İngilizce gramer kapsamlı kılavuz (CEFR Konu sıralaması içerir) 9 cümle öğesi, sıfatlar, zarflar, çeviri yöntemi vb.39 min read

İngilizce gramer ve çeviri yönteminin bir dil öğrenme metodu olduğunu biliyor muydunuz?ingilizce gramer

1940’lara kadar kullanılıp birçok tepki alarak yeni metodlar geliştirilmesine sebep olan bir metod.

Sadece ingilizce gramer öğrenmek ingilizce konuşmanıza yardımcı olmaz. Ama ingilizce grameri bilmeden uzun ve karmaşık cümleler kuramaz tam istediğinizi vurgulayamazsınız.

Kısa ve pratik günlük ifadeleri bilirseniz kendi cümlenizi kuramaz kendinizi tam ifade edemezsiniz. Çocuklar gibi kısa cümleler kurar ve acemi gibi görünürsünüz.

İngilizce grameri öğrenmeniz gerekiyor ama ana öğrenme yöntemi yapmamalısınız.

Bu makalede ingilizce grameri öğrenmeniz için tüm detayları bulacaksınız.

 

İngilizce gramere zamanınızın 20%’sini ayırın ve aşamalı olarak öğrenin.

Mükemmel ingilizce gramer için telaş yapmayın. İngilizce öğrenme sürecinizi yavaşlatırsınız. İlk başta sadece temel özellikleri çalışmalısınız. Detaylara ve az kullanılan tense’lere, az kullanılan modal’lara uzun süre girmemelisiniz. Ara ara takıldıkça referans olarak gramer kaynaklarına başvurabilirsiniz.

Başlangıç heves ve heyecanınızın zirve yaptığı ilk zamanlarda orta vadede kullanmayacağınız ara gramer detaylarını öğrenmeyin. İngilizce öğrenimindeki zamanın ancak 20%’sini ingilizce gramere ayırmalısınız. Dinleme, okuma, cümle içinde kelime öğrenme öncelikli olmalı.

British council’in seviyelere göre ingilizce gramer konu anlatımları var. Seviyenize göre ingilizce gramer konularına online çalışabilirsiniz.

Şu siteleri de kullanabilirsiniz.

englishgrammer

Tavsiye yazı: Online gramer çalışma ve test siteleri listesi

 

İngilizce gramer bileşenleri

Cümlenin 9 tane öğesi var (part of speech)

Cümlelerin parçalarını öğrenmeniz bir araya getirirken size yardımcı olacaktır. Ayrıca her cümle öğesinin ayrı kuralları ve istisnaları bulunuyor.

Cümlenin / konuşmanın 9 öğesi şunlardır;

part of speechexampleTürkçesi
Verb(to) be, have, do, like, work, sing, can, mustFiil
Nounpen, dog, work, music, town, London, teacher, Johnİsim
Adjectivegood, big, red, well, interestingSıfat
Determinera/an, the, 2, some, manyBelirteç
Adverbquickly, silently, well, badly, very, reallyZarf
PronounI, you, he, she, someZamir
Prepositionto, at, after, on, butEdat
Conjunctionand, but, whenBağlaç
Interjectionoh!, ouch!, hi!, wellÜnlem

Tümünü içeren bir cümle örneği;

ÜnlemZamirbağlaçbelirteçlersıfatisimfiiledatisimzarf
interjectionpron.conj.determinersadjectivenounverbprep.nounadverb
Well,sheandmyyoungJohnwalktoschoolslowly.

Diğer örnek

cümle öğeleri

Cümle öğelerinin hepsini uzundan kısaya inceleyin

Kelime sınıflarının kulanım örneklerini en kapsamlı cümleden en basit cümleye giden aşağıdaki listede daha net görebilirsiniz.

ÜnlemZamirbağlaçbelirteçlersıfatisimfiiledatisimzarf
interjectionpron.conj.determinersadjectivenounverbprep.nounadverb
Well,sheandmyyoungJohnwalktoschoolslowly.
pron.verbadj.nounconjunctionpron.verbpron.
ShelikesbigsnakesbutIhatethem.
pronounverbprepositiondeterminernounadverb
Sherantothestationquickly.
nounverbadjectivenoun
TaraspeaksgoodEnglish.
nounverbnounadverb
TaraspeaksEnglishwell.
pronounverbnoun
Shelovesanimals.
nounverbverb
Johnisworking.
nounverb
Johnworks.
verb
Stop!

Cümle öğelerinin kuralları ve istisnalarını adım adım öğrenin

Bazıları size tanıdık gelebilir. Şimdiye kadar öğrendiğiniz ingilizcenin hepsinin ana başlıkları aşağıdaki cümle öğeleri ve alt başlıkları tablosunda göreceksiniz.

 

Tavsiye yazı: Cümlenin öğeleri

Cümle yapısını öğrenirken basit cümleden karmaşık cümleye doğru ilerleyin

Basit cümle kurmayı öğrenip hazmettikten sonra aralara farklı kelimeler, sıfatlar ekleyerek her defasında cümleyi daha komplike hale getirin. Birden gramerin her detayını öğrenmeye çalışmayın.

Örneğin;

  • I want apple
  • I want green apple
  • I really want green apple
  • I really want green apple in the morning
  • I really want green apple juice in glass bottle in the morning
  • I crave green apple juice in glass bottle in the morning
  • I crave green apple juice in glass bottle at breakfast in the morning
  • I crave green apple juice in glass bottle at breakfast in the morning after my workout.
  • I crave green apple juice in glass bottle at breakfast in the morning after I completed my workout.

Cümle türleri

Fonksiyonlarına göre cümleler

Cümleler fonksiyonuna ve yapısına göre ikiye ayrılır. Farklı formlar, kelime sırasına göre farklı kombinasyonları, belirli yardımcıların veya parçacıkların eklenmesini gerektirir. Biçimler/yapılar ile bunların söylem işlevleri arasında açık bir birebir örtüşme yoktur. Örneğin, bir soru sormak için bilgi cümlesi kullanılabilir ve bir açıklama yapmak için soru formu kullanılabilir.

Bilgi cümlesi

  • You need some help

Tonlamayla anlamı değiştirebilirsiniz.

  • You need some help?

Tavsiye yazı: İngilizce tonlama kuralları

Fonksiyonlarına göre 5 çeşit cümle düşünebiliriz.

  • 1-Minor (Kısa cümleler) Hello, thank you, good morning, happy birthday.
  • 2-Imperative (emir cümleleri) go to school, do it, close the door, do your bed
  • 3-Declarative (bilgi cümlesi) I go to school
  • 4-Interrogative (soru cümlesi) Do you go to school?
  • 5-Exclamatory (Ünlem cümlesi) What a beautiful school!

Çok daha fazla örnek cümle yapısını ve kelime dizilişini anlamanıza yardımcı olacak.

Tavsiye yazı: İngilizce cümle kurulumu

Tavsiye yazı: İngilizce soru cümlesi

Özellikle minör yani kısa cümleler günlük hayatta ilk öğrenmeye başlayacağınız ifadeler. Günlük hayatınızı oldukça kolaylaştıracak ifadeler içerir.

Tavsiye yazı: İngilizce günlük hayat kalıpları

Imperative (emir) cümleleri

Emir cümleleri talimat vermek, bilgilendirmek, davet etmek, uyarmak, cesaretlendirmek için kullanılır.

Talimat/emirGo home
BilgiUse this device with cable
UyarıMake sure no one sees you
CesaretlendirmeDon’t hesitate to ask if you need help.
DavetHave some more cake.
RicaPlease tell him to go home.

Farkettiyseniz hepsi fiil ile başlıyor. Imperative cümlelerin hepsi fiil ile başlar. Cümle olumsuz olduğunda ise başına “don’t” eklenir.

PositiveNegative
LookDon’t look

Beraber yapalım anlamında cümle kurmak istediğinizde başına Let’s eklenir

PositiveNegative
Let’s lookLet’s not look

Tavsiye yazı: İngilizce imperative (emir) cümlesi

Soru cümleleri (interrogative)

4 çeşit soru cümlesi kurulabilir.

Yes/No questions.

  • Is the book on the table? Yes, it is (on the table)

Wh- question forms (who, what, when, where)

  • What is your name?
  • Who is your cousin?
  • Where are you going?

Question tags

  • This is your car, isn’t it?
  • You are going, right?

Indirect questions

Direct QuestionsIndirect Questions
Where is MacDougal Street?Can you tell me where MacDougal Street is?
Has the game started yet?Do you know if/whether the game has started yet?

Sorulara kısa cevaplar

Soru sorulduğunda cevabı tam cümle olarak vermek istemeyip kısaltmak isteyebilirsiniz.

Olumlu örnek;

  • Is he from London? (soru)
  • Yes he is. (cevap)

Olumsuz örnek

  • Do you like fish?
  • No, I don’t

I think so, I hope so, I believe so kısa cevapları

  • Are you coming to dinner?
  • I think so.

 

Yapısına göre cümleler

Basit bir cüme tek bir şey ifade edebilirken birleşik cümleler birden çok birbirine bağlı bilgiler ifade edebilirler. Birden çok bilgiyi bir arada ifade eden cümlelere birleşik cümleler deniyor. Bir basit cümlenin yanına ya bağımsız ve kendi başına bir anlamı olan cümle getirebilirsiniz, ya da ilk cümleyi anlam olarak besleyen ama tek başına anlamı olmayan yan cümle kullanabilirsiniz. Bu durumda iki çeşit cümle vardır..

  • Bağımsız cümle: independent clause (My dog barks…)
  • Bağımlı cümle: dependent clause (…when he sees a cat.)

Komplex cümle yapılarını şu şekilde oluşturabilirsiniz.

1. SimpleIndependent clause
2. ComplexIndependent clause + dependent cause
3. CompoundIndependent clause + independent cause
4. Compound-complexIndependent clause + dependent cause + independent clause

 

İki cümle arasında bağlaçlar kullanılması gerekiyor. Bazen bu bağlaçlar ihmal edilebilir.

  • İki bağımsız cümleyi birbirine coordinating conjunction ile bağlarız.
  • complex (komplex) veya compound-complex (birleşik-kompleks) cümlelerde subordinating bağlaçlar kullanılıyor.

Tavsiye yazı: İngilizce bağlaçlar

Independent cümleler tek çeşitken Dependent cümleler 3 çeşittir. Sıfat, isim ve zarf yerine geçebilirler.

1. Independent Clauses (Main Clause)
2. Dependent Clauses (Subordinate Clause)a. Relative Clauses (Adjective Clause)
b. Noun Clauses
c. Adverbial Clause

2 tane independent clause ya bağlaç ile ya da noktalı virgülle ayrılır.

  • She interviewed for three jobs, but she really wants to work here. (bağlaçlı)
  • I was very happy; I had pizza and ice cream. (noktalı virgül)

 

Dependent clauselar 3 çeşittir.

Bağımlı cümlenin anlamı ana cümleye bağlıdır. Cümlede sıfat, zarf veya isim olarak katkı sağlayabilir.

Adjective clauseThere are student who sits in the back of the room.
Noun clauseI like what i hear
Adverb clauseThe cat was sleeping when I got home.

 

Tavsiye yazı: İngilizce cümle yapıları

 

Eğer/If koşullu cümleler

Dependent cümlelerin bir versiyonudur.

  • If it starts to rain, we will go inside.

If clause yani if ile başlayan cümlecik bağımlı cümleciktir ve diğer cümlenin anlamını tamamlar.

If clauseMain clause
If you work hard,he will get the first class.

Dependent + independent cümle birleşmesinin bir versiyonu da if-clause tipi cümlelerdir. Ana cümleye şarta bağlılık anlamı katar.

Şimdiki zamanda, geçmiş zamanda olan ve olabilecek ihtimalleri anlatabilir.

0 typefiziki gerçekIf you freeze water, it becomes solid.
1 typeşimdiki zamanIf you work hard, he will get the first class.
2 typeihtimali olmayanIf he worked hard, he would get the first class.
3 typegeçmiş zamanIf he had worked hard, he would have got the first class.

Vurguyu arttırmak için devrik cümle yani inversion kullanılır.

  • Had I known, I’d never have gone there (unfulfilled hypothesis; implying “I did go there because I did not know”.)
  • =  If I had known, I’d never have gone there.

 

Tavsiye yazı: İngilizce if clause

 

Reported speech

Bir cümleyi başkasından aktarmanın iki yolu bulunuyor.

  • Direct speech
  • Indirect speech

Doğrudan (Direct) aktarmak istediğimizde “tırnak işareti” içinde sözlerini aktarıyoruz. Cümle içinde cümle olarak aktarıyoruz. Dolaylı (indirect) aktarımda ise tek cümle haline getiriyoruz. Kişi, zaman, mekan, fiil çekimi değiştiriyoruz.

Direct speech:Indirect speech / Reported Speech:
She said, “I have lost my key.”She said that she had lost her key.
She told me that she had lost her key.

 

Basit cümlelerin aktarımı yapıldığı gibi, emir cümleleri, rica, tavsiye, soru, ünlem cümleleri de aktarılırken yapılar değişiyor. Tüm kuralları öğrenmelisiniz.

“say” ve “tell” aktarımlarda en çok kullanılan kelimelerdir. Kullanırken “say +to+ me” veya “told+me” şeklinde kullanabilirsiniz.

  • He said he’d just heard the news.
  • He told me that he’d just heard the news.

Aktarım cümleleri passive voice ile de kullanılabilir.

  • They say that he was very rich in the past. (Active)
  • It’s said that he was rich in the past. (Passive)
  • He is said to have been very rich in the past. (Passive)

 

Tavsiye yazı: İngilizce Reported speech

Noktalama işaretleri

Noktalama işaretleri anlam değiştirebilir, yazarken doğrusunu kullanın.

Birleşik cümlelerde virgül ve noktalı virgül kullanımı anlamı değiştirebileceği için birleşik ve komplex cümlelerde noktalama işaretlerine dikkat etmelisiniz.

  • Independent clause, coordinating conjunction  independent clause.
  • Independent clause; conjunctive adverb, independent clause.
  • Independent clause; independent clause.
  • Dependent clause,  independent clause
  • Independent clause  dependent clause
  • Independent,    nonessential dependent clause,     clause.
  • Independent    essential dependent clause     clause.

 

Tavsiye yazı: İngilizce noktalama işaretleri

 

Devrik Cümle (Inversion)

Inversion, fiili öznenin önüne koymak anlamına gelir.

İngilizce cümlelerde özneden önce fiilin ters çevrilmesi yaygın bir olgu olsa da günlük konuşmada kullanılmaz. Daha çok resmi ifadelerde veya yazılı olarak bulunur.

Özel bir etkisi veya vurgusu olmayan bir cümlede, kelimelerin normal sırası korunur.

Örnekte 2 numaralı ters çevirme, tüm yaşamınız boyunca bu kadar güzel bir gül görmediğiniz gerçeğini vurgulamak için kullanılmıştır.

Example 1 : I have never seen such a beautiful rose.
Example 2 : Never have I seen such a beautiful rose.

Diğer kullanımlar

Olumsuz zarf ifadelerinden sonra:

  • Under no circumstances can we accept credit cards.

Yer zarflarından ifadelerinden sonra:

  • Round the corner came the postman.

‘seldom’, ‘rarely’, ‘never’, ve ‘little’dan sonra:

  • Seldom have I seen such a beautiful view.

‘hardly’, ‘scarcely’, ‘barely’, ‘no sooner’dan sonra,

  • Hardly had I begun to speak when I was interrupted.

‘only’ ve ‘not only’ zarf ifadelerinden sonra :

  • Only after the meeting did I realize the importance of the subject.

If-clause devrik cümle :

  • If I had known it would be so difficult I would never have enrolled.
  • Had I known it would be so difficult I would never have enrolled.

‘here’ ve ‘there’ ifadelerinden sonra:

  • Here comes the winner!

‘so/such’ …’that’den sonra

  • So expensive was the journey that they had to borrow money.

 

Tavsiye yazı: İngilizce inversion

Cümle öğeleri

Cümlenin 9 öğesi vardır.

Interjection (ünlem) ifadeleri

Bir ünlem, bir duyguyu ifade etmek veya bir şey istemek veya talep etmek için kullanılan bir kelime veya kelime öbeğidir. Ünlemler konuşmanın bir parçası olmakla birlikte, bir cümlenin diğer bölümleriyle gramer olarak bağlantılı değildirler.

Ünlemler günlük konuşmada ve resmi olmayan yazılarda yaygındır. Resmi konuşmada “iyi” ve “gerçekten” gibi bazı ünlemler kabul edilebilir olsa da, resmi veya akademik yazılarda ünlemlerden kaçınmak en iyisidir.

Örnek;

  • Wow! That bird is huge.
  • Uh-oh. I forgot to get gas.
  • We’re not lost. We just need to go, um, this way.
  • Psst, what’s the answer to number four?

 

Tavsiye yazı: İngilizce Interjection List

 

Bağlaçlar (Conjunction)

Bağlaçlar, sözcükleri, deyimleri, yan tümceleri veya cümleleri birbirine bağlayan konuşma parçalarıdır. Üç tür bağlaç vardır: coordinating, paired, and subordinating.

Bağlaçlar, karmaşık, zarif cümleler kurmanıza ve birden çok kısa cümlenin dağınıklığından kaçınmanıza olanak tanır.

Örnekler;

  • We went to play cricket but we couldn’t as it began raining.
  • He played both badminton and football when he was young.
  • She usually eats at home, because she likes cooking.
  • He is as intelligent as

 

Tavsiye yazı: İngilizce bağlaçlar

 

Zarflar (Adverb)

Zarf oluşturma

Zarfları oluşturmak için sıfatların sonuna -ly ekleyerek basitçe oluşturabilirsiniz.

  • quick(adjective) > quickly (adverb)
  • careful(adjective) > carefully (adverb)
  • beautiful(adjective) > beautifully (adverb)

 

Cümledeki zarfın pozisyonu

Zarflar cümlede 3 yerinde bulunur.

Cümlenin önünde özneden önce:Yesterday, the teacher taught the students.
Nesneden sonra cümlenin sonunda:The students will take the test tomorrow.
Cümlenin ortasında:She often studies before class.

Cümledeki zarfların sıralaması

Bir fiili tanımlayan bir cümlede birden fazla zarf olduğunda, bunlar genellikle şu sırayla gider: tarz, yer (konum), sıklık, zaman, sebep/amaç.(manner, place (location), frequency, time, reason/purpose.)

Aynı kelimeyi değiştirmek için beş zarf türünün tamamının kullanılması alışılmadık bir durumdur. Bir cümle iki veya daha fazla zarf kullanıyorsa kulağa doğal gelmesi için bu sırayı takip etmek iyidir.

Aşağıdaki cümlelerdeki zarflar, zarfların sırasını göstermek için renk kodludur.

mannerplacefrequencytimereason/purpose

 

  • She runs quickly outside every morning before school to lose weight.
  • The teacher gives instructions loudly in the classroom at the end of the day as the students prepare to go home.
  • Dad walks impatiently home every evening after work.
  • Tim reads there each day after lunch.

 

Aynı türden birden fazla zarf olduğunda, bunları bilginin ne kadar belirgin olduğuna göre sıralarız. En belirgin zarf ilk sırada yer alır.

 

  • She runs outside  at 6:30 a.m. (more specific) before school (less specific) to lose weight.
  • Tim reads on the floor (more specific) in his bedroom (less specific) after lunch.

 

Tavsiye yazı: İngilizce zarflar (çeşitleri, sıralaması, oluşturma)

 

Preposition (edat)

Edatlar, genellikle isimlerin önünde (bazen de ulaç fiillerin önünde) duran kısa kelimelerdir (on, in, to).

1:1 çeviri genellikle mümkün olmadığından, ileri düzeyde İngilizce öğrenenler bile edatları zor bulur. Ana dilinizdeki bir edatın duruma göre birkaç çevirisi olabilir.

Hangi edatın ne zaman kullanılacağına dair neredeyse hiçbir kural yoktur. Edatları öğrenmenin tek yolu, onlara bir sözlükte bakmak, çokça İngilizce okumak (edebiyat) ve yararlı ifadeleri ezbere öğrenmektir (çalışma ipuçları).

Aşağıdaki tablo, İngilizce’de en sık kullanılan edatlardan bazıları için kurallar içermektedir:

Prepositions of Directiontointoonto
Prepositions of Timeingünün bölümleri (spesifik olmayan zamanlar), aylar, yıllar ve sezonlar
atgünün zamanları at noon, at night, at midnight.
ongünler için
uzun süreçler için “since,” “for,” “by,” “during,” “from…to,” “from…until,” “with,” ve “within.”
Prepositions of Place“in” (the point itself), “at” (the general vicinity), “on” (the surface), ve “inside” (something contained).
Biz zeminin üzerindekler için “over” and “above.” altındakiler iiçin “below,” “beneath,” “under,” ve “underneath.”
Yakınlık belirtmek istediğinizde “by,” “near,” “next to,” “between,” “among,” ve “opposite.”

 

Tavsiye yazı: İngilizce edatlar

 

Definite ve indefinite article (a, -an- the)

Cümlede nesneyi belirli veya belirsiz yapan belirteçler iki tane dir. “a” ve “the”.

  • “a book” herhangi bir kitap iken
  • “the book” bilinen bir kitap

“a” ve “the” ingilizcede en çok kullanılan ilk 5 kelimenin ikisi.

İngilizcede en çok kullanıan kelimeler

  1. the
  2. of
  3. and
  4. a
  5. to

 

“a” ve “an” aynı fonksiyondadır. Sessiz harf ile başlayan kelimenin başına “a”, sesli harfle başlayanın başına “an” gelir.

  • a book
  • an apple

Diğer tüm kurallar ve istisnalar için aşağıdaki yazıyı okuyun

 

Tavsiye yazı: İngilizce definize ve indefinite articles (a, an, the)

 

Miktar belirleyiciler (quantifiers)

Niteleyici, nesnenin miktarını ifade etmek için genellikle bir isimden önce gelen bir kelimedir;

örneğin,

  • biraz süt.

Çoğu niceleyiciyi bir isim takip eder, ancak neyi kastettiğimiz açık olduğunda onları isimsiz kullanmak da mümkündür.

Örneğin,

  • Biraz süt ister misin? – Sadece biraz.

Miktarları belirtmeyi büyüklüğüne göre ayırabiliriz.

  • Büyük miktarları (a lot, much, many),
  • küçük miktarları (a little, a bit, a few)
  • tanımsız miktarları (some, any)
  • Yeterli miktar (enough, plenty)

Benzer anlama gelen ancak biri sayılabilir isimlerle, diğeri sayılamayan isimlerle kullanıldığından farklılık gösteren bazı niceleyiciler vardır. Sayılabilen isimler, sayabileceğimiz şeylerdir; örneğin bir masa, iki sandalye. Sayılamayan isimler, sayamadığımız ve yalnızca tekil biçime sahip olan şeylerdir; mesela biraz mobilya, biraz meyve.

Sayılabilir veya sayılamaz kelimelerle aşağıdaki quantifierları kullanabiliriz.

With Countable NounsWith Uncountable NounsWith Countable & Uncountable Nouns
A majority ofMuchEnough, All
A number ofA bitMore, Most
SeveralA great deal ofLess, Least
ManyA large quantity ofNo, None
A large number ofA large amount ofAny, Not any
A fewA littleSome, Plenty of
FewLittleLots of
Very fewVery little
A great number of

Positive veya negatif anlam vermek için de farklı quantifierları kullanabiliriz.

Örneğin;

Affirm­ativeNegativeInterrog­ative
Neutralsome, several, a number of, enoughany, enoughany, enough
Large quantitynumerous, plenty of, a lot of, lots of, too manymuch, many, too manymuch, many, too many
Small quantityfew / a few, Little / a little

 

Tavsiye yazı: İngilizce quantifiers

 

Zamirler (Pronoun)

Zamir, isimlerin tekrarını önlemek için isim yerine kullanılan küçük bir kelimedir. Her zamirin açık bir öncülü olmalıdır (zamirin yerine geçtiği sözcük).

Örneğin;

  • Osman is student
  • He is student

Zamirlerin 11 çeşidi var. Örnekleriyle beraber aşağıdaki taboyu inceleyin

 

Tavsiye yazı: İngilizce zamirler (Pronouns)

 

İsimler (noun)

İngilizcede 80.000 tane isim olduğu tahmin ediliyor. İngilizcede en fazla cümle öğesi isimlerden oluşuyor. İsimleri çoğul, cinsiyet, iyelik, özel, grup ve sayılabirlik açısından farklılık gösteriyor.

Örneğin;

Cinsiyetboy – >girl
actor – >actress
SahiplikYou – >yours
Osman – >Osman’s
Özel isimKişi – >John
Yer – >Canada
Dil – >English
Special days – >Mother’s Day
Months – >February
Famous places – >The Tac Mahal
Çoğul yapmaJohn – >John’s
Berry – >berries
Sayılabilentable – >tables
Sayılamayanmilk – >some milk

İsmin cinsiyetinin istisnalarını, sahipliğinin kurallarını, özel isim kuralları, çoğul yapma kuralları ve sayılabilen ve sayılamayan kelimeler gruplamalarının istisnalarını ve kurallarını öğrenmeniz gerekir. Mutlaka aşağıdaki makaleyi iyice inceleyin.

 

Tavsiye yazı: İngilizce isimler

 

Verb/Yüklem

Fiiller, ister fiziksel ister zihinsel olsun, eylemleri tanımlayan kelimelerdir. Yüklem/fiil cümleye ruhunu veren cümle öğesidir. Fiile ekler veya yardımcı fiiller ekleyerek zaman kipi ve dilek-şart kipini değiştirebiliriz. Bunu yaparken özne ile uyumlu olmasını da sağlamalısınız.

Bazı fiiller edatla (preposition) birlikte kullanılır. Bazı fiiller ve sıfatların ardından belirli bir edat gelir. Bazen fiilleri ve sıfatları farklı edatlar takip edebilir ve bu da ifadeye farklı anlamlar verir. Hangi edatın fiilden veya sıfattan sonra geldiğini bulmak için fiil veya sıfatı Merriam Webster gibi çevrimiçi bir sözlükte arayın veya The Corpus of Contemporary American English gibi bir külliyat kullanın. Yalnızca edat yerine bu ifadeleri ezberlemek en yararlı olanıdır.

  • accuse of
  • account for
  • succeed in
  • depend on

Tavsiye yazı: İngilizce verb + preposition kombinasyonları

Copular verbs

Copular fiilleri bir durumu ve değişimi anlatan fiillerdir.

En sık kullanılan: be (is, am, are, was, were), appear, seem, look, sound, smell, taste, feel, become, get.

become, get, grow, go, turn, stay, remain, keep gibi copular fiiller olan ya da olmayan değişimi anlatmak için kullanırlar.

  • I am becoming
  • I am getting
  • I am growing
  • The leaves are going
  • The leaves are turning

Bir şeyin başka bir şeye eşit olduğunu söylemek için copular fiilleri kullanırız.

Özneyi bir isme bağlayabiirsiniz:

  • “I am a teacher.”
  • I = a teacher.

Özneyi bir sıfata bağlayabilirsiniz:

  • “He is 
  • He = happy.

Şimdiki zamanda kullanılan (am, is, are) ve geçmiş zamanda kullanılan (was, were) başlı başına kullanılmayan, ancak birlikte kullanıldığı sözcüğe kesinlik veren bildirme eki veya bildirme koşacı -dir ekidir.

  • My mother is a doctor. Annem bir doktor(dur).

Tavsiye yazı: İngilizce Copular verb / fiiller

 

Özne ve fiil uyuşması önemlidir.

Genel olarak, İngilizce gramerdeki her cümle bir özne ve bir fiil içerir. Bu nedenle fiil, konusu (tekil veya çoğul) ve kişi (birinci, ikinci veya üçüncü) ile uyumlu olmalıdır. İngilizce’deki temel kural, tekil öznelerin tekil fiilleri ve çoğul öznelerin çoğul fiilleri almasıdır.

  • Sugar is sweet.
  • Students work hard.
  • Age and experience brings wisdom to man.
  • Several are encouraged to participate in this.

Tavsiye yazı: İngilizce subject+ verb uyumu/ agreement

Stative ve Active verbs (fiiller)

Bazı fiiller sadece bir bir durum bildirir ve sabit bir anlamı vardır. Türkçe’de -yor eki ingilizcede -ing tir ve aynı Türkçe’deki gibi fiilin sonuna eklenir. Fakat ingilizcede stative verb dediğimiz durum fiilleri -ing ekini almazlar. Stative verbleri -ing ekiyle kullanmamalısınız.

Örneğin;

RIGHTWRONG
I see a T.V. programme.I am seeing a T.V. programme.
He does not understand it.He is not understanding it.
I know it all alongI am knowing it all along
She tastes the curry.She is tasting the curry.

Stative verbler genelde hareket belirtmeyen duygu, düşünce, his, sahiplik ve görünme anlatan fiiller stative verb kategorisindedir.

List of some common Stative Verbs:
Verbs of Senseshear, see, smell, taste, touch,
Verbs of Perceptionnotice, recognize..,
Verbs of Feelings and Emotionsfeel, want, wish, desire, feel, like, dislike, love, hate, hope,
refuse, prefer, care, respect, please, promise, satisfy, deny, admire…,
Verbs of Thinkingthink, know, suppose, believe, find, disbelieve, doubt, agree, disagree, consider, trust, remember, forget, know, understand…,
Verbs of Possessionhave, has, had, possess, owe, own, weigh, belong to, contain, need…
Verbs of Appearingappear, seem, resemble.,

 

Fiil zaman kipleri (tense)

Fiili şimdiki, geçmiş ve gelecek olarak yardımcı fiillerle çekimleyebiliriz.

İngilizcede üzerine çok konuşulan tense’ler 4 çeşittir.

  • Kesin zaman gösteren tek olaylar simple tenseler. (present continuous, simple past, simple future)
  • Belli dönemdeki alışkanlıkları gösteren tenseler (simple present, used to)
  • Kesişen olayları anlatan tenseler (was going to do, will going to do)
  • Kesin zamandan ziyade periyod ve bitmişlik veya etki anlatan tenseler (present perfect, past perfect, future perfect ve bunların continuous halleri)

ingilizce verb

Neredeyse hepsinin Türkçede karşılığı bulunuyor. Perfect tenselerin karşılığı tam olarak bulunmuyor. Perfect en bilinen anlamıyla mükemmel demek ama dilbilimdeki anlamı ise bitmiş demek. Yani bir olay üzerinden konuşurken o olaya etki eden ama yeni bitmiş olayları perfect tenselerle anlatırız.

Örneğin;

  • I will finish my project tomorrow. (Yarın projemi bitiririm)
  • I will have finished my project tomorrow. (Yarın projemi bitirmiş olacağım)

Tavsiye yazı: İngilizce tenseler

 

Düzenli ve düzensiz fiiller.

Bir fiile geçmiş zaman eki eklemek istediğinizde fiillerin 99%’una -ed eklersiniz. İlk geçmiş yani simple past için -ed eklersiniz. Present perfect yapmak istediğinizde yine -ed ekleyip başına have eklersiniz.

Simple present simple pastPresent perfect
You walkYou walkedYou have walked
They fixThey fixedThey have fixed
I askI askedI have asked

Fiillerin 99%’unun 2.hali ve 3. hali diye birşeyi yoktur. Sonuna sadece -ed alır. Fakat bazıları bu düzenin dışındadır. Düzensizdir. (Irregular). Yaklaşık 130 tane fiil hem sonuna -ed almaz hem de 2. hali ve 3. hali diye bir şey vardır.

Birkaç örnek vereyim.

Simple present simple pastPresent perfect
Hiç değişmeyenler (1-2-3 aynı)costcostcost
cutcutcut
Sondaki -y yerine -id alanlar (2-3 aynı)paypaidpaid
saysaidsaid
Sondaki -t alanlar (2-3 aynı)dealdealtdealt
meanmeantmeant
İçindeki 2 “e” den biri düşenler (2-3 aynı)bleedbledbled
feedfedfed
İçindeki 2 “e” den birini düşüp sonuna -t eklenenler (2-3 aynı)feelfeltfelt
keepkeptkept
meetmetmet
Sondaki -d nin -t ye dönenler (2-3 aynı)buildbuiltbuilt
lendlentlent
İçindeki “i” harfinin “u”ya döndüğü (2-3 aynı)spinspunspun
stickstuckstuck
İçindeki “i” harfinin “a” ve “u”ya döndüğübeginbeganbegun
drinkdrankdrunk
İçindeki “i” harfinin 2.de “o” ya döndüğü, 3.de sonuna -en eklenenlerwritewrotewritten
arisearosearisen
drivedrovedriven
 ve diğerleri… (Buraya kadarki örnekler 70+ örneği kapsar)

 

Tavsiye yazı: İngilizce regular ve irregular fiiller

 

Modals (Istek ve dilek şart kipleri)

Fiile zaman dışında dilek, istek, şart, beceri, izin, tavsiye, zorunluluk, nezaket anlamları katan yardımcı fiiller kulanılıyor. Yardımcı fiilleri: can, could, may, might, will, would, shall, should, ought to, have to, must

Örneğin

  • I am going to school -> okula gidiyorum
  • I can go to school -> Okula gidebilirim.

Kısa bir örnek tablosunu aşağıda inceleyin

VerbUseExample
be able toAbility / CapabilityI’m able to play tennis twice a week.
canAbility / CapabilityI can swim.
couldAbilityI could swim when I was seven.
had betterRecommendationYou had better tell me the truth.
have toObligationI had to work hard.
mayPermissionYou may leave the room.
mightConditionalIf you invite him he might come.
mustDeductionHe failed the exam. He must be disappointed.
needlack of necessityI need not buy tomatoes.
ShallOfferShall we pick you up at 7.00?
shouldAdviceYou should go to the doctor’s.
willcommandsYou will do what you are told.
wouldInvitationWould you like to go out sometimes?

 

Tavsiye yazı: İngilizce modals (örnek cümleler)

 

Catenative verbs (Ardışık iki fiili beraber kullanma)

Catenative kelimesi, “zincir” anlamına gelen Latince catena’dan gelir. Katenatif fiiller, diğer fiillerle birleşir ve iki veya üç veya daha fazla fiilden oluşan bir zincir oluşturabilir.

Örneğin;

  • I want to eat.
  • I like eating.

İngilizcede cümle kurmak aslında gayet basit. Temel olarak özne, yüklem ve nesne sırasına göre ilerlediğinizde basit cümleleri rahatlıkla kurabilirsiniz. Ancak çoğu zaman iş, iki fiili arka arkaya kullanmaya geldiğinde karışır. isim-fiillerin (gerund) ve mastarların (infinitive) kıymeti burada ortaya çıkıyor.

Bir katenatif fiili takip eden fiil, aşağıdaki biçimlerden birinde olabilir:

  • infinitive (eat, to eat)
  • -ing (eating)
  • past participle (eaten)

 

Kullanım çeşitleri aşağıdaki gibi;

to-infinitiveI want to play football
verb + -ingI avoid eating after 10 PM.
Verb + Object + Infinitive (With TO)Jennifer told us to bring a jacket.
Verb + Object + Simple Form (Without TO)I hear say that she retired
verb + to-infinitive OR -ingI love to swim in the sea = I love swimming in the sea
With significant change in meaningShe came to understand the problem [gradual realisation]
≠ She came swimming in the sea [sporting activity]

Aynı kelimenin iki kullanımı farklı anlam oluşturabilir

HatırlatmaRemember to go to the bank after work.
Anıremember going to the beach every summer as a child.

 

Tavsiye yazı: İngilizce catenative verbs

 

Fiili infinitive ve gerund ile isimleştirme, sıfatlaştırma

Fiil/yüklem/verb sadece fiil olarak da kullanılabilirken gerund veya infinitive takılarıyla cümlenin içinde fiilden türemiş isim, sıfat, nesne gibi cümle öğelerine çevirebiliriz.

Bir fiilin başına to- eklemek Türkçedeki -mak mastar ekiyle aynı görevi görür.

  • to cut : kes-mek

Bir fiilin sonuna -ing eklemek ise birkaç anlama gelebilir ve cümledeki fonksiyonu duruma göre değişebilir.

  • cut-t-ing : kesmek, kesiyor

Örneğin barkovizyonlarda bilgisayar bağlantısını aradığında “searching…” çıkar. Anlamı “arıyor” dur.

Bazı firmalar bunu “aramak” olarak çevirebilir. Aslında “arıyor”dur.

ingilizce verbs

Fiile “to-“ ekleyerek infinitive veya “-ing” ekleyerek gerund haline dönüştürürüz. Türkçedeki karşılığı ise şöyle

  • gerund: fiilimsi
  • infinitive: mastar
InfinitiveFiilin nesnesiTo confuse others is his hobby.
Gecişli fiilin nesnesiI love to play chess.
Fiilin tamamlayıcısıMy idea is to go there.
Edatın nesnesiThe Chief Guest is about to begin his speech.
The GerundVerbal Noun
İsim olarak kullanımBrushing your teeth is a regular activity.
Drinking water is essential to health.
Adjective
İsmi niteleyenBarking dogs seldom bite.
Özneyi modifiye edenThe lecture is boring.
Passive voiceBeing seen is more important than being heard.
Past participleOpened windows helped her escape easily.
Perfect participleHaving finished her work, she went to meet her friend.
Use of ‘Being’ as Gerund
(Being + Adjective)I avoid being late.
(Being + Prepositional Phrase)He enjoys being in the position of Manager.
(Being + Noun)Do you like being a Principal?
Use of ‘Having’ as Gerund
(Subject)Having a Mercedes car is my dream.
(Object of a Preposition)I dream of having a Mercedes car.
(Subject Complement)My dream is having a Mercedes car.

 

Fiil çekimi edilgen yapı (passive voice)

Passive voice adı üstünde fiilin pasif yani edilgen olduğu haldir.

  1. Eylemi yapan kişi/şey önemsiz veya bilinmiyorsa kullanılır.

e.g. Our car was stolen last night.

  1. Eylemi kimin/neyin yaptığı belli olduğunda kullanılır.

e.g. Cameron was sacked last week.

  1. Özellikle bir süreci tarif ederken olgusal bilgileri tarif etmek için kullanılır.

e.g. The lasagna is baked in an oven for 35 minutes at 250 degrees Celsius.

  1. Haberlerde ve talimat vermek için kullanılır.

e.g. Five people were arrested at a nightclub last night.

 

Aktif bir cümleyi pasife çevirirken gramer olarak aşağıdaki değişiklikler yapılır.

 

TenseActive Voice Passive Voice 
Present Simpleplay/playsam, is, are + played
Present Continuousam, is, are + playingam, is, are + being + played
Present Perfecthave/has + playedhave/has + been + played
Present  Perfect Continuoushave/has + been + playingNo Passive Voice
Past Simpleplayedwas, were + played
Past Continuouswas, were + playingwas, were + being + played
Past Perfecthad + playedhad + been + played
Past Perfect Continuoushad + been + playingNo Passive Voice
Future Simpleshall/will + playshall/will + be + played
Future Continuousshall/will + playingNo Passive Voice
Future Perfectshall/will + have + beenshall/will + have + been+played
Future Perfect Continuousshall/ will + have + been + playingNo Passive Voice

 

Aktif bir cümle pasife çevrilirken fiili yapan kişinin isminin başına “by” eklenir.

 

Active SentencesPassive Sentences
He writes an essayAn essay is written by him
Sheena does the houseworkThe housework is done by Sheena
She cares for the rabbitThe rabbit is being cared for by her
Jacob always plays the guitarThe guitar is always played by Jacob
He sells bookBooks are sold by him

 

Tavsiye yazı: İngilizce passive voice

 

Fiil çekimleri: Ettirgen yapı (Causative) (Have something done)

Ettirgen fiil yapısını birine bir şey yaptırdığınızda veya bir nesneye işlem yaptırdığınızda kullanabilirsiniz. Başka biri bizim için bir şey yaparsa, “have something done” gramerini kullanırız. İşi kendimiz yapmıyoruz. Birkaç fiili bu konuda kullanabilirsiniz.

Active cümleI fixed my car
HaveI have my car fixed(Birine yaptırdığınızda, ücretli veya rica ile)
I have Jose fix my car
GetI get my car fixed(Birine yaptırdığınızda, ücretli veya rica ile,
have ile get aynı. Get daha informal)
I get mJose fix my car
LetI let my car fixed(Birinin yapmasına izin verdiğinizde)
I let Jose fix my car
MakeI make my car fixed(Birinin yapmasını sağladığınızda)
I make Jose fix my car
Help(Birinin yapmasına yardım ettiğinizde)
I help Jose to fix my car

 

Tense’lere göre Causative forms

 

Verb tensehave something done
Present SimpleI have my door painted.
Present ContinuousI am having my door painted.
Present PerfectI have had my door painted.
Present Perfect ContinuousI have been having my door painted.
Past SimpleI had my door painted.
Past ContinuousI was having my door painted.
Past PerfectI had had my door painted.
Past Perfect ContinuousI had been having my door painted.
Future SimpleI will have my door painted.
Future ContinuousI will be having my door painted.
Future PerfectI will have had my door painted.
Future Perfect ContinuousI will have been having my door painted.

 

Tavsiye yazı: İngilizce causative

 

İngilizce sıfatlar/ Adjectives

Sıfat (adjective) nedir?

Sıfat nedir? Sıfat, bir isim veya zamiri tanımlamak veya değiştirmek için kullanılan bir kelime veya kelime grubudur. Genellikle anlamlarına bir şeyler katar.

Sıfatlar genellikle bir isim veya zamirden önce sıfat olarak kullanılır, ancak bazen yüklem olarak fiilden sonra da kullanılabilirler.

Example:

  • He is a brave boy.
  • She always likes that red car.

Sıfat çeşitleri

1-tanımayıcı sıfatlar. Nesnenin şeklini, kokusunu, dış görünüşünü tanımlayan sıfatlardır. Örneğin

  • Appearance Adjectives :  short, tall, young, old, low…
  • Personality Adjectives :   friendly, polite, nice, lazy, adventurous…
  • Feelings Adjectives :         happy, sad, excited, angry, joyful…
  • Shape Adjectives :             flat, oval, square, circular…
  • Size Adjectives :                 tall, thin, great, tiny, long, thick…
  • Time Adjectives :               new, brief, weekly, fortnightly…
  • Condition Adjectives :     dry, wet, clean, dirty, alive…
  • The sound Adjectives:     loud, noisy, silent, soft, shrill…
  • Taste Adjectives :              yummy, salty, fruity, minty, soft…
  • Touch Adjectives :            dry, wet, tender, hard, rough…
  • Color Adjectives:               aqua, black, white, blue, gold…

2- Sayı sıfatları. Nesnenin sayısını, adetini gösteren sıfatlardır.

Belirli sayılar

  • Cardinals (One, two, three, four)
  • Ordinals (First, second, third, fourth)
  • Multiplicatives (Single, double, triple, quadruple)

Belirsiz sayılar

  • some, any, many, much, little, most, no, none, enough, all, sufficient, substantial, whole, too, half, few, great, etc.,

 

3- Gösterme sıfatları : this, that, these, those, such, same

4- Özel sıfatlar: Hintli kadın, Japon iş adamı, British people

5-İyelik sıfatları: My friend, our meeting

6- Soru sıfatları: Which jacket? Whose car? What book?

7-Üleştirme sıfatları: Each player, every student, either girl, neither candidate

8- Birleşik sıfatlar: nine-inch heels, four-step guide, five-minute talk, world-famous writer, smoke-free area, all-day comfort, old-fashioned taste, well-known musician

9- Belgisiz sıfat: Few cows, several windows, many students

10- Vurgulayıcı sıfatlar: with my own eyes, this is very first toy

11-Fiil-sıfatlar: “-ing form” boring, tiring, amazing, “-ed form” interested, bored, excited, relaxed

12- Bağıl sıfatlar: What, which, whatever, and whichever

13- Ünlem sıfatları: What a beautiful flower! What strange ideas!

 

Sıfat sıralaması

Cümle içinde birkaç tane sıfat kullanmak isteyebilirsiniz. Sıfatların da oturmuş kullanılan bir sıralaması var. Başka sıralamalar alışılmışın dışında olacağı için kulak tırmalayabilir. Sıfatları cümle içinde kullanırken aşağıdaki sıralamaya sadık kalmalısınız.

orderrelating toexamples
1opinionunusual, lovely, beautiful,Nice, pretty, stupid, original, expensive, etc.
2sizeall,big, small, large, tiny, enormous, little, etc.
3physical qualitythin, rough, untidy
4shaperound, square, rectangular
5ageyoung, old, youthful,Young, old, new, ancient, antique, etc.
6colourblue, red, pink,white, black, dark, bright, yellowish, etc.
7originDutch, Japanese, Turkish, Italian, British, Mexican, western, southern, etc.
8materialmetal, wood, plastic, Metal, wooden, plastic, golden, etc.
9typegeneral-purpose, four-sided, U-shaped
10purposecleaning, hammering, cooking

Bir örnek üzerinden aşamalı olarak ilerleyelim;

Sıfatsız hali;

DeterminerNOUN
ahat

1 sıfatlı hali

DeterminerAdjectiveNOUN
anicehat

2 sıfatlı hali

DeterminerAdjectiveNOUN
aniceoldhat

8 sıfatlı hali

Adjective
DeterminerOpinionSizeAgeShapeColourOriginMaterialPurposeNOUN
anicelittleoldroundpinkEnglishcottonsunhat
12345678

 

Tavsiye yazı: İngilizce sıfat sıralaması (adjective order)

 

Sıfatlar ve preposition kullanımı

Bazı sıfatlar belirli edatlarla birlikte kullanılır. Hangi edatın hangi sıfatla kullanıldığına ilişkin gramer kuralları yoktur, bu nedenle bunları birlikte öğrenmeye çalışmak iyi bir fikirdir. Bunu yapmanıza yardımcı olması için, not defterinize yeni sözcükleri bir cümle veya tümceyle yazın.

Örneğin;

I’m interested in the idea.

My jacket is similar to yours.

She’s brilliant at maths.

My neighbour is angry about the party.

 

Tavsiye yazı: İngilizce sıfat ve edat kullanımı

 

Olumu ve olumsuz sıfatlar

Sıfatlar ismi nitelemek için kullanırlar. Olumlu veya olumsuz yönde nitelerler. Sıfatları pozitif ve negatif karşılaştırmalı olarak öğrenirseniz hafızanızdan daha kolay geri çağırabilirsiniz.

Örneğin;

PozitifNegatif
SlowFast
ThickThin
StraightCurly
LightHeavy
LooseTight
BeautifulUgly
BigSmall

 

Tavsiye yazı: İngilizce sıfat olumlu ve olumsuz karşılaştırmalı

 

Pozitif sıfatlar

Negatif kelimelerden ziyade pozitif kelimelere daha çok ihtiyacımız var. Özellikle amerikalılar olumlu konuşmaya daha çok dikkat ediyor ve çok kullanıyorlar. Siz de çeşitli alanlarda olumu sıfatları öğrenin. Birkaç örnek;

Adjective vs. Adverb

Adjective’ler ismi veya zamiri tanımlarlar.

  • I have a black cat

Adverbler fiili, sıfatı ve diğer zarfları tanımlar

Çoğunlukla sıfatın sonuna -ly ekleyerek zarf elde ederiz

  • They worked quickly
SıfatZarf
CarefulCarefully
quietquietly
badbadly
calmcalmly

Sonuna -y ekleyerek sıfat olan kelimeler de vardır

  • He is a friendly man

Sonuna -ly eklemeden sıfattan zarf yapılanlar

  • He is a fast driver
  • He drives fast

Hem sıfat hem zarf olanlar

  • I am late
  • She came late

 

Tavsiye yazı: İngilizce adjective ve adverbs

 

Sıfatlarda karşılaştırma (adjective comparative, superlative)

Sıfatları karşılaştırma amaçlı kullanmak istediğimizde 3 versiyonda kullanabiliriz. “iyi”, “daha iyi” ve “en iyisi” şeklinde kullanabiliriz

 

Örneğin;

HızlıDaha hızlıEn hızlı
FastFasterfastest

Karşılaştıracağımız başka bir isim varsa o isimden “daha hızlı” demek için kelimeden önce de “than” getiririz.

“faster than”

Cümle örneği;

  • Positive degree: The cat runs fast.
  • Comparative degree: The cat runs faster than dogs.
  • Superlative degree : The cat runs fastest of all animals.

 

Basitçe daha iyisi demek için sıfatın sonuna -er ekleriz. Bu tek heceliyse olur. Fakat birden çok heceliyse sonuna -er değil başına “more” ekleriz.

PahalıDaha pahalıEn pahalısı
Expensivemore expensivemost expensive
  • Positive degree: It is expensive
  • Comparative degree: It is more expensive than other
  • Superlative degree: It is the most expensive one.

 

Tavsiye yazı: İngilizce sıfat karşılaştırmaları (adjective comparison)

 

Double karşılaştırma (The more…the more)

Double comparatives, (Çifte karşılaştırmalar) İngilizce’de orantılı artış veya azalmayı ifade etmek, bir şey arttığında veya azaldığında başka bir şeyin değişmesine neden olduğunu söylemek için yaygın olarak kullanılan ifadelerdir.

THE MORE …. THE MOREThe more you study, the more you learn.
THE MORE … THE LESSThe more I read, the less I remember.
THE LESS … THE MOREThe less we spend, the more we save.
AdjectiveThe higher you climb, the colder it gets.

 

Tavsiye yazı: İngilizce the more..the more

 

Sıfat karşılaştırma benzer özellikler için as…as kalıbı

Çok benzer veya aynı şeylerden bahsederken ‘as… as’ kullanırsınız. as…as yapısını kullanarak, aynı orana sahip şeyleri karşılaştırabiliriz.

Örneğin;

As…as kalıbı

  • I’m as old as my husband. = My husband and I are the same
  • I can do it as well as= not worse, not better
  • I love him as much as he loves me . = not more, and not less, to the same extent
  • It’s not as heavy as I thought it would be, actually.
  • She’s not singing as loudly as she can.
  • We got here as fast as we could.

 

As … kalıbı

  • This apple is asheavy (as the other one we discussed).

Same….as kalıbı

  • He drives the same car as I do.  Same model, same color, same year but a different car.
  • He drives the same car as they do. 
  • He is in the same class as   (object of preposition—accusative)

 

Tavsiye yazı: İngilizce karşılaştırma as…as kalıbı

 

İngilizceden Türkçeye çeviri

İngilizce ve Türkçe iki farklı dil ailesinden olduğundan her ne kadar 1.300 civarı ortak kelime de olsa cümlenin dizilimi farklı. Çeviri yaparken bu farkı daha iyi anlayacaksınız.

Tavsiye yazı: İngilizce’den Türkçe’ye çeviri

 

İngilizce CEFR’ye göre gramer konu çalışma sıralaması

 

A1A2B1B2C1
A1-Çocukların grameri öğrenme sırasıA2-PronounsB1-Future tenseB2-PronounsC1-Modal verbs
İngilizce cümle çeşitleri (basit/soru/emir/ettirgen/pasif, minor, ünlem)Indefinite Pronouns/ Belirsiz zamirler (Anybody, Anyone, Anything, Everybody, etc)Will be doingRelative Pronouns/Göreceli zamirler (Who, Whom, Which, Whose, What, That, Compound Relative: Whoever, Whomever, Whichever, Whatever)Dare ve Need
Parts of speech (Cümle öğeleri) (Subject-verb-object-adjective-adverb-interjections)A2-QuantifierB1-TensesInterrogative Pronouns/Soru zamirleri (Who, Whom, Which, Whose, What, Compound Relative: Whoever, Whomever, Whichever, Whatever)C1-Adjectives
Çocukların gramer öğrenme sıralamasıa lot ofPast perfect (I had done)B2-Future tenseCompound adjectives
Tek ve iki heceli kelimeler “hot, fast, phone”muchPast perfect continuous (I had been doing)will get used toC1-Pronouns
Present continuous (I am going to school)manyPast perfect/past simplewill have been finishingDistributive Pronouns/Dağıtıcı Zamirler (Each, Either, Neither)
Preposition-in-on-at (Pencil is on the table)bothB1-Modalswill have finishedC1-Participle clauses – ing and to…
Plural regular (Pencil -> Pencils)a bitWouldB2-Modals future – ing / -ed clauses (Feeling tired, I went to bed early.)
Plural irregular (Foot -> Feet)none ofB1-PronounsExpectations – should / might / may + be + continuousC1-Noktalama
Past simple Regular (I fixed, I walked)someReciprocal Pronouns/Karşılıklı Zamirler (Each Other, One Another)B2-Modals in the pastNoktalama kuralları (? ; ! , “…”)
Düzensiz fiiller (irregular) (I go – > I went / be->was)anyExclamatory Pronoun/ünlem zamiri (What!)Could (do) and could have (done)C1-Dependent clauses
Possessive  (‘s)/ of (book’s name / name of book)A2-Present/past perfect and used toB1-Quantifiermay and may have doneCleft sentences (lt was my boss who says…/What he did was wrong/All you need is love)
Reflexive and Emphatic Pronouns (Myself, Ourselves, Yourself, Yourselves, Himself, Herself, Itself, Themselves)İngilizce Tense’ler Fiil çekimleri (12 tense)neithermust and mush have doneC1-Types of questions
A friend of mine My own house On my own / by myselfPresent perfect (I have done)eithershould and should have doneRhetorical questions (Are you really serious?)
İngilizce Copular verbs (kopula fiili)Present perfect continuous (I have been doing)nothing/anything, nobody/anybody, nowhere/anywherewould and would have doneC1-Inversion (devrik cümle)
Uncontractible copula  (used as main verb) (He is doctor, We are managers), Contractible copula (He’s doctor, We’re managers) contractions-ain’t, isn’t (He isn’t doctor, We aren’t managers) Present perfect continuous and simple (I have been doing and I have done)B1-Ardışık iki fiil kullanımı – ing and to…B2-Adjectives and adverbsInversion (By no means is it easy to …)
İngilizce kısaltmalar abbrev.Present perfect and past simple (I have done and I did)Verb + preposition (agree on, close to)Sıfat double karşılastırma (much better / any better / better and better / the sooner the better)
Articles (a, the)  (a book, an apple, the book, the apple)How long have you (been)… ?B1-Adjectives and adverbsas..as karşılaştırma (as … as / than)
Simple present tenseFor and since (When … ? and How long … ?)Sıfat + edat kullanımı (good at, interested in, amazed by)B2-Conjunctions and prepositions
Third person regular  (-s) (He looks)İngilizce have vs. have gotAdjectives ending in -ing and -ed (boring/bored etc.)in case ve unless farkı
Third person irregular (He haves -> He has)İngilizce used to/ be used to / get used to anlatımıB1-If and wishB2-Dependent clauses
Subject-Verb Agreement (He is talking, We are talking)would-future in the past tenseConditionals 2 (If I knew … I wish I knew …)Relative clause (sıfat cümlesi) 2 (some of which / many of which)
Simple Present & Present Progressive (I go to school & I am going to school)A2-ModalsConditionals 3 (If I had known … I wish I had known …)Azaltımış dependent clause (Other researchers (who are) exploring the same topic have discovered similar solutions.)
Past continuous (I was walking)May and mightB1-AdverbsEdatlı ilgi zamirleri (We bought a chainsaw, with which we cut up all the wood.)
İngilizce stative / action verbsHave to and mustİngilizce such kullanımıB2-Conditionals
A1-Articles and nounsMust mustn’t needn’tİngilizce also-too-as wellMixed conditionals
Countable and uncountable (one banana, some milk)Must and can’tB1-Phrasal verbsB2-Causatives (ettirgen fiil çekimi)
İsmi çoğul yapma kuralları (Table -> tables , milk-> milk)ShallPhrasal verbs-ilk 100İngilizce ettirgen yapı (Have something done)
Özel isim kuralları (January, Monday, the Alps)ShouldB1-Cümle çeşitleriEttirgen fiil-causative: Yaptırmak -1 (Have somebody do something)
İsimlerde cinsiyet (actor -> actress, prince-> princess)B1-ImperativesBağımlı cümle (Tom cried because the ball hit him.)Ettirgen fiil-causative: Yaptırmak -2 (Make somebody do something)
İsimlerde grup isimleri-collective (herd of oxen, rope of onions)let ile emir kipi (Let’s go and eat.)Noun Clause (isim cümlesi) (I like what I hear.)Ettirgen fiil-causative: Yaptırmak -3 (Get somebody do something)
A1-PronounsA2-PrepositionsRelative clause (sıfat cümlesi) (Money that is well spent will last forever.)Ettirgen fiil-causative: Yaptırmak -4 (Let somebody do something)
Pronouns (Zamir) nedir?İngilizce between ve among farkıB1-Conjunctions and prepositionsB2-Reported speech
Personal Pronouns ( I, We, You, He, She, It, They )Prepositions of Direction (Yön edatları) (to, into, onto)Correlative conjunctions (Denklik bağlaçları) (either/or, neither/nor, not only/but also.)Dolaylı anlatım nedir
Objective Pronouns (Me, Us, You, Him, Her, It, Them)Prepositions of Time (Zaman edatları) (in, on, at, during, while, until, ago, before, to, past)Subordinating conjunctions (Zarf bağlaçları) (although, as, as if, as long as, as much as, as soon as, as though, by the time, etc)Dolaylı anlatımda zarfların değişimi
İyelik zamirleri / Possessive Pronouns (My, Our, Your, His, Her, Its, Their / Pronouns: Mine, Ours, Yours, His, Hers, Its, Theirs)Prepositions of Spatial Relationships (Mekansal ilişki edatları) (above, across, against, ahead of, along, etc.)B1-Types of questionsDolaylı anlatımda emir cümleleri
Demonstrative Pronouns/ İşaret zamirleri (This, That, These, Those, Such)By and untilIndirect Questions – Polite English (Do you know where he is from?)Dolaylı anlatımda soru
Impersonal Pronoun (It, there)A2-Ardışık iki fiil kullanımı – ing and to…Negative Questions for Confirmation (Hasn’t he come from London? It’s been 2 months already.)Dolaylı anlatımda ‘lets’ ve ünlem cümleleri
Dummy subject/ Sorular (There … and it …)Verb (+ object) … (Please help wash the dishes/ let go him)“Question Words”, “If” and “Whether” (I wonder if he ever been in London or not)B2-Inversion (devrik cümle)
There is…/ There are…Comparison (See somebody do and see somebody doing)B1-Passive voiceİngilizce inversion
A1-QuantifierTo …  and preposition + -ing (afraid to do, afraid of -ing)Passive voice/ edilgen yapı nedir (Someone stole my bike. / My bike was stolen.)Emphasis – do / did / will
Quantifier nedir?Without + doing (He slept without brushing his teeth.)Soru cümleleri (Who stole my bike? / By whom was my bike stolen?)
every, each,all, mostA2-Adjectives and adverbsEdatlı fiillerde kulanımı (She listens to music./ Music is listened to by her.)
no-any-none-someSıfat sırası (Determiner;Opinion; Size; Age; Shape; Colour; Origin; Material, Purpose; Noun)İki nesneli fiiller (She gave me a flower./ A flower was given to me by her.)
A1-Future tenseintensifiersEmir cümlelerinde passive voice (Please, open the door./ You are requested to open the door.)
Present tenses for the future (i am doing / I do)A2-AdverbsLet kullanımı (Let the children play games./ Let games be played by the children.)
Future tense (I’m going to do)Adjectives and adverbs 1 (Düzenli form) (quick/quickly)Infinitive- mastar kullanımı (She has to finish her homework./Her homework has to be finished.)
Will/shall (You will, I shall)Adjectives and adverbs 2 (Düzensiz form) (well/fast/late, hard/hardly)Tenselere göre passive voice (basit) (He writes an essay. /An essay is written by him.)
I will and I’m going toAdverbs of manner (Tarz zarfları) (She ate quickly.)Modallara göre passive voice (basit) (I can lift the box./ The box can be lifted by me.)
was going to (Future in the past)Adverbs of place (Yer zarfları) (Can you come over here?)Passive voice – other tenses & modals
A1-ModalsAdverbs of time (Zaman zarfları) (I will study now.)Passive voice – gerunds & infinitives
Modal verb nedir?Zarf sırasıB2-Reported speech
Can, could and (be) able toA2-Phrasal verbsReported speech 1 (He said that …)
would like/wantPhrasal verbs-ilk 20Aktarma fiilleri / Reporting verbs
A1-Ardışık iki fiil kullanımı – ing and to…A2-ImperativesDolaylı anlatımda kip belirteçlerindeki değişim
Fiilimsi ve mastarlar (verb + ing , to + verb)Yumuşatılmış emir kipi (Would you shut up !)
To-infinitives as adverbs & adjectives (to walk is good for health)Birinci ve üçüncü kişi emir kipi (Everyone, shut up!)
İngilizce catenative verbs (ardışık fiiller)Empatik emir kipi (Oh do shut up !)
Verb + -ing (enjoy doing / stop doing)Davetler (Have some more cake)
Verb (+ object) + to … (I want you to go back)A2-Types of questions
Verb + to … (want to play / decided to buy)Wh Questions (Where is he from?)
A1-Adjectives and adverbsHow much…how many…very
Sıfat çeşitleri-common and demonstrativeWh Questions (past) (Where did he come from?)
Sıfat karşılastırma (cheaper, more expensive etc.)A2-Cümle çeşitleri
“than” kullanımı  (better than)Basit cümle (I kicked the ball.)
Superlatives (the longest, the most enjoyable etc.)Birleşik cümle (I kicked the ball and it hit Tom.)
A1-AdverbsBağımsız cümle (Tom cried because the ball hit him, and I apologized immediately.)
Adverbs of frequency (Sıklık zarfları)  (always, usually, often, sometimes, never) (Nick usually washes the dishes.)Adverbial clause (zarf cümlesi) (The cat was sleeping when I got home.)
Adverbs of Definite Frequency (Belirli sıklık zarfları) (The manager checks the toilets every hour.)A2-Conjunctions and prepositions
Adverbs of Indefinite Frequency (Belirsiz sıklık zarfları) (I often surf the internet.)Subordinating conjunctions (Zarf bağlaçları)-temel (because, after, before, when, where, while )
Adverbs of degree – very / really / too (Derece zarfı) (She is a perfectly happy girl.)İngilizce AS-LIKE-AS IF
A1-PrepositionsA2-If and wish
Edat çeşitleri (Direction, time, place, spatial relationship)Conditionals 0 (Take medicine if you feel ill. )
At/on/in (time) (in 1996, in the evening)Conditionals 1 (If I do … and If I did …)
On ve in farkı (On time and in time / At the end and in the end)Unless
In/at/on (position) (at school, in classroom, on the table)Wish
Prepositions of Place (Yer edatları) (in, on, at, over, above, under, below, by, next to, near, between, among, opposite)if only/wish
A1-Conjunctions
Coordinating conjunctions (Koordinasyon bağlaçları) (for, and, nor, but, or, yet, so)
A1-Imperatives
Basit emir kipi – ikinci kişi (Shut up !)
A1-Types of questions
İngilizce soru cümleleri
Yes/No questions (Is he from London?)
Choice questions (Is he from London or Oxford?)
Tag Questions (He is from London, is not he?)
Have got questions (Have you got a car?)

 

Bu yazıyı çevrenle paylaş;
0Shares

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir