İngilizce gramer ve çeviri yönteminin bir dil öğrenme metodu olduğunu biliyor muydunuz?
1940’lara kadar kullanılıp birçok tepki alarak yeni metodlar geliştirilmesine sebep olan bir metod.
Sadece ingilizce gramer öğrenmek ingilizce konuşmanıza yardımcı olmaz. Ama ingilizce grameri bilmeden uzun ve karmaşık cümleler kuramaz tam istediğinizi vurgulayamazsınız.
Kısa ve pratik günlük ifadeleri bilirseniz kendi cümlenizi kuramaz kendinizi tam ifade edemezsiniz. Çocuklar gibi kısa cümleler kurar ve acemi gibi görünürsünüz.
İngilizce grameri öğrenmeniz gerekiyor ama ana öğrenme yöntemi yapmamalısınız.
Bu makalede ingilizce grameri öğrenmeniz için tüm detayları bulacaksınız.
İngilizce gramere zamanınızın 20%’sini ayırın ve aşamalı olarak öğrenin.
Mükemmel ingilizce gramer için telaş yapmayın. İngilizce öğrenme sürecinizi yavaşlatırsınız. İlk başta sadece temel özellikleri çalışmalısınız. Detaylara ve az kullanılan tense’lere, az kullanılan modal’lara uzun süre girmemelisiniz. Ara ara takıldıkça referans olarak gramer kaynaklarına başvurabilirsiniz.
Başlangıç heves ve heyecanınızın zirve yaptığı ilk zamanlarda orta vadede kullanmayacağınız ara gramer detaylarını öğrenmeyin. İngilizce öğrenimindeki zamanın ancak 20%’sini ingilizce gramere ayırmalısınız. Dinleme, okuma, cümle içinde kelime öğrenme öncelikli olmalı.
British council’in seviyelere göre ingilizce gramer konu anlatımları var. Seviyenize göre ingilizce gramer konularına online çalışabilirsiniz.
Şu siteleri de kullanabilirsiniz.
Tavsiye yazı: Online gramer çalışma ve test siteleri listesi
İngilizce gramer bileşenleri
Cümlenin 9 tane öğesi var (part of speech)
Cümlelerin parçalarını öğrenmeniz bir araya getirirken size yardımcı olacaktır. Ayrıca her cümle öğesinin ayrı kuralları ve istisnaları bulunuyor.
Cümlenin / konuşmanın 9 öğesi şunlardır;
part of speech | example | Türkçesi |
Verb | (to) be, have, do, like, work, sing, can, must | Fiil |
Noun | pen, dog, work, music, town, London, teacher, John | İsim |
Adjective | good, big, red, well, interesting | Sıfat |
Determiner | a/an, the, 2, some, many | Belirteç |
Adverb | quickly, silently, well, badly, very, really | Zarf |
Pronoun | I, you, he, she, some | Zamir |
Preposition | to, at, after, on, but | Edat |
Conjunction | and, but, when | Bağlaç |
Interjection | oh!, ouch!, hi!, well | Ünlem |
Tümünü içeren bir cümle örneği;
Ünlem | Zamir | bağlaç | belirteçler | sıfat | isim | fiil | edat | isim | zarf |
interjection | pron. | conj. | determiners | adjective | noun | verb | prep. | noun | adverb |
Well, | she | and | my | young | John | walk | to | school | slowly. |
Diğer örnek
Cümle öğelerinin hepsini uzundan kısaya inceleyin
Kelime sınıflarının kulanım örneklerini en kapsamlı cümleden en basit cümleye giden aşağıdaki listede daha net görebilirsiniz.
Ünlem | Zamir | bağlaç | belirteçler | sıfat | isim | fiil | edat | isim | zarf |
interjection | pron. | conj. | determiners | adjective | noun | verb | prep. | noun | adverb |
Well, | she | and | my | young | John | walk | to | school | slowly. |
pron. | verb | adj. | noun | conjunction | pron. | verb | pron. | ||
She | likes | big | snakes | but | I | hate | them. | ||
pronoun | verb | preposition | determiner | noun | adverb | ||||
She | ran | to | the | station | quickly. | ||||
noun | verb | adjective | noun | ||||||
Tara | speaks | good | English. | ||||||
noun | verb | noun | adverb | ||||||
Tara | speaks | English | well. | ||||||
pronoun | verb | noun | |||||||
She | loves | animals. | |||||||
noun | verb | verb | |||||||
John | is | working. | |||||||
noun | verb | ||||||||
John | works. | ||||||||
verb | |||||||||
Stop! |
Cümle öğelerinin kuralları ve istisnalarını adım adım öğrenin
Bazıları size tanıdık gelebilir. Şimdiye kadar öğrendiğiniz ingilizcenin hepsinin ana başlıkları aşağıdaki cümle öğeleri ve alt başlıkları tablosunda göreceksiniz.
Tavsiye yazı: Cümlenin öğeleri
Cümle yapısını öğrenirken basit cümleden karmaşık cümleye doğru ilerleyin
Basit cümle kurmayı öğrenip hazmettikten sonra aralara farklı kelimeler, sıfatlar ekleyerek her defasında cümleyi daha komplike hale getirin. Birden gramerin her detayını öğrenmeye çalışmayın.
Örneğin;
- I want apple
- I want green apple
- I really want green apple
- I really want green apple in the morning
- I really want green apple juice in glass bottle in the morning
- I crave green apple juice in glass bottle in the morning
- I crave green apple juice in glass bottle at breakfast in the morning
- I crave green apple juice in glass bottle at breakfast in the morning after my workout.
- I crave green apple juice in glass bottle at breakfast in the morning after I completed my workout.
Cümle türleri
Fonksiyonlarına göre cümleler
Cümleler fonksiyonuna ve yapısına göre ikiye ayrılır. Farklı formlar, kelime sırasına göre farklı kombinasyonları, belirli yardımcıların veya parçacıkların eklenmesini gerektirir. Biçimler/yapılar ile bunların söylem işlevleri arasında açık bir birebir örtüşme yoktur. Örneğin, bir soru sormak için bilgi cümlesi kullanılabilir ve bir açıklama yapmak için soru formu kullanılabilir.
Bilgi cümlesi
- You need some help
Tonlamayla anlamı değiştirebilirsiniz.
- You need some help?
Tavsiye yazı: İngilizce tonlama kuralları
Fonksiyonlarına göre 5 çeşit cümle düşünebiliriz.
- 1-Minor (Kısa cümleler) Hello, thank you, good morning, happy birthday.
- 2-Imperative (emir cümleleri) go to school, do it, close the door, do your bed
- 3-Declarative (bilgi cümlesi) I go to school
- 4-Interrogative (soru cümlesi) Do you go to school?
- 5-Exclamatory (Ünlem cümlesi) What a beautiful school!
Çok daha fazla örnek cümle yapısını ve kelime dizilişini anlamanıza yardımcı olacak.
Tavsiye yazı: İngilizce cümle kurulumu
Tavsiye yazı: İngilizce soru cümlesi
Özellikle minör yani kısa cümleler günlük hayatta ilk öğrenmeye başlayacağınız ifadeler. Günlük hayatınızı oldukça kolaylaştıracak ifadeler içerir.
Tavsiye yazı: İngilizce günlük hayat kalıpları
Imperative (emir) cümleleri
Emir cümleleri talimat vermek, bilgilendirmek, davet etmek, uyarmak, cesaretlendirmek için kullanılır.
Talimat/emir | Go home |
Bilgi | Use this device with cable |
Uyarı | Make sure no one sees you |
Cesaretlendirme | Don’t hesitate to ask if you need help. |
Davet | Have some more cake. |
Rica | Please tell him to go home. |
Farkettiyseniz hepsi fiil ile başlıyor. Imperative cümlelerin hepsi fiil ile başlar. Cümle olumsuz olduğunda ise başına “don’t” eklenir.
Positive | Negative |
Look | Don’t look |
Beraber yapalım anlamında cümle kurmak istediğinizde başına Let’s eklenir
Positive | Negative |
Let’s look | Let’s not look |
Tavsiye yazı: İngilizce imperative (emir) cümlesi
Soru cümleleri (interrogative)
4 çeşit soru cümlesi kurulabilir.
Yes/No questions.
- Is the book on the table? Yes, it is (on the table)
Wh- question forms (who, what, when, where)
- What is your name?
- Who is your cousin?
- Where are you going?
Question tags
- This is your car, isn’t it?
- You are going, right?
Indirect questions
Direct Questions | Indirect Questions |
Where is MacDougal Street? | Can you tell me where MacDougal Street is? |
Has the game started yet? | Do you know if/whether the game has started yet? |
Sorulara kısa cevaplar
Soru sorulduğunda cevabı tam cümle olarak vermek istemeyip kısaltmak isteyebilirsiniz.
Olumlu örnek;
- Is he from London? (soru)
- Yes he is. (cevap)
Olumsuz örnek
- Do you like fish?
- No, I don’t
I think so, I hope so, I believe so kısa cevapları
- Are you coming to dinner?
- I think so.
Yapısına göre cümleler
Basit bir cüme tek bir şey ifade edebilirken birleşik cümleler birden çok birbirine bağlı bilgiler ifade edebilirler. Birden çok bilgiyi bir arada ifade eden cümlelere birleşik cümleler deniyor. Bir basit cümlenin yanına ya bağımsız ve kendi başına bir anlamı olan cümle getirebilirsiniz, ya da ilk cümleyi anlam olarak besleyen ama tek başına anlamı olmayan yan cümle kullanabilirsiniz. Bu durumda iki çeşit cümle vardır..
- Bağımsız cümle: independent clause (My dog barks…)
- Bağımlı cümle: dependent clause (…when he sees a cat.)
Komplex cümle yapılarını şu şekilde oluşturabilirsiniz.
1. Simple | Independent clause |
2. Complex | Independent clause + dependent cause |
3. Compound | Independent clause + independent cause |
4. Compound-complex | Independent clause + dependent cause + independent clause |
İki cümle arasında bağlaçlar kullanılması gerekiyor. Bazen bu bağlaçlar ihmal edilebilir.
- İki bağımsız cümleyi birbirine coordinating conjunction ile bağlarız.
- complex (komplex) veya compound-complex (birleşik-kompleks) cümlelerde subordinating bağlaçlar kullanılıyor.
Tavsiye yazı: İngilizce bağlaçlar
Independent cümleler tek çeşitken Dependent cümleler 3 çeşittir. Sıfat, isim ve zarf yerine geçebilirler.
1. Independent Clauses (Main Clause) | |
2. Dependent Clauses (Subordinate Clause) | a. Relative Clauses (Adjective Clause) |
b. Noun Clauses | |
c. Adverbial Clause |
2 tane independent clause ya bağlaç ile ya da noktalı virgülle ayrılır.
- She interviewed for three jobs, but she really wants to work here. (bağlaçlı)
- I was very happy; I had pizza and ice cream. (noktalı virgül)
Dependent clauselar 3 çeşittir.
Bağımlı cümlenin anlamı ana cümleye bağlıdır. Cümlede sıfat, zarf veya isim olarak katkı sağlayabilir.
Adjective clause | There are student who sits in the back of the room. |
Noun clause | I like what i hear |
Adverb clause | The cat was sleeping when I got home. |
Tavsiye yazı: İngilizce cümle yapıları
Eğer/If koşullu cümleler
Dependent cümlelerin bir versiyonudur.
- If it starts to rain, we will go inside.
If clause yani if ile başlayan cümlecik bağımlı cümleciktir ve diğer cümlenin anlamını tamamlar.
If clause | Main clause |
If you work hard, | he will get the first class. |
Dependent + independent cümle birleşmesinin bir versiyonu da if-clause tipi cümlelerdir. Ana cümleye şarta bağlılık anlamı katar.
Şimdiki zamanda, geçmiş zamanda olan ve olabilecek ihtimalleri anlatabilir.
0 type | fiziki gerçek | If you freeze water, it becomes solid. |
1 type | şimdiki zaman | If you work hard, he will get the first class. |
2 type | ihtimali olmayan | If he worked hard, he would get the first class. |
3 type | geçmiş zaman | If he had worked hard, he would have got the first class. |
Vurguyu arttırmak için devrik cümle yani inversion kullanılır.
- Had I known, I’d never have gone there (unfulfilled hypothesis; implying “I did go there because I did not know”.)
- = If I had known, I’d never have gone there.
Tavsiye yazı: İngilizce if clause
Reported speech
Bir cümleyi başkasından aktarmanın iki yolu bulunuyor.
- Direct speech
- Indirect speech
Doğrudan (Direct) aktarmak istediğimizde “tırnak işareti” içinde sözlerini aktarıyoruz. Cümle içinde cümle olarak aktarıyoruz. Dolaylı (indirect) aktarımda ise tek cümle haline getiriyoruz. Kişi, zaman, mekan, fiil çekimi değiştiriyoruz.
Direct speech: | Indirect speech / Reported Speech: |
She said, “I have lost my key.” | She said that she had lost her key. |
She told me that she had lost her key. |
Basit cümlelerin aktarımı yapıldığı gibi, emir cümleleri, rica, tavsiye, soru, ünlem cümleleri de aktarılırken yapılar değişiyor. Tüm kuralları öğrenmelisiniz.
“say” ve “tell” aktarımlarda en çok kullanılan kelimelerdir. Kullanırken “say +to+ me” veya “told+me” şeklinde kullanabilirsiniz.
- He said he’d just heard the news.
- He told me that he’d just heard the news.
Aktarım cümleleri passive voice ile de kullanılabilir.
- They say that he was very rich in the past. (Active)
- It’s said that he was rich in the past. (Passive)
- He is said to have been very rich in the past. (Passive)
Tavsiye yazı: İngilizce Reported speech
Noktalama işaretleri
Noktalama işaretleri anlam değiştirebilir, yazarken doğrusunu kullanın.
Birleşik cümlelerde virgül ve noktalı virgül kullanımı anlamı değiştirebileceği için birleşik ve komplex cümlelerde noktalama işaretlerine dikkat etmelisiniz.
- Independent clause, coordinating conjunction independent clause.
- Independent clause; conjunctive adverb, independent clause.
- Independent clause; independent clause.
- Dependent clause, independent clause
- Independent clause dependent clause
- Independent, nonessential dependent clause, clause.
- Independent essential dependent clause clause.
Tavsiye yazı: İngilizce noktalama işaretleri
Devrik Cümle (Inversion)
Inversion, fiili öznenin önüne koymak anlamına gelir.
İngilizce cümlelerde özneden önce fiilin ters çevrilmesi yaygın bir olgu olsa da günlük konuşmada kullanılmaz. Daha çok resmi ifadelerde veya yazılı olarak bulunur.
Özel bir etkisi veya vurgusu olmayan bir cümlede, kelimelerin normal sırası korunur.
Örnekte 2 numaralı ters çevirme, tüm yaşamınız boyunca bu kadar güzel bir gül görmediğiniz gerçeğini vurgulamak için kullanılmıştır.
Example 1 : I have never seen such a beautiful rose.
Example 2 : Never have I seen such a beautiful rose.
Diğer kullanımlar
Olumsuz zarf ifadelerinden sonra:
- Under no circumstances can we accept credit cards.
Yer zarflarından ifadelerinden sonra:
- Round the corner came the postman.
‘seldom’, ‘rarely’, ‘never’, ve ‘little’dan sonra:
- Seldom have I seen such a beautiful view.
‘hardly’, ‘scarcely’, ‘barely’, ‘no sooner’dan sonra,
- Hardly had I begun to speak when I was interrupted.
‘only’ ve ‘not only’ zarf ifadelerinden sonra :
- Only after the meeting did I realize the importance of the subject.
If-clause devrik cümle :
- If I had known it would be so difficult I would never have enrolled.
- Had I known it would be so difficult I would never have enrolled.
‘here’ ve ‘there’ ifadelerinden sonra:
- Here comes the winner!
‘so/such’ …’that’den sonra
- So expensive was the journey that they had to borrow money.
Tavsiye yazı: İngilizce inversion
Cümle öğeleri
Cümlenin 9 öğesi vardır.
Interjection (ünlem) ifadeleri
Bir ünlem, bir duyguyu ifade etmek veya bir şey istemek veya talep etmek için kullanılan bir kelime veya kelime öbeğidir. Ünlemler konuşmanın bir parçası olmakla birlikte, bir cümlenin diğer bölümleriyle gramer olarak bağlantılı değildirler.
Ünlemler günlük konuşmada ve resmi olmayan yazılarda yaygındır. Resmi konuşmada “iyi” ve “gerçekten” gibi bazı ünlemler kabul edilebilir olsa da, resmi veya akademik yazılarda ünlemlerden kaçınmak en iyisidir.
Örnek;
- Wow! That bird is huge.
- Uh-oh. I forgot to get gas.
- We’re not lost. We just need to go, um, this way.
- Psst, what’s the answer to number four?
Tavsiye yazı: İngilizce Interjection List
Bağlaçlar (Conjunction)
Bağlaçlar, sözcükleri, deyimleri, yan tümceleri veya cümleleri birbirine bağlayan konuşma parçalarıdır. Üç tür bağlaç vardır: coordinating, paired, and subordinating.
Bağlaçlar, karmaşık, zarif cümleler kurmanıza ve birden çok kısa cümlenin dağınıklığından kaçınmanıza olanak tanır.
Örnekler;
- We went to play cricket but we couldn’t as it began raining.
- He played both badminton and football when he was young.
- She usually eats at home, because she likes cooking.
- He is as intelligent as
Tavsiye yazı: İngilizce bağlaçlar
Zarflar (Adverb)
Zarf oluşturma
Zarfları oluşturmak için sıfatların sonuna -ly ekleyerek basitçe oluşturabilirsiniz.
- quick(adjective) > quickly (adverb)
- careful(adjective) > carefully (adverb)
- beautiful(adjective) > beautifully (adverb)
Cümledeki zarfın pozisyonu
Zarflar cümlede 3 yerinde bulunur.
Cümlenin önünde özneden önce: | Yesterday, the teacher taught the students. |
Nesneden sonra cümlenin sonunda: | The students will take the test tomorrow. |
Cümlenin ortasında: | She often studies before class. |
Cümledeki zarfların sıralaması
Bir fiili tanımlayan bir cümlede birden fazla zarf olduğunda, bunlar genellikle şu sırayla gider: tarz, yer (konum), sıklık, zaman, sebep/amaç.(manner, place (location), frequency, time, reason/purpose.)
Aynı kelimeyi değiştirmek için beş zarf türünün tamamının kullanılması alışılmadık bir durumdur. Bir cümle iki veya daha fazla zarf kullanıyorsa kulağa doğal gelmesi için bu sırayı takip etmek iyidir.
Aşağıdaki cümlelerdeki zarflar, zarfların sırasını göstermek için renk kodludur.
manner, place, frequency, time, reason/purpose
- She runs quickly outside every morning before school to lose weight.
- The teacher gives instructions loudly in the classroom at the end of the day as the students prepare to go home.
- Dad walks impatiently home every evening after work.
- Tim reads there each day after lunch.
Aynı türden birden fazla zarf olduğunda, bunları bilginin ne kadar belirgin olduğuna göre sıralarız. En belirgin zarf ilk sırada yer alır.
- She runs outside at 6:30 a.m. (more specific) before school (less specific) to lose weight.
- Tim reads on the floor (more specific) in his bedroom (less specific) after lunch.
Tavsiye yazı: İngilizce zarflar (çeşitleri, sıralaması, oluşturma)
Preposition (edat)
Edatlar, genellikle isimlerin önünde (bazen de ulaç fiillerin önünde) duran kısa kelimelerdir (on, in, to).
1:1 çeviri genellikle mümkün olmadığından, ileri düzeyde İngilizce öğrenenler bile edatları zor bulur. Ana dilinizdeki bir edatın duruma göre birkaç çevirisi olabilir.
Hangi edatın ne zaman kullanılacağına dair neredeyse hiçbir kural yoktur. Edatları öğrenmenin tek yolu, onlara bir sözlükte bakmak, çokça İngilizce okumak (edebiyat) ve yararlı ifadeleri ezbere öğrenmektir (çalışma ipuçları).
Aşağıdaki tablo, İngilizce’de en sık kullanılan edatlardan bazıları için kurallar içermektedir:
Prepositions of Direction | to | into | onto |
Prepositions of Time | in | günün bölümleri (spesifik olmayan zamanlar), aylar, yıllar ve sezonlar | |
at | günün zamanları at noon, at night, at midnight. | ||
on | günler için | ||
uzun süreçler için “since,” “for,” “by,” “during,” “from…to,” “from…until,” “with,” ve “within.” | |||
Prepositions of Place | “in” (the point itself), “at” (the general vicinity), “on” (the surface), ve “inside” (something contained). | ||
Biz zeminin üzerindekler için “over” and “above.” altındakiler iiçin “below,” “beneath,” “under,” ve “underneath.” | |||
Yakınlık belirtmek istediğinizde “by,” “near,” “next to,” “between,” “among,” ve “opposite.” |
Tavsiye yazı: İngilizce edatlar
Definite ve indefinite article (a, -an- the)
Cümlede nesneyi belirli veya belirsiz yapan belirteçler iki tane dir. “a” ve “the”.
- “a book” herhangi bir kitap iken
- “the book” bilinen bir kitap
“a” ve “the” ingilizcede en çok kullanılan ilk 5 kelimenin ikisi.
İngilizcede en çok kullanıan kelimeler
- the
- of
- and
- a
- to
“a” ve “an” aynı fonksiyondadır. Sessiz harf ile başlayan kelimenin başına “a”, sesli harfle başlayanın başına “an” gelir.
- a book
- an apple
Diğer tüm kurallar ve istisnalar için aşağıdaki yazıyı okuyun
Tavsiye yazı: İngilizce definize ve indefinite articles (a, an, the)
Miktar belirleyiciler (quantifiers)
Niteleyici, nesnenin miktarını ifade etmek için genellikle bir isimden önce gelen bir kelimedir;
örneğin,
- biraz süt.
Çoğu niceleyiciyi bir isim takip eder, ancak neyi kastettiğimiz açık olduğunda onları isimsiz kullanmak da mümkündür.
Örneğin,
- Biraz süt ister misin? – Sadece biraz.
Miktarları belirtmeyi büyüklüğüne göre ayırabiliriz.
- Büyük miktarları (a lot, much, many),
- küçük miktarları (a little, a bit, a few)
- tanımsız miktarları (some, any)
- Yeterli miktar (enough, plenty)
Benzer anlama gelen ancak biri sayılabilir isimlerle, diğeri sayılamayan isimlerle kullanıldığından farklılık gösteren bazı niceleyiciler vardır. Sayılabilen isimler, sayabileceğimiz şeylerdir; örneğin bir masa, iki sandalye. Sayılamayan isimler, sayamadığımız ve yalnızca tekil biçime sahip olan şeylerdir; mesela biraz mobilya, biraz meyve.
Sayılabilir veya sayılamaz kelimelerle aşağıdaki quantifierları kullanabiliriz.
With Countable Nouns | With Uncountable Nouns | With Countable & Uncountable Nouns |
A majority of | Much | Enough, All |
A number of | A bit | More, Most |
Several | A great deal of | Less, Least |
Many | A large quantity of | No, None |
A large number of | A large amount of | Any, Not any |
A few | A little | Some, Plenty of |
Few | Little | Lots of |
Very few | Very little | |
A great number of |
Positive veya negatif anlam vermek için de farklı quantifierları kullanabiliriz.
Örneğin;
Affirmative | Negative | Interrogative | |
Neutral | some, several, a number of, enough | any, enough | any, enough |
Large quantity | numerous, plenty of, a lot of, lots of, too many | much, many, too many | much, many, too many |
Small quantity | few / a few, Little / a little |
Tavsiye yazı: İngilizce quantifiers
Zamirler (Pronoun)
Zamir, isimlerin tekrarını önlemek için isim yerine kullanılan küçük bir kelimedir. Her zamirin açık bir öncülü olmalıdır (zamirin yerine geçtiği sözcük).
Örneğin;
- Osman is student
- He is student
Zamirlerin 11 çeşidi var. Örnekleriyle beraber aşağıdaki taboyu inceleyin
Tavsiye yazı: İngilizce zamirler (Pronouns)
İsimler (noun)
İngilizcede 80.000 tane isim olduğu tahmin ediliyor. İngilizcede en fazla cümle öğesi isimlerden oluşuyor. İsimleri çoğul, cinsiyet, iyelik, özel, grup ve sayılabirlik açısından farklılık gösteriyor.
Örneğin;
Cinsiyet | boy | – > | girl |
actor | – > | actress | |
Sahiplik | You | – > | yours |
Osman | – > | Osman’s | |
Özel isim | Kişi | – > | John |
Yer | – > | Canada | |
Dil | – > | English | |
Special days | – > | Mother’s Day | |
Months | – > | February | |
Famous places | – > | The Tac Mahal | |
Çoğul yapma | John | – > | John’s |
Berry | – > | berries | |
Sayılabilen | table | – > | tables |
Sayılamayan | milk | – > | some milk |
İsmin cinsiyetinin istisnalarını, sahipliğinin kurallarını, özel isim kuralları, çoğul yapma kuralları ve sayılabilen ve sayılamayan kelimeler gruplamalarının istisnalarını ve kurallarını öğrenmeniz gerekir. Mutlaka aşağıdaki makaleyi iyice inceleyin.
Tavsiye yazı: İngilizce isimler
Verb/Yüklem
Fiiller, ister fiziksel ister zihinsel olsun, eylemleri tanımlayan kelimelerdir. Yüklem/fiil cümleye ruhunu veren cümle öğesidir. Fiile ekler veya yardımcı fiiller ekleyerek zaman kipi ve dilek-şart kipini değiştirebiliriz. Bunu yaparken özne ile uyumlu olmasını da sağlamalısınız.
Bazı fiiller edatla (preposition) birlikte kullanılır. Bazı fiiller ve sıfatların ardından belirli bir edat gelir. Bazen fiilleri ve sıfatları farklı edatlar takip edebilir ve bu da ifadeye farklı anlamlar verir. Hangi edatın fiilden veya sıfattan sonra geldiğini bulmak için fiil veya sıfatı Merriam Webster gibi çevrimiçi bir sözlükte arayın veya The Corpus of Contemporary American English gibi bir külliyat kullanın. Yalnızca edat yerine bu ifadeleri ezberlemek en yararlı olanıdır.
- accuse of
- account for
- succeed in
- depend on
Tavsiye yazı: İngilizce verb + preposition kombinasyonları
Copular verbs
Copular fiilleri bir durumu ve değişimi anlatan fiillerdir.
En sık kullanılan: be (is, am, are, was, were), appear, seem, look, sound, smell, taste, feel, become, get.
become, get, grow, go, turn, stay, remain, keep gibi copular fiiller olan ya da olmayan değişimi anlatmak için kullanırlar.
- I am becoming
- I am getting
- I am growing
- The leaves are going
- The leaves are turning
Bir şeyin başka bir şeye eşit olduğunu söylemek için copular fiilleri kullanırız.
Özneyi bir isme bağlayabiirsiniz:
- “I am a teacher.”
- I = a teacher.
Özneyi bir sıfata bağlayabilirsiniz:
- “He is ”
- He = happy.
Şimdiki zamanda kullanılan (am, is, are) ve geçmiş zamanda kullanılan (was, were) başlı başına kullanılmayan, ancak birlikte kullanıldığı sözcüğe kesinlik veren bildirme eki veya bildirme koşacı -dir ekidir.
- My mother is a doctor. Annem bir doktor(dur).
Tavsiye yazı: İngilizce Copular verb / fiiller
Özne ve fiil uyuşması önemlidir.
Genel olarak, İngilizce gramerdeki her cümle bir özne ve bir fiil içerir. Bu nedenle fiil, konusu (tekil veya çoğul) ve kişi (birinci, ikinci veya üçüncü) ile uyumlu olmalıdır. İngilizce’deki temel kural, tekil öznelerin tekil fiilleri ve çoğul öznelerin çoğul fiilleri almasıdır.
- Sugar is sweet.
- Students work hard.
- Age and experience brings wisdom to man.
- Several are encouraged to participate in this.
Tavsiye yazı: İngilizce subject+ verb uyumu/ agreement
Stative ve Active verbs (fiiller)
Bazı fiiller sadece bir bir durum bildirir ve sabit bir anlamı vardır. Türkçe’de -yor eki ingilizcede -ing tir ve aynı Türkçe’deki gibi fiilin sonuna eklenir. Fakat ingilizcede stative verb dediğimiz durum fiilleri -ing ekini almazlar. Stative verbleri -ing ekiyle kullanmamalısınız.
Örneğin;
RIGHT | WRONG |
I see a T.V. programme. | I am seeing a T.V. programme. |
He does not understand it. | He is not understanding it. |
I know it all along | I am knowing it all along |
She tastes the curry. | She is tasting the curry. |
Stative verbler genelde hareket belirtmeyen duygu, düşünce, his, sahiplik ve görünme anlatan fiiller stative verb kategorisindedir.
List of some common Stative Verbs: | |
Verbs of Senses | hear, see, smell, taste, touch, |
Verbs of Perception | notice, recognize.., |
Verbs of Feelings and Emotions | feel, want, wish, desire, feel, like, dislike, love, hate, hope, |
refuse, prefer, care, respect, please, promise, satisfy, deny, admire…, | |
Verbs of Thinking | think, know, suppose, believe, find, disbelieve, doubt, agree, disagree, consider, trust, remember, forget, know, understand…, |
Verbs of Possession | have, has, had, possess, owe, own, weigh, belong to, contain, need… |
Verbs of Appearing | appear, seem, resemble., |
Fiil zaman kipleri (tense)
Fiili şimdiki, geçmiş ve gelecek olarak yardımcı fiillerle çekimleyebiliriz.
İngilizcede üzerine çok konuşulan tense’ler 4 çeşittir.
- Kesin zaman gösteren tek olaylar simple tenseler. (present continuous, simple past, simple future)
- Belli dönemdeki alışkanlıkları gösteren tenseler (simple present, used to)
- Kesişen olayları anlatan tenseler (was going to do, will going to do)
- Kesin zamandan ziyade periyod ve bitmişlik veya etki anlatan tenseler (present perfect, past perfect, future perfect ve bunların continuous halleri)
Neredeyse hepsinin Türkçede karşılığı bulunuyor. Perfect tenselerin karşılığı tam olarak bulunmuyor. Perfect en bilinen anlamıyla mükemmel demek ama dilbilimdeki anlamı ise bitmiş demek. Yani bir olay üzerinden konuşurken o olaya etki eden ama yeni bitmiş olayları perfect tenselerle anlatırız.
Örneğin;
- I will finish my project tomorrow. (Yarın projemi bitiririm)
- I will have finished my project tomorrow. (Yarın projemi bitirmiş olacağım)
Tavsiye yazı: İngilizce tenseler
Düzenli ve düzensiz fiiller.
Bir fiile geçmiş zaman eki eklemek istediğinizde fiillerin 99%’una -ed eklersiniz. İlk geçmiş yani simple past için -ed eklersiniz. Present perfect yapmak istediğinizde yine -ed ekleyip başına have eklersiniz.
Simple present | simple past | Present perfect |
You walk | You walked | You have walked |
They fix | They fixed | They have fixed |
I ask | I asked | I have asked |
Fiillerin 99%’unun 2.hali ve 3. hali diye birşeyi yoktur. Sonuna sadece -ed alır. Fakat bazıları bu düzenin dışındadır. Düzensizdir. (Irregular). Yaklaşık 130 tane fiil hem sonuna -ed almaz hem de 2. hali ve 3. hali diye bir şey vardır.
Birkaç örnek vereyim.
Simple present | simple past | Present perfect | |
Hiç değişmeyenler (1-2-3 aynı) | cost | cost | cost |
cut | cut | cut | |
Sondaki -y yerine -id alanlar (2-3 aynı) | pay | paid | paid |
say | said | said | |
Sondaki -t alanlar (2-3 aynı) | deal | dealt | dealt |
mean | meant | meant | |
İçindeki 2 “e” den biri düşenler (2-3 aynı) | bleed | bled | bled |
feed | fed | fed | |
İçindeki 2 “e” den birini düşüp sonuna -t eklenenler (2-3 aynı) | feel | felt | felt |
keep | kept | kept | |
meet | met | met | |
Sondaki -d nin -t ye dönenler (2-3 aynı) | build | built | built |
lend | lent | lent | |
İçindeki “i” harfinin “u”ya döndüğü (2-3 aynı) | spin | spun | spun |
stick | stuck | stuck | |
İçindeki “i” harfinin “a” ve “u”ya döndüğü | begin | began | begun |
drink | drank | drunk | |
İçindeki “i” harfinin 2.de “o” ya döndüğü, 3.de sonuna -en eklenenler | write | wrote | written |
arise | arose | arisen | |
drive | drove | driven | |
ve diğerleri… (Buraya kadarki örnekler 70+ örneği kapsar) |
Tavsiye yazı: İngilizce regular ve irregular fiiller
Modals (Istek ve dilek şart kipleri)
Fiile zaman dışında dilek, istek, şart, beceri, izin, tavsiye, zorunluluk, nezaket anlamları katan yardımcı fiiller kulanılıyor. Yardımcı fiilleri: can, could, may, might, will, would, shall, should, ought to, have to, must
Örneğin
- I am going to school -> okula gidiyorum
- I can go to school -> Okula gidebilirim.
Kısa bir örnek tablosunu aşağıda inceleyin
Verb | Use | Example |
be able to | Ability / Capability | I’m able to play tennis twice a week. |
can | Ability / Capability | I can swim. |
could | Ability | I could swim when I was seven. |
had better | Recommendation | You had better tell me the truth. |
have to | Obligation | I had to work hard. |
may | Permission | You may leave the room. |
might | Conditional | If you invite him he might come. |
must | Deduction | He failed the exam. He must be disappointed. |
need | lack of necessity | I need not buy tomatoes. |
Shall | Offer | Shall we pick you up at 7.00? |
should | Advice | You should go to the doctor’s. |
will | commands | You will do what you are told. |
would | Invitation | Would you like to go out sometimes? |
Tavsiye yazı: İngilizce modals (örnek cümleler)
Catenative verbs (Ardışık iki fiili beraber kullanma)
Catenative kelimesi, “zincir” anlamına gelen Latince catena’dan gelir. Katenatif fiiller, diğer fiillerle birleşir ve iki veya üç veya daha fazla fiilden oluşan bir zincir oluşturabilir.
Örneğin;
- I want to eat.
- I like eating.
İngilizcede cümle kurmak aslında gayet basit. Temel olarak özne, yüklem ve nesne sırasına göre ilerlediğinizde basit cümleleri rahatlıkla kurabilirsiniz. Ancak çoğu zaman iş, iki fiili arka arkaya kullanmaya geldiğinde karışır. isim-fiillerin (gerund) ve mastarların (infinitive) kıymeti burada ortaya çıkıyor.
Bir katenatif fiili takip eden fiil, aşağıdaki biçimlerden birinde olabilir:
- infinitive (eat, to eat)
- -ing (eating)
- past participle (eaten)
Kullanım çeşitleri aşağıdaki gibi;
to-infinitive | I want to play football |
verb + -ing | I avoid eating after 10 PM. |
Verb + Object + Infinitive (With TO) | Jennifer told us to bring a jacket. |
Verb + Object + Simple Form (Without TO) | I hear say that she retired |
verb + to-infinitive OR -ing | I love to swim in the sea = I love swimming in the sea |
With significant change in meaning | She came to understand the problem [gradual realisation] |
≠ She came swimming in the sea [sporting activity] |
Aynı kelimenin iki kullanımı farklı anlam oluşturabilir
Hatırlatma | Remember to go to the bank after work. |
Anı | I remember going to the beach every summer as a child. |
Tavsiye yazı: İngilizce catenative verbs
Fiili infinitive ve gerund ile isimleştirme, sıfatlaştırma
Fiil/yüklem/verb sadece fiil olarak da kullanılabilirken gerund veya infinitive takılarıyla cümlenin içinde fiilden türemiş isim, sıfat, nesne gibi cümle öğelerine çevirebiliriz.
Bir fiilin başına to- eklemek Türkçedeki -mak mastar ekiyle aynı görevi görür.
- to cut : kes-mek
Bir fiilin sonuna -ing eklemek ise birkaç anlama gelebilir ve cümledeki fonksiyonu duruma göre değişebilir.
- cut-t-ing : kesmek, kesiyor
Örneğin barkovizyonlarda bilgisayar bağlantısını aradığında “searching…” çıkar. Anlamı “arıyor” dur.
Bazı firmalar bunu “aramak” olarak çevirebilir. Aslında “arıyor”dur.
Fiile “to-“ ekleyerek infinitive veya “-ing” ekleyerek gerund haline dönüştürürüz. Türkçedeki karşılığı ise şöyle
- gerund: fiilimsi
- infinitive: mastar
Infinitive | Fiilin nesnesi | To confuse others is his hobby. |
Gecişli fiilin nesnesi | I love to play chess. | |
Fiilin tamamlayıcısı | My idea is to go there. | |
Edatın nesnesi | The Chief Guest is about to begin his speech. | |
The Gerund | Verbal Noun | |
İsim olarak kullanım | Brushing your teeth is a regular activity. | |
Drinking water is essential to health. | ||
Adjective | ||
İsmi niteleyen | Barking dogs seldom bite. | |
Özneyi modifiye eden | The lecture is boring. | |
Passive voice | Being seen is more important than being heard. | |
Past participle | Opened windows helped her escape easily. | |
Perfect participle | Having finished her work, she went to meet her friend. | |
Use of ‘Being’ as Gerund | ||
(Being + Adjective) | I avoid being late. | |
(Being + Prepositional Phrase) | He enjoys being in the position of Manager. | |
(Being + Noun) | Do you like being a Principal? | |
Use of ‘Having’ as Gerund | ||
(Subject) | Having a Mercedes car is my dream. | |
(Object of a Preposition) | I dream of having a Mercedes car. | |
(Subject Complement) | My dream is having a Mercedes car. |
Fiil çekimi edilgen yapı (passive voice)
Passive voice adı üstünde fiilin pasif yani edilgen olduğu haldir.
- Eylemi yapan kişi/şey önemsiz veya bilinmiyorsa kullanılır.
e.g. Our car was stolen last night.
- Eylemi kimin/neyin yaptığı belli olduğunda kullanılır.
e.g. Cameron was sacked last week.
- Özellikle bir süreci tarif ederken olgusal bilgileri tarif etmek için kullanılır.
e.g. The lasagna is baked in an oven for 35 minutes at 250 degrees Celsius.
- Haberlerde ve talimat vermek için kullanılır.
e.g. Five people were arrested at a nightclub last night.
Aktif bir cümleyi pasife çevirirken gramer olarak aşağıdaki değişiklikler yapılır.
Tense | Active Voice | Passive Voice |
Present Simple | play/plays | am, is, are + played |
Present Continuous | am, is, are + playing | am, is, are + being + played |
Present Perfect | have/has + played | have/has + been + played |
Present Perfect Continuous | have/has + been + playing | No Passive Voice |
Past Simple | played | was, were + played |
Past Continuous | was, were + playing | was, were + being + played |
Past Perfect | had + played | had + been + played |
Past Perfect Continuous | had + been + playing | No Passive Voice |
Future Simple | shall/will + play | shall/will + be + played |
Future Continuous | shall/will + playing | No Passive Voice |
Future Perfect | shall/will + have + been | shall/will + have + been+played |
Future Perfect Continuous | shall/ will + have + been + playing | No Passive Voice |
Aktif bir cümle pasife çevrilirken fiili yapan kişinin isminin başına “by” eklenir.
Active Sentences | Passive Sentences |
He writes an essay | An essay is written by him |
Sheena does the housework | The housework is done by Sheena |
She cares for the rabbit | The rabbit is being cared for by her |
Jacob always plays the guitar | The guitar is always played by Jacob |
He sells book | Books are sold by him |
Tavsiye yazı: İngilizce passive voice
Fiil çekimleri: Ettirgen yapı (Causative) (Have something done)
Ettirgen fiil yapısını birine bir şey yaptırdığınızda veya bir nesneye işlem yaptırdığınızda kullanabilirsiniz. Başka biri bizim için bir şey yaparsa, “have something done” gramerini kullanırız. İşi kendimiz yapmıyoruz. Birkaç fiili bu konuda kullanabilirsiniz.
Active cümle | I fixed my car | |
Have | I have my car fixed | (Birine yaptırdığınızda, ücretli veya rica ile) |
I have Jose fix my car | ||
Get | I get my car fixed | (Birine yaptırdığınızda, ücretli veya rica ile, |
have ile get aynı. Get daha informal) | ||
I get mJose fix my car | ||
Let | I let my car fixed | (Birinin yapmasına izin verdiğinizde) |
I let Jose fix my car | ||
Make | I make my car fixed | (Birinin yapmasını sağladığınızda) |
I make Jose fix my car | ||
Help | (Birinin yapmasına yardım ettiğinizde) | |
I help Jose to fix my car |
Tense’lere göre Causative forms
Verb tense | have something done |
Present Simple | I have my door painted. |
Present Continuous | I am having my door painted. |
Present Perfect | I have had my door painted. |
Present Perfect Continuous | I have been having my door painted. |
Past Simple | I had my door painted. |
Past Continuous | I was having my door painted. |
Past Perfect | I had had my door painted. |
Past Perfect Continuous | I had been having my door painted. |
Future Simple | I will have my door painted. |
Future Continuous | I will be having my door painted. |
Future Perfect | I will have had my door painted. |
Future Perfect Continuous | I will have been having my door painted. |
Tavsiye yazı: İngilizce causative
İngilizce sıfatlar/ Adjectives
Sıfat (adjective) nedir?
Sıfat nedir? Sıfat, bir isim veya zamiri tanımlamak veya değiştirmek için kullanılan bir kelime veya kelime grubudur. Genellikle anlamlarına bir şeyler katar.
Sıfatlar genellikle bir isim veya zamirden önce sıfat olarak kullanılır, ancak bazen yüklem olarak fiilden sonra da kullanılabilirler.
Example:
- He is a brave boy.
- She always likes that red car.
Sıfat çeşitleri
1-tanımayıcı sıfatlar. Nesnenin şeklini, kokusunu, dış görünüşünü tanımlayan sıfatlardır. Örneğin
- Appearance Adjectives : short, tall, young, old, low…
- Personality Adjectives : friendly, polite, nice, lazy, adventurous…
- Feelings Adjectives : happy, sad, excited, angry, joyful…
- Shape Adjectives : flat, oval, square, circular…
- Size Adjectives : tall, thin, great, tiny, long, thick…
- Time Adjectives : new, brief, weekly, fortnightly…
- Condition Adjectives : dry, wet, clean, dirty, alive…
- The sound Adjectives: loud, noisy, silent, soft, shrill…
- Taste Adjectives : yummy, salty, fruity, minty, soft…
- Touch Adjectives : dry, wet, tender, hard, rough…
- Color Adjectives: aqua, black, white, blue, gold…
2- Sayı sıfatları. Nesnenin sayısını, adetini gösteren sıfatlardır.
Belirli sayılar
- Cardinals (One, two, three, four)
- Ordinals (First, second, third, fourth)
- Multiplicatives (Single, double, triple, quadruple)
Belirsiz sayılar
- some, any, many, much, little, most, no, none, enough, all, sufficient, substantial, whole, too, half, few, great, etc.,
3- Gösterme sıfatları : this, that, these, those, such, same
4- Özel sıfatlar: Hintli kadın, Japon iş adamı, British people
5-İyelik sıfatları: My friend, our meeting
6- Soru sıfatları: Which jacket? Whose car? What book?
7-Üleştirme sıfatları: Each player, every student, either girl, neither candidate
8- Birleşik sıfatlar: nine-inch heels, four-step guide, five-minute talk, world-famous writer, smoke-free area, all-day comfort, old-fashioned taste, well-known musician
9- Belgisiz sıfat: Few cows, several windows, many students
10- Vurgulayıcı sıfatlar: with my own eyes, this is very first toy
11-Fiil-sıfatlar: “-ing form” boring, tiring, amazing, “-ed form” interested, bored, excited, relaxed
12- Bağıl sıfatlar: What, which, whatever, and whichever
13- Ünlem sıfatları: What a beautiful flower! What strange ideas!
Sıfat sıralaması
Cümle içinde birkaç tane sıfat kullanmak isteyebilirsiniz. Sıfatların da oturmuş kullanılan bir sıralaması var. Başka sıralamalar alışılmışın dışında olacağı için kulak tırmalayabilir. Sıfatları cümle içinde kullanırken aşağıdaki sıralamaya sadık kalmalısınız.
order | relating to | examples |
1 | opinion | unusual, lovely, beautiful,Nice, pretty, stupid, original, expensive, etc. |
2 | size | all,big, small, large, tiny, enormous, little, etc. |
3 | physical quality | thin, rough, untidy |
4 | shape | round, square, rectangular |
5 | age | young, old, youthful,Young, old, new, ancient, antique, etc. |
6 | colour | blue, red, pink,white, black, dark, bright, yellowish, etc. |
7 | origin | Dutch, Japanese, Turkish, Italian, British, Mexican, western, southern, etc. |
8 | material | metal, wood, plastic, Metal, wooden, plastic, golden, etc. |
9 | type | general-purpose, four-sided, U-shaped |
10 | purpose | cleaning, hammering, cooking |
Bir örnek üzerinden aşamalı olarak ilerleyelim;
Sıfatsız hali;
Determiner | NOUN |
a | hat |
1 sıfatlı hali
Determiner | Adjective | NOUN |
a | nice | hat |
2 sıfatlı hali
Determiner | Adjective | NOUN | |
a | nice | old | hat |
8 sıfatlı hali
Adjective | |||||||||
Determiner | Opinion | Size | Age | Shape | Colour | Origin | Material | Purpose | NOUN |
a | nice | little | old | round | pink | English | cotton | sun | hat |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 |
Tavsiye yazı: İngilizce sıfat sıralaması (adjective order)
Sıfatlar ve preposition kullanımı
Bazı sıfatlar belirli edatlarla birlikte kullanılır. Hangi edatın hangi sıfatla kullanıldığına ilişkin gramer kuralları yoktur, bu nedenle bunları birlikte öğrenmeye çalışmak iyi bir fikirdir. Bunu yapmanıza yardımcı olması için, not defterinize yeni sözcükleri bir cümle veya tümceyle yazın.
Örneğin;
I’m interested in the idea.
My jacket is similar to yours.
She’s brilliant at maths.
My neighbour is angry about the party.
Tavsiye yazı: İngilizce sıfat ve edat kullanımı
Olumu ve olumsuz sıfatlar
Sıfatlar ismi nitelemek için kullanırlar. Olumlu veya olumsuz yönde nitelerler. Sıfatları pozitif ve negatif karşılaştırmalı olarak öğrenirseniz hafızanızdan daha kolay geri çağırabilirsiniz.
Örneğin;
Pozitif | Negatif |
Slow | Fast |
Thick | Thin |
Straight | Curly |
Light | Heavy |
Loose | Tight |
Beautiful | Ugly |
Big | Small |
Tavsiye yazı: İngilizce sıfat olumlu ve olumsuz karşılaştırmalı
Pozitif sıfatlar
Negatif kelimelerden ziyade pozitif kelimelere daha çok ihtiyacımız var. Özellikle amerikalılar olumlu konuşmaya daha çok dikkat ediyor ve çok kullanıyorlar. Siz de çeşitli alanlarda olumu sıfatları öğrenin. Birkaç örnek;
Adjective vs. Adverb
Adjective’ler ismi veya zamiri tanımlarlar.
- I have a black cat
Adverbler fiili, sıfatı ve diğer zarfları tanımlar
Çoğunlukla sıfatın sonuna -ly ekleyerek zarf elde ederiz
- They worked quickly
Sıfat | Zarf |
Careful | Carefully |
quiet | quietly |
bad | badly |
calm | calmly |
Sonuna -y ekleyerek sıfat olan kelimeler de vardır
- He is a friendly man
Sonuna -ly eklemeden sıfattan zarf yapılanlar
- He is a fast driver
- He drives fast
Hem sıfat hem zarf olanlar
- I am late
- She came late
Tavsiye yazı: İngilizce adjective ve adverbs
Sıfatlarda karşılaştırma (adjective comparative, superlative)
Sıfatları karşılaştırma amaçlı kullanmak istediğimizde 3 versiyonda kullanabiliriz. “iyi”, “daha iyi” ve “en iyisi” şeklinde kullanabiliriz
Örneğin;
Hızlı | Daha hızlı | En hızlı |
Fast | Faster | fastest |
Karşılaştıracağımız başka bir isim varsa o isimden “daha hızlı” demek için kelimeden önce de “than” getiririz.
“faster than”
Cümle örneği;
- Positive degree: The cat runs fast.
- Comparative degree: The cat runs faster than dogs.
- Superlative degree : The cat runs fastest of all animals.
Basitçe daha iyisi demek için sıfatın sonuna -er ekleriz. Bu tek heceliyse olur. Fakat birden çok heceliyse sonuna -er değil başına “more” ekleriz.
Pahalı | Daha pahalı | En pahalısı |
Expensive | more expensive | most expensive |
- Positive degree: It is expensive
- Comparative degree: It is more expensive than other
- Superlative degree: It is the most expensive one.
Tavsiye yazı: İngilizce sıfat karşılaştırmaları (adjective comparison)
Double karşılaştırma (The more…the more)
Double comparatives, (Çifte karşılaştırmalar) İngilizce’de orantılı artış veya azalmayı ifade etmek, bir şey arttığında veya azaldığında başka bir şeyin değişmesine neden olduğunu söylemek için yaygın olarak kullanılan ifadelerdir.
THE MORE …. THE MORE | The more you study, the more you learn. |
THE MORE … THE LESS | The more I read, the less I remember. |
THE LESS … THE MORE | The less we spend, the more we save. |
Adjective | The higher you climb, the colder it gets. |
Tavsiye yazı: İngilizce the more..the more
Sıfat karşılaştırma benzer özellikler için as…as kalıbı
Çok benzer veya aynı şeylerden bahsederken ‘as… as’ kullanırsınız. as…as yapısını kullanarak, aynı orana sahip şeyleri karşılaştırabiliriz.
Örneğin;
As…as kalıbı
- I’m as old as my husband. = My husband and I are the same
- I can do it as well as= not worse, not better
- I love him as much as he loves me . = not more, and not less, to the same extent
- It’s not as heavy as I thought it would be, actually.
- She’s not singing as loudly as she can.
- We got here as fast as we could.
As … kalıbı
- This apple is asheavy (as the other one we discussed).
Same….as kalıbı
- He drives the same car as I do. Same model, same color, same year but a different car.
- He drives the same car as they do.
- He is in the same class as (object of preposition—accusative)
Tavsiye yazı: İngilizce karşılaştırma as…as kalıbı
İngilizceden Türkçeye çeviri
İngilizce ve Türkçe iki farklı dil ailesinden olduğundan her ne kadar 1.300 civarı ortak kelime de olsa cümlenin dizilimi farklı. Çeviri yaparken bu farkı daha iyi anlayacaksınız.
Tavsiye yazı: İngilizce’den Türkçe’ye çeviri
İngilizce CEFR’ye göre gramer konu çalışma sıralaması
Bu yazılar da ilgini çekebilir;
İngilizce Çalışma Planı oluşturmanız için 22 bilimsel adım [Gramer konu sıralaması içerir]
İngilizce Participle clauses (cümlecik) nedir? (38 cümle örneği)
İngilizce have ve have got'ın 10 kullanımı
İngilizceden Türkçeye çeviri yapma yöntemleri (5 temel bilgi)
2008’den beri pazarlama dalında çalışıyorum. 2014’ten beri markamuduru.com’da yazıyorum. İnanıyorum ki markalaşma adına ülkemizde inanılmaz bir potansiyel var ve markalaşmak ülkemizi fersah fersah ileri götürecek. Kendini yetiştirmiş marka müdürlerine de bu yüzden çokça ihtiyaç var. Ben de öğrendiklerimi, araştırdıklarımı, bildiklerimi burada paylaşıyorum. Daha fazla bilgi için Hakkımda sayfasını inceleyebilirsiniz.