Haydi şimdi;
- Sosyal medyayı ingilizceye çevirin.
- Telefonun dilini ingilizceye çevirin.
- Sevdiğiniz yabancı youtuberları izleyin
- Filmleri ingilizce altyazılı izleyin.
Her yerden kendinizi ingilizceye maruz bırakın.
Çünkü kendini ingilizceye maruz bırakmak en etkili ingilizce öğrenme yöntemlerinden biri.
Kendinizi tüm kanallardan ingilizceye maruz bırakıyoruz ve bilinçaltında birçok bilgi birikmeye başlıyor.
Kendini her kanaldan ingilizceye maruz bırakarak ingilizce öğrenmek yine çocuklardan esinlenerek üretilmiş bir öğrenme yöntemi.
İngilizceye maruz bırakarak öğrenme için, ingilizcede language immersion, Türkçe’de örtük öğrenme, gizil öğrenme, maruz kalarak öğrenme, dil banyosu gibi ifadeler kullanılıyor.
İngilizceye maruz bırakma yöntemi nasıl işler?
1. İngilizceye maruz bırakma kanalları
Dile kendini gömme, ingilizceye maruz bırakma (Language immersion) ingilizceyle kendinizi çevreleyip mümkün olan her kanaldan ingilizce öğrenmektir.
Dile kendini gömme, çevreleme birçok çeşit yöntemle olabilir.
- Film/dizi izleyin
- Youtuberları takip edin
- Kitap okuyun
- Çocuk hikayeleri okuyun.
- Blog okuyun
- Forumlara yazı yazın
- Online kısa hikayeler okuyun. (storynory) (english story w sub)
- Çizgi filmler izleyin
- Slow music dinleyin
- Audiobook dinleyin
- Gazete okuyun
- Belgesel izleyin
- Stand-up izleyin
- Haberleri okuyun
- Restorandaki ingilizce menüye bakın
- Sosyal medya dilini ingilizceye çevirin
- Bilgisayarı ingilizce kullanın.
- Video oyunu oynayın
- AVM ingilizcesini öğrenin
- Tabelaları okumayı öğrenin
Çocukların ilk dilini öğrenirken yoğun bir dinleme döneminden geçtiğini biliyoruz. Bu yoğun dinleme dönemini yetişkinlikte dijital ortamda oldukça kolay elde edebilir ve hızlandırabiliriz.
Araştırmalar ingilizceye maruz kalma (immersion) yöntemiyle ingilizce öğrenenlerin -özellikle motivasyon yüksek olduğunda- daha akıcı konuştuklarını gösteriyor. (e.g. Cummins 2009, Kinginger 2011, Wilkinson 1998)
Araştırmalar dil öğrenirken dinleme becerisinin gelişimine ağırlık veren kişilerin daha fazla dil öğrendiklerini gösteriyor. Aynı zamanda dinleme becerisini geliştirenler grameri de daha hızlı öğreniyorlar.
2. İngilizceye maruz bırakma örnekleri nelerdir?
Kelimeleri, cümleleri gerçek dünyada konuşulduğu haliyle duyarsanız, dili daha iyi anlarsınız. Zaten dinleme ve konuşma pratiği yapmadan hiçbir dilde ustalaşamazsınız.
Çünkü dili nasıl kullanacağınızı öğrenmeniz için başkalarının dili nasıl kullandığını duymanız gerekir.
Yemek kelimeleri için;
- Rastgele yiyeceklerle ilgili kelimeleri öğrenmekten sıkılıyorsanız,
- yemek pişirmekle ilgili İngilizce bir televizyon programından kelime öğrenebilirsiniz.
Yemek turları düzenleyen youtuber: https://www.youtube.com/@thefoodranger/videos
İş ingilizcesi için;
- İngilizce kursuna gitmek yerine
- iş dünyasına ait gerçek ses kayıtları dinleyebilirsiniz.
İş dünyası ile ilgili youtuber:
https://www.youtube.com/@SiliconValleyGirl/videos
3. İngilizce öğrenmek için yurtdışına çıkmanıza gerek yok.
Yurtdışına gittiğinizde kendinizi zorunlu olarak ingilizceye maruz bırakacaksınız.
“Her gün konuşucam nasılsa çok çabuk ingilizce öğrenirim” diye düşünebilirsiniz.
Yanlış!
Başka ülkeye gitmek ve kendinizi ingilizceye maruz bırakmak sizi sihirli bir şekilde ingilizce konuşturmaya başlatmayacak.
Birden çevrenizde ingilizce konuşmalara maruz kaldığınızda kasılırsınız. Çünkü duyduğunuz seslerin hepsi anlamsız gelir. Şoklanırsınız, şoku atlatmak için zaman harcarsınız, ve maalesef hemen gelişemiyorsunuz.
Mega hafıza Melik Duyar’ın bir yazısında gördüm. Aşağıdaki insanların var olduğunu söylüyor.
- 15-20 yıldır ABD’de olup ingilizce öğrenemeyen, okuma ve yazmayı çözemeyen Türkler
- Almanya’da yıllarca çalışıp Almanca’yı öğrenemeyen birçok Türk
- Hong Kong’ta 10 yıl yaşayıp Çince konuşamayan batılılar
- ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya’da 10-20 yıl yaşayıp ingilizce konuşamayan Çinliler
Maalesef başka ülke sihirli değnek değil.
Sokağa çıkıp hemen konuşmaya başlamayı hayal etmemelisiniz.
Tabi bu önceden hazırlık yapanlar için farklı, onlar çok çabuk öğrenebilirler.
Farklı ülkeyi sihirli değnek olarak görmeniz için önceden evde hazırlık yapmalısınız. O zaman farklı ülkenin inanılmaz faydasını görürsünüz.
Bir yüzme hocası bana demişti ki;
“yüzme için ciğer, esneklik, kondisyon, kas çok önemlidir ve bunların hepsi en iyi karada gelişir, havuzda değil. En iyi yüzücülerin çalışmalarının 80%’i karada havuz için hazırlanarak geçer”.
İngilizce öğrenmek de öyle. Kendinizi hazırlamanız için Amerika’da olmanıza gerek yok. Amerika için kendinizi Türkiye’de hazırlamalısınız.
Hiçbir yere gitmenize gerek yok. Özellikle yoğun dinleme döneminde kendinizi ingilizceye maruz bırakma metoduyla kendi ülkenizden ayrılmadan İngilizce öğrenebilirsiniz.
İnternet, masamızdan bile kalkmadan etrafımızdaki dünyayı tecrübe etmemize imkan veriyor.
Türkiye’de ingilizce öğrenmek için kendinizi sürekli her yönden günde 4 saat ingilizceye maruz bırakırsanız Amerika’daki Türk mahallesindeki bir kişiden daha fazla ingilizce öğrenebilirsiniz.
4. Müzik dinlemek yerine film veya video izleyin.
Müzik dinlerken birçoğu zaman günlük konuşmalardaki vurguları fark edemiyorsunuz. Günlük konuşmalarda kullanılmayan kısaltmaları kullanıyorlar. Cümleleri yarıda kesiyorlar. Çünkü şarkılar konuşur gibi aktarılmıyor.
Amaçları farklı olduğu için günlük konuşmalardan uzak bir sesli ifadesi var. Film izlemek gerçek hayata daha yakın.
film izlemek > müzik dinlemek
5. Anadili ingilizce olanların diyalog videolarını izleyin
İster yabancılarla aynı masada oturuyor olun ister youtube’tan diyalog videosu açın. Diyalogları takip edin. İngilizce öğrenmenin en önemli tekniklerinden biri diyalogları takip etmek. Size lazım olacak günlük konuşmaları burada bulacaksınız.
Aynı masadaysanız sohbete dahil olmak istemeyebilirsiniz. Ama dikkatle konuşanları dinleyin. Bu size kelime kullanımlarıyla ilgili müthiş fikirler verecek.
Bazen niye bakıyor bu diyebilirler ama siz izlemeye devam edin. Diyalogları takip etmek mükemmel bir öğrenme şekli.
Bebeklerin yaptığı gibi. Uzun bir gözlem süresinden sonra sizin de diliniz çözülmeye başlayacak.
6. Eğlenceli youtuberları takip edin.
İngilizce yayın yapan yabancı youtuberlar oldukça eğlenceli ve ilginç içerikler üretiyorlar. Günlük dilde ve günlük konularda olduğu için daha çok ilginizi çekebilir.
Sürekli konuşan bir youtuber’ı dinlediğinizde kulak dolgunluğunuz artacak ve kelimelerin nasıl kullanıldığını göreceksiniz.
Bir kelimeyi 10 kez ezberlemektense 3 kez cümle içinde kulanmak çok daha kalıcı öğretiyor.
Amerikan ünlü insanları takip etmek ve onların günlük hayatlarını daha yakından görmek isterseniz bir site en çok takip edilen ünlülerin listesini çıkartmış. Siz de takip edip postların altındaki yazıları her gün okuyun.
Tavsiye: The 50 Most-Followed Celebrities on Instagram
*Bonus*
En eğlenceli bireysel youtuber listesi
En eğlenceli 10 youtuber listesi
Yemek (food) youtube kanalları
Sanat (art) youtube kanalları
Spor (sport) youtube kanalları
Fitness youtube kanalları
Kendin yap (DIY) youtube kanalları
Çocuk (kids) youtube kanalları
ABD’nin en çok takip edilen youtube kanalları
Komedyen /stand-upçı instagram sayfaları
7. İngilizce öğrenmek için izleyebileceğiniz filmler.
Çok ilginç bir araştırmaya denk geldim. Frank Andrade Oxford’un ilk 5.000 kelime listesini incelemesi için baz almış. Bu listede kelimeler seviyelerine göre ayrılmış. Kelime hazinesi kapsama oranına göre 100’lerce filmi incelemiş. B1-B2 ve C1 seviyesine göre izleyebileceğiniz film listesini bilimsel inceleme yoluyla hazırlamış.
Tavsiye yazı: İngilizce seviyelerine göre filmler; B1-B2 seviyeve C1 seviye filmlerin listesi
Tabii ki aşağıdaki dizileri de izleyebilirsiniz.
- Prison Break. Eski bir dizi ama aksanı temiz
- Forest gump. Ana karakter yavaş ve basit konuşuyor.
- Sixth sense. Anlaşılır ve açık bir dil
- Cast away. Az diyaloglu ve dili net.
- Modern family. Konuşmalar yavaş ve açık günlük dil ve anlaşılır espiriler
- How I met your mother. Günlük dilde konuşmalar
- Friends benzeri bir dizi, eski ama konuşmaları akıcı bir dizi
8. İngilizce filmleri izlerken vücut dilini ve ses tonunu da takip edin.
Az önce dediğim gibi ingilizce öğrenirken film izlemek diyalogları takip etmek için mükemmel bir
yöntem. Diyalogları dinlemeniz cümleleri tam anlamıyla kafanıza oturtmanıza daha fazla yardımcı olur.
İnsanların konuşurken mimiklerini vücut dilini ve ses tonlarını takip edin. İngilizce öğrenirken yani dili edinirken sadece kelimeler ve cümleler değil onların verdiği duygular ve vücut diline yansımasını da takip edin.
Şanslıyız ki Amerikalılar duygularını daha coşkulu ifade ettikleri için yüz ifadelerini hatırlamanız daha kolay. Şu iki uygulama size yardımcı olabilir.
- youglish.com: Orta düzeye geldiğinizde kullanın. Girdiğiniz kelimeleri youtube taki altyazılardan aratıyor ve içinde geçen videoları önünüze getiriyor. Boş zamanlarda çeşitli kelimeleri tekrar etme fırsatınız olabilir.
- https://quizlet.com: Kelimeleri hatırlamak için kullanabilirsiniz. Uygulaması da gayet kullanışlı.
Hatta aynısını kendiniz de yapın. Konuşma bölümünde filmlerdeki konuşmaları günlük hayatınıza nasıl entegre edeceğinizi de anlatacağım.
9. Diyalogları küçük parçaya bölüp analiz edin.
Küçük parça diyalogları tekrar tekrar dinleyip analiz edin. 2 dakikalık diyalog size 20 dakikaya dönüşebilir ama büyük diyalogları anlamanız küçük diyalogları analiz etmenize bağlı.
Elde ettiğiniz günlük konuşma kalıplarını kağıda yazıp duvara asabilir ve kelime duvarı oluşturabilirsiniz.
10. Altyazılı izlemek orta seviyede faydalı.
İspanyada yapılan bir araştırmada orta seviyede ingilizce bilen ispanyollara ingilizce bir dizinin bir bölümünü izletmişler. Dinleme becerilerinin gelişimlerini dizinin başında ve sonunda ölçmüşler, şöyle bir sonuç çıkmış;
- İspanyolca altyazılı izleyenler: 0%
- İngilizce altyazılı izleyenler: 17%
- Altyazısız izleyenler: 7%
Bu sonuç ingilizce öğrenen orta seviye biri için geçerli olabilir. Tam ustalaştıktan sonra işler değişecek.
Örneğin ben altyazı kullanmıyorum. Hatta bazen videoyu hızlandırıyorum. Sizin de ingilizce öğrenirken ana amacınız altyazısız izlemek olmalı.
11. Acemiyken önce altyazılı, ustalaştıkça altyazısız izleyin.
Günlük hayatta altyazı yok ve amacımız günlük hayata kendimizi hazırlamak. İngilizce öğrenirken nihai hedefiniz de altyazısız izlemek. Ustalaştıkça altyazıya ihtiyaç duymayacaksınız. Fakat kulağınız yeterince usta olmadığı için önce altyazısız izleyemezsiniz. Ben ingilizce öğrenirken ilk başlarda şunu yapıyordum.
Dizinin bir bölümünü 4 kez izliyordum.
- Ön test: önce altyazısız izleyip kendinizi test edin.
- Türkçe altyazılı: 2 kez kolaylaştırılmış şekilde izleyin. Konuyu anlayın
- İngilizce altyazılı: 1 kez kolaylaştırılmış şekilde izleyin.
- Hiç hayal etmediğiniz günlük kalıpları farkedeceksiniz.
- Hemen orada anlamaya çalışın.
- Söylemeye çalıştığı hissi biliyorsunuz.
- Kullandığı kelimeleri iyice hazmedin.
- Altyazılardan notlar çıkarın, kalıpları öğrenin, duvara yapıştırın.
- Altyazısız: Artık altyazısız izlemeye hazırsınız. Şimdi bir de altyazısız izleyin.
Hatırlayın amacınız altyazısız izlemeye hazırlanmak. Altyazıyla kolaylaştırılmış izlemek değil.
Altyazısız izlemek tam gerçek hayat.
Altyazısız video izleyemiyorsanız sokağa çıkıp yabancılarla konuşmaya çalışmayın. Henüz erken. Kulağınızın zamanla gelişmesine müsaade edin.
Tavsiye yazı: Filmlerde çok kullanılan günlük konuşma kalıpları
12. Önce altyazısız izlemenin amacı ön test yapmaktır.
Öğrencilere bir içeriği öğrenmeden önce test yapılıyor. Soruları yanlış da cevaplasalar gelecekteki öğrenme becerileri iyileşiyor. Yapılan bir araştırmada ön test yapmak ders çalıştıktan sonraki testin sonuçlarını olumlu etkiliyor.
13. Altyazı sözlüğü reverso eklentisi kullanın. Youtube’ta çalışan ve ingilizce altyazılı izlerken bir kelimenin üzerine gelip anlamını konuşurken öğrenmenize yardımcı efsane bir eklenti. Google chrome’a ücretsiz şekilde ekleyebiliyorsunuz.
14. Anlamadığınızda paniklemeyin, kendinizi rahat tutun
Konuşmada birkaç kelime kaçırmak insanı strese sokabilir. Bu da mental blok oluşturur. Konuşmanın geri kalanını anlamayabilirsiniz.
Aslında yavaş ve açık konuşsalar anlayacağınız bir diyalog belki ama bir iki kelime kaçırmak tüm dinleme sürecini baltalıyor ve konuşmadan kopuyorsunuz.
Konuşmayı kaçırmanızın sebebi sadece yavaş konuşmaları olmayabilir.
Türkçe’de öğrendiğimiz telafuz deformasyonları ingilizcede de var ve dinlediğinizi anlamanızı için bunları tanımanız gerekiyor.
- Ses düşmesi
- ulama
- kısaltma
- boşluk doldurma kelimeleri
- kelime kısaltmaları gibi.
Daha kolay anlamak için
15. Reductions (ses düşmelerini) öğrenin
Günlük rahat telafuz (relaxed pronunciation) sık kullanılan ifadelerin yıllar içinde seslerin birleşerek, kaynaşarak deforme olmasına deniyor. Yazışma dilinde kullanılmasa bile konuşma dilinde kesinlikle karşınıza çıkacak. Duyduğunuzda anlayabilmeniz için bu sesleri tanıyor olmalısınız.
Relaxed yani rahat telafuzu tanımamışsanız günük konuşmaları anlamıyor olmanızın ana sebebi bu olabilir.
Mesela
- I want to go (I wanna go)
- I’m gonna go. (I’m going to go)
- Doncha? (Don’t you?)
- Didja? (Did you?)
- Lemme think (let me think)
Tavsiye yazı: Rahat telafuz (relaxed pronuncation) için reductions
16. Filler words dedikleri ara boşluk dolduran kelimeleri iyice öğrenin.
Filler words konuşma dilinde aşırı kullanılan cümle aralarını dolduran bağlaç ya da anlamsız sesler olabilir. İngilizce öğrenirken karşınıza çok fazla çıkacak. En çok karşılaşılanlar;
- “Bilirsin işte” anlamındaki “you know”
- “actually”
- “really”
Bu doldurucu ve zaman kazandırıcı sesler bazı konuşmalarda 25%’i bulabiliyor. Çok iyi öğrenin.
Tavsiye yazı: Filler words listesi
17. Kelime azaltımlarını öğrenin. (Cut off words) Amerikalılar kelime azaltmayı severler. Bazı ekleri duymayabilirsiniz. Çünkü söylemiyorlar. Bunları da öğrenmeniz gerek. Bunlar da günlük hayatın bir parçası. Mesela iki kez kısaltılmış şu örneği inceleyelim;
- Are you ready to go?
- Are you ready?
- You ready?
veya
- Are you coming?
- You coming
veya
- It was great talking to you
- Great talking to you.
Tavsiye yazı: İngilizce cut off words, azaltarak konuşma
18. Kısaltmaları öğrenin. İngilizce’de kısaltmalar iki kelimeyi birleştirdikten sonra oluşan yeni kelimedir. Örneğin;
- can’t (can + not)
- don’t (do + not)
- I’ve (I + have)
Kısaltmalar ingilizcede hem yazmada hem konuşmada kullanılır.
Tavsiye yazı: İngilizce contracting list – Kısaltmalar listesi
19. Bağlantılı konuşma (Connected speech)
Akıcılığı sağlamak için günlük hayatta hızlı konuşuyor gibi gözükür ama aslında konuşmaz. Normal bir hızla konuşurlar. Fakat kelimeleri sıklıkla birbirine bağlarlar veya sesleri birleştirirler. Araya giren, düşen, bağlanan, dönüşen seslerin hepsi daha akıcı ve natürel akıcı konuşabilmeniz için gerekli ses oyunları diyebiliriz.
Araştırmalar, anadili ingilizce olmayan konuşmacıların bağlantılı konuşmanın özelliklerini anlamada veya üretmede sorun yaşadıklarını göstermektedir. (Bowen, 1976; Henrichsen, 1984; Brown ve Hilferty, 1986a, 1986b; Kim, 1995; Kweon, 2000; Ito, 2001; ve Bley -Vroman ve Kweon, 2002).
Kelly’nin (2003, s. 113) belirttiği gibi, “Cümle vurgusu ve tonlama üzerinde çalışmanın öğrencilerin konuşulan İngilizceyi daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.”
Çoğu durumda, bağlantılı konuşma öğrelerinin basit farkındalığı, öğrencilerin duydukları dili daha iyi anlamalarına büyük ölçüde yardımcı olabilir.
Araştırma ayrıca, bağlantılı konuşmanın öğelerinin anadili İngilizce olmayan kişilere öğretilebileceğini göstermektedir (Brown ve Hilferty, 1986a, 1986b).
Connected speech’in 5 çeşidinden bahsedebiliriz.
Catenation. Ulama. Ünsüzle ünlü bağlanması (consonant to vowel). Son ünsüzle ilk ünlünün birleşmesi.
- this afternoon
- work ethics
- finish it
- about it
- She eats a piece of toast with a
- Would you like a piece of a
- that orange (tha-d-orange) (yumuşama)
- send it -> sen dit
- camp out -> cam pout
Elision. Ses düşmesi
- next door -> nexdoor
- diomand ring -> diomanring
- most common -> moscommon
- next week -> nex week
- left back
- stand by
- looked back
- I must go
- east side
- blind man
- wild bear
- you and me (ses düşmesi + ek ses -> yu en me)
- fish and chips -> fish n chips
- of -> uv veya a ya dönüşür
- pint of beer -> pint a beer, pint uv beer
Intrusion (j,w,r). Yumuşak geçiş için araya sessiz girmesi. Ünlü ünlü bağlanması (vowel to vowel)
- go away (go-w-away) intrusion
- go on (go-w-on) intrusion
- she asked (she-w-asked)
- she answered (she-w-answered)
- do it (do-w-it)
- go out (go-w-out)
- media event
- I always
- go away
- the ..y.. apple (the dan sonra sesli harf geldiğinde araya y geliyor)
- the ..y.. event
- the ..y.. advantage
- the ..y.. organiser
- the ..y.. understanding
- agree ..y.. into
- coffee ..y..under
- .y..access
- .y..access
- .y.on
- .y..all
sonu “ly” ile biten kelimelerden sonra sesli harf ile başlayan kelimelerle arasına ..y.. Sesi eklenir
actually / really / early / only / | a – (e.g. at, and, accepts) | |
recently / hardly ever / surely / | i – (is, in, introduced) | |
quickly / easily / costly / simply / | …y… | e – (e.g. enforces) |
slightly / daily / weekly / monthly / | o – (on, opened) | |
yearly / firstly / thoroughly / generally / | u – (undertaken, under) | |
directly / especially / originally |
sonu ‘-cy’, ‘-dy’, ‘-ty’ ‘-gy’ ile biten kelimelerden sonra seslli harf ile başlayan kelimelerle arasına ..y.. Sesi eklenir
already / somebody / nobody / | a – (e.g. advised, analysed) | |
anybody / policy / agency / currency / | e – (e.g. expected, event) | |
quality / society / loyalty / security / | …y… | i – (implemented, implied) |
university / city / majority / minority / | o – (opened, organised) | |
community / economy / strategy / | u – (understood) | |
methodology |
Geminates. Aynı ünsüzler arka arkaya geldiğinde tek ses okunması
- small lake
- stylish shirt
- I went to Japan.
- we each
- nice summer
- some money
- social life-> socialife
- she speaks spanish
- It was such a good day
Assimilation. Seslerin karışması ve değişmesi. Ses düşmez veya eklenmez.
t + y -> j
- Would you buy it? (j)
- get your bag
- meet you
- hide your bag
- Could you, should you, did you, had you.. (j)
- Don’t you, didn’t you, can’t you…(j)
- Did you get a new watch? (j)
- ten pens -> tem pens
- in bath -> im bath
20. Sessiz harfler (Silent letters) yazılışta ve okunuşta gerekli.
Sessiz harfler yazılsa da okunmayan harflerdir. Yazılsa da okunuşta ses karşılığı olmayan harflerdir. Örneğin;
- Bomb
- Comb
- Ghost
- Honest
- Knife
Belli bir kuralı olmayıp her biri kendi kural ve istisnaları vardır.
Tavsiye yazı: İngilizce silent letters
https://www.youtube.com/watch?v=wtEfaEUTZhI
Sonuç olarak
İngilizceye maruz bırakma aynı zamanda pedagojik olarak öğrenme yöntemidir.
Kendini ingilizceye maruz bırakmak çocukların hiç konuşmadan sadece dinlediği dönemi hızlandırmak için yetişkinlerin kullanabileceği bir metod. İngilizceye maruz bırakarak farketmeden örtük şekilde öğrenebilirsiniz. En iyi yöntemlerden biri de film veya video izlemek. Gerçek hayata yakın videolar sizin tüm mimik, vücut hareketleri, ses tonu, kelimeler ve cümle yapılarını anlamanızı sağlayacak.
Yukarıdaki yöntemleri kullanarak ingilizceye maruz kalarak öğrenme sürecinizi çok fazla hızlandırabilirsiniz.
Bu yazılar da ilgini çekebilir;
İngilizce Çalışma Planı oluşturmanız için 22 bilimsel adım [Gramer konu sıralaması içerir]
İngilizce Sıralı aksiyonlar [7 örnek]
İngilizce öğrenme uygulamaları [14 ücretsiz uygulama]
İngilizce öğrenirken Amerika kültürünü tanıyabileceğiniz 16 alanda özellikler
2008’den beri pazarlama dalında çalışıyorum. 2014’ten beri markamuduru.com’da yazıyorum. İnanıyorum ki markalaşma adına ülkemizde inanılmaz bir potansiyel var ve markalaşmak ülkemizi fersah fersah ileri götürecek. Kendini yetiştirmiş marka müdürlerine de bu yüzden çokça ihtiyaç var. Ben de öğrendiklerimi, araştırdıklarımı, bildiklerimi burada paylaşıyorum. Daha fazla bilgi için Hakkımda sayfasını inceleyebilirsiniz.