalar çatalla yenir.
- Spagetti yerken kaşıktan yardım alırız, makarna tabağının içinde çatalla makarnayı dürerken kaşık çatala alttan zemin yapılır, spagetti makarna hüüp yapılmaz.
- Şerefe kadeh kaldırıldığında içki olmasa da katılmak lazımdır.
- Kadeh göğüs hizasında kaldırılır.
- Garsonla yüzyüze iletişim kurulur, mimikler ile anlaşılır, el ile çağırmamak gerekir, el kol hareketi yapılmaz, hey, hişt, hop denilmez.
- Zeytin çatalla yenir, çekirdeği ağzımızdan çıkarırken çatal ağzımıza getirilir, çekirdek çatalın üstüne çıkarılır ve tabağın yanına bırakılır, kül tablasına veya masaya konmaz.
- Akşamları soğuk mezeler (tereyağı, ezme vs) ekmek sol elde bıçakla sürülerek yenir.
- Peynir çatalın kenarı ile kesilir.
- Protokolde kürdan olmaz, diğer zamanlarda sol el siper yapılarak kullanılır, peçetenin içine bırakılır, masa üstüne veya kül tablasına bırakılmaz.
- Salata yerken bıçak kullanılmamalı.
- Tabak fazla doldurulmamalı.
- Kesilerek yenmesi gereken yiyecekler çok ses çıkartılmadan kesilmeli.
- Çatala bir lokmadan fazla yemek alınmamalı.
- Ağza giren yiyecek maddesi kurala göre ne ile girdi ise onunla çıkarılmalı ancak bir balık kılçığını ağızdan çıkartma işlemi parmaklarla yapılır.
- Konuklardan birinin bir kez kullandığı servis parçası herkesin kullanacağı gıda maddesine sokulmaz. (Örn: kahve kaşığı ile önce kahvenin tadına bakılıp ondan sonra karıştırdıktan sonra şeker alınmamalı)
- Hardal, ketçap, reçel, terayağ gibi yiyecekler önce tabağın kenarına alınmalı; soslar ise doğrudan yemek üzerine dökülebilir.
- Servis tabağının içindekiler kişinin kendi kullandığı çatalla alınmamalı, tadına bakılacak bile olunsa önce kişinin tabağına konmalı, ondan sonra tadına bakılmalı.
- Yemekten istenmeyen maddeler (kıl, sinek gibi) çıktığında hiç kimseye belli etmeden üstü azıcık miktarda yemekle kapatılarak, eğer yemeğe devam edilebiliyorsa kalanı yemeğe devam etmeli veya devam ediyor gibi davranılmalı.
- Alışılmamış ve yemesi zor olan yiyecekleri denemek amacıyla almamalı, ancak almak zorunda kalındığında açıkça nasıl yeneceği sorulmalı, gerekirse bunu yemesini bilen kişi sessizce taklit edilmeli.
- Havyar gibi pahalı yemeklerden tekrar talep edilmemeli.
- Servis takımlarından birinin kırılmasına neden olunduğunda, ilk fırsatta aynısından alınmalı ve bir çiçekle birlikte teslim edilmeli. Bu gerçekleştirilemiyorsa bir çiçekle özür dilenmeli.
- Sofrada çok gerekmedikçe okumak, yazmak ve not almaktan kaçınmalı.
- Yemek odasına yanan sigara ile girilmemeli.
- Sofrada sigara içiliyorsa yemek tabağı, çay veya kahve fincanı ya da tabakları kül tablası olarak kullanılmamalı.
- Lütfen kendi sağlığınız ve sevdiklerinizin sağlığı için sigarayı bırakınız.
- Geçici olarak masadan kalkıldığında sandalye biraz içeri itilmeli.
- İçki bardaklarında ruj izi bırakılmamalı.
- İçki istenmediğinde servis yapılırken kadehin üstü elle kapatılarak reddedilmeli, ancak kadeh asla geri çevrilmemeli.
- Garsondan bir şey talep edilecekse alçak sesle söylenmeli.
- Yemek sırasında yere düşen çatal-bıçak, peçeteyi almak için yandaki konuklar rahatsız edilmemeli; garsondan yenisi istenmeli.
- Restoranda cam veya duvar önü tercih edilmelidir.
- Restoranda teşrifatçı varsa, teşrifatçı önde, hanım ortada, biz arkada oluruz. Yoksa biz önden gider, hanıma yol gösteririz.
- Girişe yakın ayakaltı yerlerde oturulmaz.
- Eş ile gidildiğinde karşılıklı oturulur.
- Sosyal yemeklerde eşler yanyana oturur.
- Eş hanım erkeğin sağında oturur.
- Kalabalığa erkeğin yönü dönük olmalıdır.
- Bahşiş eğer yemek çok beğenildiyse yüzde 10, normalde yüzde 5 olmalıdır.
- Restoranda yemeği hanım söylemez, onun adına bey söyler.
- Erkekler pardesülerini vestiyere bırakır, kadınlar yanına alabilirler.
- Cep telefonu, telsiz vs. yemek masasının üstüne konmaz.
Kaynak: https://www.facebook.com/hergun1gorgukurali/photos_stream?ref=page_internal
Beyaz yakalılar için harika bir kaynak. Beyaz yakalıysanız şunları da mutlaka inceleyin
Söylemek istedikleriniz varsa lütfen yorum yapın.
Bilgiyi paylaşmak için lütfen sosyal medya butonlarını kullanın.
Bu yazılar da ilgini çekebilir;
Ebru Sanatı: Yeni Başlayanlar için 18 Temel Bilgi (Resimli örnek içerir)
Plaza Dili = İngilizce İşletme Fakülte Dili (120+ örnek)
KÜBA’DA GEZİLECEK YERLER? BİR HAFTALIK KÜBA TURU
ARAÇ KULLANANLAR İÇİN 43 PRATİK FİKİR
2008’den beri pazarlama dalında çalışıyorum. 2014’ten beri markamuduru.com’da yazıyorum. İnanıyorum ki markalaşma adına ülkemizde inanılmaz bir potansiyel var ve markalaşmak ülkemizi fersah fersah ileri götürecek. Kendini yetiştirmiş marka müdürlerine de bu yüzden çokça ihtiyaç var. Ben de öğrendiklerimi, araştırdıklarımı, bildiklerimi burada paylaşıyorum. Daha fazla bilgi için Hakkımda sayfasını inceleyebilirsiniz.