Yabancı dil anksiyetesini yenmeniz için 10 altın teknik5 min read

Bu makalede yabancı dil anksiyetesini ve nasıl yeneceğinizi okuyacaksınız.

 

  • Bir yabancıyla ingilizce konuşmaya başladığınızda bütün fikirleriniz uçup gidiyor mu?yabancı dil anksiyete
  • “Hello” dedikten sonra panikleyip kesik kesik mi konuşuyorsunuz?
  • Bir İngilizle konuşurken kalp atışında artma, terleme ve el titremesi yaşıyor musunuz?
  • İngilizce konuşan birinin konuşmasını kelime kelime anlıyorsunuz, ama bir kelime ya da cümle kaçırdığınızda kopuyor musunuz?

İngilizce konuşmak sizi korkutuyor mu?

Halbuki ingilizce öğrendiğinizi düşünüyordunuz.

“Ben mi? tabii ki ingilizce öğrendim, kursa gittim” dediğinizi duyar gibiyim.

Eğer bunları yaşıyorsanız muhtemelen sizin de muhtemelen yabancı dil anksiyetesiniz var.

Ve yalnız değilsiniz!

Yabancı dil anksiyetesi sadece ingilizce sınıflarında olmayan uluslararası bir fenomen. (Kondo, 2005; Sila, 2010), Aynı zamanda diğer dillerde de bulunuyor, örneğin;

  • İspanyolca (Noels, 2001) veya
  • Fransızca (Rodríguez & Abreu, 2003) ve
  • Arapça ve Japonca (Elkhafaifi, 2005; William & Andrade, 2008).

En çok yabancı dil anksiyetesi ise Japonca öğrencilerinde görülmüş.

Whilst, Tsiplakides and Keramida (2009) bulmuşlar ki; yabancı dil anksiyetesi yaşayan öğrenciler sınıfta konuşma aktivitelerine katılmak istemiyorlar. Çünkü konuşmada iyi olmadıklarına ve sınıf arkadaşlarının onları negatif değerlendireceklerini düşünüyorlar.

Daha önceki araştırmalar yabancı dil anksiyetesini etkileyen faktörleri bulmuşlar. Bunlar;

  • öğrencinin öğrenme motivasyonu (Bandura, 1997),
  • öğrencinin dil edinimi ile ilgili inancı (Horwitz et al., 1986)
  • test anksiyetesi (Horwitz et al., 1986)
  • sınıfta negatif değerlendirilme (Horwitz et al., 1986)
  • öğrencilerin kişilikleri (Dewaele & Furnham, in Duxbury & Tsai, 2010),
  • öğretmenin öğrenciyle etkileşimi (Vygotsky, in Duxbury & Tsai, 2010),
  • öğrencinin yabancı dil geçmişi (Frantzen & Magnan, in Duxbury & Tsai, 2010),
  • kooperatif gruplarla öğrenme (Oxford, in Duxbury & Tsai, 2010).
  • Farklı bir alfabede yazmak (Elkhafaifi, 2005)

Peki yabancı dil anksiyetesini nasıl yeneriz? Nasıl korkusuzca konuşmaya başlarız?

Yabancı dil anksiyetenizi yenmek için teknikler.

1. Yeni bir öğrenme yöntemi deneyin.

Öğrenme yöntemleri son 150 yıldır sürekli değişiyor. Herkes gramer yönteminin çok iyi olmadığını düşünerek ona tepki olarak yeni yöntemler geliştiriyorlar. Biz ülkemizde gramer ağırlıklı eğitim alıyoruz onun da konuşmaya etkisi yok. Konuşurken gramer bilgisi adeta bir editör gibi yanlışını bulmaya yarıyor ama konuşmanı hızlandırmıyor.

Doğru dil öğrenme metoduyla kaygınızı azaltabilirsiniz. Neredeyse her metodta kaygı olmaması öğrenmede kritik olarak görülmüştür. Özgüvenli olanlar yabancı dili daha kolay öğreniyorlar. İyi bir özgüven için kendinize uyan metodu seçmeniz gerekir.

Kendinize uygun ingilizce öğrenme metodlarını şu yazıdan öğrenebilirsiniz.

Tavsiye yazı: Yabancı dil öğrenme metodları

2. Gerçek amacınız: iletişim

Yabancı dil öğrenmenizin amacı mükemmel şekilde konuşmak değil. İletişim kurmak. Hatasız konuşmaya çalışmayın, akıcılık daha önemli. Hatasız konuşmaya çalışmak üzerinizde çok fazla baskı hissetmenize sebep olabilir. Ne kadar kendinize baskı yaparsanız o kadar hata yapma olasılığınız artar. İletişime odaklanın, gramer hatalarına değil. Kendinizi yetersiz görüyorsanız gramer ve cümle kuruumunun üzerine iyice çalışabilirsiniz.

Tavsiye yazı: İngilizce cümle çeşitleri

Tavsiye yazı: İngilizce gramer yapıları

3. Akıcılık için kelime hazinesi şart

Hatasızlıktan ziyade akıcı olmanız dinleyicinin daha rahat olmasını sağlar ve kulak tırmalamazsınız. Fakat istediğinizi anlatmanız için de iyi bir keime hazinesine sahip olmaısınız. Kelimelerin hissettirdiği duyguları iyice hazmettiğinizde iyi bir ingilizce konuşmacı dahi olursunuz.

Tavsiye yazı: İngilizce kelime öğrenme yöntemleri

4. Gerçekçi hedefler koyun

İngilizcede mükemmelleşmek sizi çok stres altında eğitim almaya sebep olur. Halbuki eğitimde ilk kurallardan biri kaygının sıfıra yakın olmasıdır. Bu strese bazen nereye gittiğinizi bilmemek de sebep olabilir. Sayılı gün çabuk geçer felsefesiyle kendinize ulaşılabilir ve gerçekçi zaman ve hedef belirleyin. Ulaşmanız daha kolay olacak. İngilizcede A1 den C2 ‘ye kadar 6 ayrı akıcılık aşaması var. Ulaşmak istediğiniz aşamayı belirleyin ve ona doğru koşun. Hedefinizin olması sizi daha rahat bir pozisyona sokabilir.

 

Hedef belirlerken gerçekçi veya gerçekçi olmayan hedeflere şunlar örnek olabilir;

  • a-Gerçekçi değil:Gerçekten çok çalışır ve pratik yaparsam, yeni başlamış olmama rağmen hatasız konuşurum.
  • a-Gerçekçi: Acemi dönemimi atlamayamam. Akıcı olmak için geçmem gereken akıcılık aşamaları var. Yapabileceğim şey, yaptığım hataları ölçmek ve bunları azaltmayı hedeflemek.
  • b-Gerçekçi değil:Her gün iki saat pratik yapacağım. Bu şekilde kısa sürede akıcı olacağım.
  • b-Gerçekçi:Yüksekleri hedeflemek iyidir, ancak bu, yeni başladığımda yapmak için çok büyük bir zaman alır ve çok çabuk tükenebilirim. Günde beş dakika pratik yaparak başlamalı ve bu alışkanlığı geliştirmek ve yolumu geliştirmek için süreyi adım adım artırmalıyım.

5. Hata yapmayı, öğrenmenin bir parçası olarak karşılayın

Dil öğrenirken hatalar kaçınılmazdır. Bir dükkâna girip fotoğraf çerçevesi isteyip, sadece kullanmadığınız bir tornavidayla ve yüzü kıpkırmızı bir yüzle çıkmadıysanız, gerçekten dil öğreniyor diyebilir misiniz? Hatalar yapılacak. Bu, içinizdeki Pollyanna’yı kanalize etmek ve onları kucaklamak için en iyi zamandır.

Yaptığınız her hata, dilbilgisi hatası, telaffuz hatası veya yaptığınız kelime karmaşasını hatırlama ve tekrar etmeme olasılığınızı artırır.

6. Günlük konuşmaların kalıplarını test edin

Günlük konuşmalar genellikle hızlı kalıplardan oluşuyor. Günlük konuşma kalıplarını öğrenir ve refleks haline getirebilirseniz diyaloglara hızlı ve kaygısız bir giriş yapabilir ve akıcı konuşmaya başlayabilirsiniz.

  • I’m sorry, I don’t understand.”
  • Can you repeat that, please?”
  • Can you speak more slowly, please?”

Tavsiye yazı: İngilizce günlük konuşma kalıpları

7. Günlük konuşmaları evde test edin.

Yeni bir dilde okumak ve yazmak harika bir başlangıçtır, ancak güvenle konuşmak için dil öğrenme rutininize küçük konuşma alıştırmaları eklemenin faydasını göreceksiniz.

Aynanın karşısında konuşmayı, restoranlarda sipariş vermeyi veya sizi daha uzun sohbetlere hazırlamak için birinden yol tarifi istemeyi deneyin.

Evet, kendi yansımanıza dalıp gitmek, zaten nasıl gideceğinizi bildiğiniz bir yere yön sormak veya şekerli bir kahve istediğiniz için kendinizle orantısız bir şekilde gurur duymak biraz saçma gelebilir, ancak her küçük etkileşim, Daha büyük olana yönlendirir.

8. Gölgeleme çalışması yapın

Simultane tercümanların kullandığı konuşma ve kulak arasındaki süreci hızlandırmak ve ağızlarını yeni dile alıştırmak için kullandıkları efsanevi bir yöntemdir. Bir audiobook metin açın ve dinlediğiniz sesle birlikte metni seslendirin.

Konuşanın gölgesi gibi audiobook un sesini takip edin. Bu yöntem kendi sesinize kulağınızın alışması, gırtlağınızın dilin sesine alışması için harika bir yöntemdir.

Tavsiye yazı: İngilizce gölgeleme tekniği kullanımı

 

Sonuç olarak

Yabancı dil anksiyetesi şaka değil gerçek. Yukarıdaki psikolojiyi yaşıyorsanız siz de yabancı dil anksiyetesine maruz kalmış olabilirsiniz. Yabancı dil anksiyetenizi geçirmek istiyorsanız yine yukarıdaki teknikleri deneyin. Üstesinden kolaylıkla gelebileceksiniz.

Yabancı dil anksiyetenizin yabancı dil konuşmanızı engellemesine izin vermeyin.

 

Bu yazıyı çevrenle paylaş;
0Shares

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir