Bu makalede dönüşüm oranı istatistiklerini okuyacaksınız.
Dönüşüm oranı, içeriğinizin sonunda istediğiniz aksiyonu tüm ziyaretçilerin % kaçının aldığıdır.
Yani dönüşüm oranı şöyle hesaplanır.
Örneğin; siz ziyaretçilerin üye olmalarını istiyorsunuz.
İçeriklerin sonunda da üye olun diyorsunuz.
Sitenize bugün 20 kişi girdi ama istediğiniz üyelik formunu 1 kişi doldurduysa dönüşüm oranınız 5%’dir.
Dönüşüm oranını arttırmak için kullandığınız aksiyonlar şunlar olabilir;
- İstediğiniz daha fazla kişiye ulaşmak
- Daha fazla abone yapmak
- Email bültenine üye olmak olabilir
- İstediğiniz bir affiliate linkine tıklatmak
- İçeriğinizi sosyal medyada paylaştırmak
- Daha fazla e-kitap indirme
- Daha fazla reklam gösterimi
Aynı trafikten daha fazla verim almanız gerekir. Yoksa verimsiz kuru trafiğe çalışmış olma ihtimaliniz doğar.
Kuru trafiğe çalışmak acemi blog yazarlarının düştüğü ilk tuzaklardandır. Sadece içerik üretirseniz benim gibi, ziyaretçiler sayfalarınıza gelir, bakar ve çıkarlar. Üye olmaz linklerinize az tıklarlar. Bu yüzden kuru bir trafik oluşur.
Kuru trafiğe çalışmayın. Dönüşüm oranınızı arttırmaya çalışın. Dönüşüm oranınızı arttırmak için de dönüşüm oranı optimizasyonu yapmalısınız.
Bu makalede dönüşüm oranı optimizasyonu hakkında ufkunuzu açıcı istatistikler okuyacaksınız.
Dönüşüm oranı istatistikleri
1) Birçok sitenin trafik problemi yok, daha çok ziyaretçiyi üyeye dönüştürme problemi var. (Kaynak: Bryan Eisenberg) .
2) Dönüştürme oranları genelde 1%-3% arası (Kaynak: Steelhouse) .
Bu demektir ki, siteye gelen ziyaretçilerin 97%si sitenin önerdiği fayda ile ilgilenmiyor. Aksiyon aldırma butonuna reaksiyon göstermiyorlar. Ki asıl ölçülen budur. Bu rakamlar dönüşüm oranı üzerine çalıştığınızda ne kadar büyük potansiyel var olduğunu gösteriyor.
Ama dönüşüm oranı neden çok düşük?
Ustaların birçoğu üyeye çevirme oranının kolay bir iş olmadığını söylüyor. Özellikle doğru düzgün test yapmayan ve değişimlerin etkisini ölçmeyen firmalar için daha karmaşık bir hal alabiliyor. Son dönemdeki trendler her geçen gün üyeye çevirme işleminin daha da zorlaştığını gösteriyor.
3) Firmalar insanları sitelerine getirmek için ortalama $92 harcıyorlar, ama üyeye dönüştürmeye sadece $1 (Kaynak: Eisenberg Holdings)
4) Üyeye dönüştürmede iyi gelişme gösteren firmaların oranı 2009 ve 2010 yılında 70% iken 2011 yılında 65% e gerilemiş. (Kaynak: Econsultancy) .
5) Reklama harcanan her bir Doların yarısı boşa gidiyor, ama hangi yarısı bilmiyorum.– John Wanamaker. .
6) Firmaların üye dönüştürme konusundaki tatminleri gitgide düşüyor. Firmaların sadece 22%’si üye dönüştürme konusunda tatmin olmuş durumda. (Kaynak: Econsultancy) .
7) Firmaların yaklaşık 61% i her ay 5’ten az test yapıyorlar. (Kaynak: Bryan Eisenberg)
8) Firmaların 20%sinden fazlası karşılama sayfası testiyle ilgili belirli bir stratejilerinin olmadığını bildirmişler. (Kaynak: IonInteractive) .
9) Karşılama sayfasındaki 1 saniyelik gecikme üye dönüştürmede 7% kayba sebep oluyor.(Kaynak: KISSmetrics) .
10) İyi bir başlığı okutmak için sadece 8 saniyeniz var. (Kaynak: Interactive Marketing) .
11) Firmaların 75% i karşılama sayfalarını optimize etmek için uygun bir uzman bulamadıklarını belirtiyorlar. (Kaynak: MarketingSherpa) .
Bu istatistiklerde birkaç önemli dikkat çekici nokta var. Biri, firmaların büyük çoğunluğu üyeye dönüştürme stratejisi konusunda uygulanabilir, yüksek etkili bir strateji bulma konusunda başarı sağlayamıyorlar.
Ziyaretçide etki bırakmak için birkaç saniye vaktiniz var. Karşılama sayfası ziyaretçinin istediğini karşılamazsa üyeye dönüştürme oranı oldukça düşebiliyor. Tek ihtiyaç pazarlamacıların üyeye dönüştürme oranını arttırmak için karşılama sayfasında etkili çözümler üretebilmesi için bir sistem. Test becerisinin olmaması üyeye dönüştürme oranlarını etkileyen diğer bir önemli faktör. Eğer üyeye dönüştürme oranlarını arttırmak istiyorlarsa firmalar test etmenin önemini anlamalılar.
Dönüşüm oranını nasıl arttırabiliriz?
12) Karşılama sayfasındaki videolar üyeye dönüştürme oranını 80% e kadar arttırabilir. (Kaynak: EyeViewDigital)
13) Basitleştirin. Sunduğunuz fikirde 20% sadeleştirme müşteri sadakatinde 96%lık bir artışa, satışlarda 86%, arkadaşa önermede 115% artış sağlanabiliyor. (Kaynak: CEB)
14) 40 ve üzeri karşılama sayfası olan işletmeler 1-5 arası karşılama sayfası olan firmalara göre 12 kat fazla satış yapabiliyorlar. (Kaynak: HubSpot) .
15) Online alışveriş yapacak müşterilerin 61%’i satınalım yapmadan önce online yorumları okuyor. Üyeye dönüştürme oranınızı güçlendirmek için Online itibar yönetimini güçlendirin. (Kaynak: Econsultancy)
16) Ziyaretçilerin 90%’dan fazlası başlığınızı ve aksiyon butonunuzu okuyor. (Kaynak: Unbounce) .
17) Sizin amacınız ile ziyaretçinizin amacı buluştuğunda üyeye dönüştürme oranları artar. (Kaynak:Conversionista)
18) Uzun karşılama sayfası 220% daha fazla satış başarısı getiriyor. (Kaynak: Marketingexperiments)
19) Doğru hedefleme ve test metodlarını uygularsanız dönüşüm oranını 300%’e kadar arttırır. (Kaynak: Steelhouse) .
20) Firmaların sadece 44%’ü dönüşüm oranlarını optimize etmek için A/B test uyguluyor. (Kaynak: SeoGadget) .
Tavsiye yazı: Blog trafik arttırma makaleleri
Sonuç olarak;
Dönüşüm oranı optimizasyonu sitenizde veya blogunuzda istediğiniz aksiyonu okuyucuya aldırmak için yaptığınız tüm çalışmalardır. Fakat tüm çalışmalar hemen işe yaramayabiliyor. Bu yüzden ara ara daha iyi işe yarayacak bir yöntem daha bulmak için A/B testleri yapmak gerekiyor.
Test etme devam eden hiç durmayan bir süreç olmalı. Bunun yanında istatistiklere yakın durun ve sürekli test etmeye devam edin. Benim bulduğum istatistikler ve açıklamaları okudunuz.
Şimdi sıra sizde;
Sizin bildiğiniz tespitler ve dikkat ettiğiniz noktalar nedir?
Siz de yorumlar bölümüne dikkat edilecek bir istatistik veya tecrübenizi ekleyin.
Bu yazılar da ilgini çekebilir;
Pinterest İle Siteye Trafik Çekmenizin 35 Hızlı Yöntemi
Youtube ile siteye trafik çekmenizin 29 hızlı yolu
Sitenizde / Blogunuzda Ziyaretçi Sadakatini Kazanmanızın 49 Temel Yolu
Blogunuza sadık ziyaretçi kitlesi oluşturmanız için 13 temel teknik
2008’den beri pazarlama dalında çalışıyorum. 2014’ten beri markamuduru.com’da yazıyorum. İnanıyorum ki markalaşma adına ülkemizde inanılmaz bir potansiyel var ve markalaşmak ülkemizi fersah fersah ileri götürecek. Kendini yetiştirmiş marka müdürlerine de bu yüzden çokça ihtiyaç var. Ben de öğrendiklerimi, araştırdıklarımı, bildiklerimi burada paylaşıyorum. Daha fazla bilgi için Hakkımda sayfasını inceleyebilirsiniz.